Trans bir çocuk ile babasına odaklanan “Cowboys”a ilk bakış

Cinsiyet disforisi yaşayan, kendilerini ait oldukları bedende mutlu hissetmeyen trans çocuklar kimilerince hâlâ büyük bir tabu. ABD Trans Sağlığı Mesleki Birliği başkanı Joshua Safer, “Bir çocuk, beyni yıkanarak trans olamaz. Ne hissettiklerini size söylediklerine bunun karşısında yapabileceğiniz tek şey saygılı olmaktır, kimse kimseyi zorla bir tanıma sokamaz.” diyor. Birçok nitelikli tıp meslek birliği, trans çocukların ailelerine gözlem değil, onaylama metodu öneriyor.

Öyküsünü trans bir çocuk ile babası üzerinden kuran, geçtiğimiz Tribeca Film Festivali’nde iki dalda ödüle layık görülen Cowboys, ilk fragmanıyla yüzünü gösterdi. Film bu süreci deneyimleyen çocuklar ve baş ettikleri zorluklar üzerine empatiye davet etmekte.

Sevgi ve şefkat dolu, modern bir western örneği

Çeşitli festivallerde gösterilmiş kısa metraj çalışmaları ve internet dizileriyle tanınan Anna Kerrigan’ın imzasını taşıyan Cowboys, modern bir western olarak tasarlanan, şefkatli bir kaçış öyküsü. Troy ile Joe ismindeki çocuğu Montana’nın kırsallarını arşınlamakta, Kanada sınırına doğru kaçmaktadır. Ödünç aldıkları atla iki kovboy gibi takılıp, yıldızların altında kamp yapmaktalar. Joe’nun annesi (ve Troy’un eski partneri olan) Sally, ikilinin kayıp olduğunu fark edip emniyet güçlerine başvuruyor. Bunun bir çocuk kaçırma mevzusu olduğunu iddia edip, Troy’un akıl sağlığı sorunlarından bahsediyor. Böylece polis güçlerinin zamana karşı yarıştıkları, hummalı bir kovalamaca başlıyor.

Bu esnada soruşturmada görevli Dedektif Faith, gerçeklerin görünen tablodan çok daha farklı olduğunu keşfediyor. Joe trans bir çocuk ve babası onu, cinsiyet geçiş sürecine engel olmak isteyen Sally’den kaçırma çabasında.

Trans çocuklar hakkında diğer yapımlar

Bolca gözyaşı döktürecek gibi duran öykü büyük oranda baba oğul arasındaki sevgi dolu ilişkiye odaklanıyor. Kimileri filmi, Taika Waititi imzalı şahane komedi Hunt for the Wilderpeople’a benzetiyor. Evladını anlamaya ve desteklemeye çalışan, bu uğurda birçok şeyi göze alan Troy karakteri, Steve Zahn’in kariyer performanslarından biri olarak nitelendiriliyor. Festivallerden gelen ilk reaksiyonlarda çocuk oyuncu Sasha Knight’ın performansı da övgü dolu sözlerle karşılandı. Transfobiyi işleyen senaryonun, günümüz dünyasında ihtiyaç duyduğumuz bir empati harikası olduğundan bahsedilmiş.

Cowboys’un 12 Şubat’ta, ABD sinemalarında vizyona girmesi bekleniyor. Filmi merakla bekleyen bünyelere; LGBTİ+ sinemasının başucu filmlerden Ma vie en rose’u, pek sevdiğimiz Céline Sciamma’nın Tomboy’unu ve Berlinale’den Teddy Ödülü kazanan Petite Fille’i önerebiliriz. Transhood ve My Transgender Summer Camp da benzer meselelere temas eden, dikkate değer belgesellerden.

Yazı: Merdan Çaba Geçer