Türkiye’de kadın futbolunu bu yola baş koymuş genç yeteneklerden dinledik: Soma Zafer Spor ve Van Mor Menekşeler

On yıllardır erkeklerin tekeline alınmaya çalışılan futbol alanına Türkiye’de kadınların ilk girişi 1950’lerin ortasına, takımların kurulması ve örgütlü yapılardan söz edilebilmesi ise 1970’li yıllara ancak rastlıyor. Seneler boyu yürütülen çalışmalar neticesinde de 1994’te Türkiye Kadınlar Futbol Ligi’nin kuruldu ve 1995’te Türkiye Kadın Milli Takımı oluşturuldu. Gazetelerde yayımlanan “Futbolu adam gibi oynuyorlar” ve “Artık soyunma odaları parfüm kokacak” tadındaki haberler eşliğinde Türkiye’de kadın futbolu dönemi böylece resmen başlamış oldu.

Röportaj: Ekin Sanaç – İllüstrasyon: Sadi Güran

Kadın futbolunun ihtiyaç duyduğu desteği bulamadığı, kulüplerin peş peşe kapandığı 2000’lerin ardından bugün kadın futbolu çok daha görünür bir yerde. Ancak kadınların önünde hâlâ verilecek bin bir türlü sosyal, ekonomik ve toplumsal mücadele var. Böylesi bir mücadele de herhalde ancak kadınların üstesinden gelebileceği bir azim, kararlılık ve ısrar gerektiriyor.

Tam da bu nedenle 24 Mayıs’ta Türkiye Futbol Federasyonu ve Nike işbirliğiyle Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp Tesislerinde düzenlenen Nikewomen Futbol Turnuvası, Türkiye’nin dört bir yanından, kadın futbolunda basamakları tırmanmaya azimli 30 genç oyuncuyu çeşitli etkinliklerde A Milli Takımı Kadın Futbol Takımı antrenörleriyle bir araya getirdi ve kadın futbolunda başarı yakalamış oyuncu ve figürlerin onlara ihtiyaç duydukları azim ve kararlılığı nerelerde bulabileceklerini aktarmalarına imkân tanıdı.

30 genç yeteneğin kariyer hedefleri için mücadele ettiği turnuvanın neticesinde seçilen en başarılı iki oyuncudan birisi Soma’nın Zafer Mahallesi’nde 2014’te kurulan ve orada birçok hayatı dönüştüren Soma Zafer Spor Yıldız Kız Futbol Takımı’ndan Selis Demirci oldu. Soma Zafer Spor kulübü oyuncu ve antrenörlerinin yanı sıra Van’ın muazzam başarılara imza atan Mustafa Cengiz Okulu Yıldızlar Kız Futbol Takımı Mor Menekşeler’den oyuncular da 24 Mayıs’taki turnuvadaydı. Biz de Türkiye’de kadın futbolunu bu yola baş koymuş genç yeteneklerden dinleyelim, onların hikâyelerine kulak verelim, dedik. Mikrofon; Soma Zafer Spor ve Van Mor Menekşeler’in genç oyuncularında.

MOR MENEKŞELER YILDIZLAR KIZ FUTBOL TAKIMI (VAN)


EVİNDAR TURAN
Üç yıldır takımda.
Hücuma yönelik orta saha olarak görev yapıyor.
“Aslında futbol, ilk zamanlar aklımda yoktu. Sonradan içine girince hoşuma gitmeye başladı ve ardından tek hayalim haline geldi. İlk oynadığımda 5. sınıftaydım. Beden eğitimi dersimiz vardı. Hocamız kızların da futbol oynayacağını söylediğinde çok şaşırmıştım. İlk topa vurduğum zaman sınıftaki erkekler bana gülmüştü. Ama bu beni daha da hırslandırdı. Beni bulunduğum yere bu hırs getirdi. Yakın akrabalarımdan birkaç kişi bana karşı çıkmıştı. Ama ailem onayladığı için bununla ilgili pek bir sorun yaşamadım. Ailemin ve Ali İhsan hocamızın destekleri sayesinde bu başarıları elde ettik. Gelecekte ben de beden eğitimi öğretmenimiz gibi öğretmen olup bir kız futbol takımı kurmak istiyorum. Kız öğrencilerime destek olacağım.”

ÖZNUR ÇETİN
Bir yıldır takımda. Kanatlarda ve forvet olarak görev yapıyor.
“Futbol oynamaya bu yıl başladım. Sınıftaki arkadaşlarım oynadığı için ben de merak ettim ve onların içine dahil oldum. Sonra da okul takımına girdim. Hayalimi gerçekleştirmiş oldum. Aslında futbolla daha küçük yaşlarda tanışmıştım. Profesyonel olarak bu yıl oynadım. Ondan önce mahallede erkeklerle sürekli oynuyordum. İlk oynadığım zamanı açıkçası hatırlamıyorum. Ama takıma seçildiğim günü hatırlıyorum. Hocamız, ‘Bugüne kadar neredeydin?’ demişti. Hoşuma gitmişti. Çevremdeki insanlar bu konuda pek sıkıntı çıkarmadılar. Ailem ve çevrem bu konuda beni destekledi. Tabii bir de beden eğitimi hocamız Ali İhsan hocam. Onun destekleri sayesinde bugünlere geldik. Gelecekte beden eğitimi hocası olarak benim gibi kız öğrencilerle bir takım oluşturmak istiyorum. Kadın futbolunu Türkiye’de daha da yaygınlaştırmak için çabalayacağımı hissediyorum.”

PINAR KIZILTAŞ
Üç yıldır takımda. Defansta oynuyor.
“Futbol oynamak her zaman hayalini kurduğum bir şeydi. Ayağım futbol topuna ilk dokunduğumda kendimi çok hırslı hissettim. İlk kez 5. sınıfta, sınıf arkadaşlarımla oynadım. Çok heyecanlıydım. Ailem ve arkadaşlarım beni destekliyor. Formamı giyip sahaya çıktığımda çok heyecanlı hissediyorum. Kendime güveniyorum. Geleceğin futbolcularından olmak benim için gurur verici bir şey olacak.”

HAVİN GÜVEN
Üç yıldır takımda. Orta sahada oynuyor.
“Futbol, her zaman hayalini kurduğum bir takım oyunuydu. İlk kez 5. sınıfta okul turnuvasında oynadım, çok heyecanlıydım, ne yapacağımı bilemedim. Erkek olmadığım için bana futbol oynayamayacağımı hissettirenler oldu. Ailem ve öğretmenlerimse beni destekliyor. O formayı giydiğimde çok heyecanlanıyorum ve sahaya çıktığımda maçı almak için elimden geleni yapıyorum. Gelecekte de futbolun izinden yürümek ve ülkemi gururlandırmak istiyorum.”

SİNEM BAŞAK
Üç yıldır takımda, orta saha oyuncusu.
“Futbola her zaman bir merakım vardı.
İlk oynadığımda çok heyecanlıydım. Tarif edilir mi bilmem. Mutluluk verici bir duyguydu. İlk futbol anılarım çok güzel anılardı. 5. sınıfta okul takımında takım arkadaşlarım ile oynadım. Heyecan vericiydi.
Tüm önyargıları kırdım ve başardım. Beni başta destekleyenler beden öğretmenim Ali İhsan Özmen ve ailem oldu.
Bu işi severek yaptığım için kendimle gurur duyarak sahaya çıkıyorum.
Gelecekte de ülkeme layık milli bir futbolcu olmak istiyorum.”

SİNEM BAYHAN
Üç yıldır takımda. Kaleci ve kaleci olmayı seviyor.
“Futbol, önceleri düşündüğüm bir şey değildi ama oynamaya başladığım andan itibaren hayalim oldu.
Ayağım ilk topa değdiğinde tedirgindim aslında biraz. Çünkü daha önce böyle bir şey denememiştim. Çok heyecanlıydı, bir yandan da mutluluk veriyordu. 6. sınıfta okul takımında takım arkadaşlarımla oynadım ve o an kendime çok güveniyordum, hâlâ da güveniyorum.
Başlarda önyargılar oldu. Yapamaz dediler. Ama görüyorlar ki yapabiliyorum. En büyük desteği veren beden eğitimi öğretmenim Ali İhsan Özmen oldu. Verdiği destek için kendisine çok teşekkür ederim. Formamı giydiğimde daha önce yaptıklarımı ve o anda yapmam gerekenleri düşünüyorum. Mutlu hissediyorum. Gelecekte futbolun izinden başarı elde etmek istiyorum.”

HAYRİYE TOMRİS
Dört yıldır takımda, forvet oyuncusu.
“Küçüklüğümde hep futbol oynamanın hayalini kurdum.
Başlarda biraz çekiniyordum daha sonra takıma ayak uydurdum. İlk kez 5. sınıfta okul takımında takım arkadaşlarımla oynadım. Çok mutluydum. Gurur verici bir duyguydu.
Erkek olmadığım için karşı çıkanlar oldu. Ama kızların isterse neler yapabileceğini onlara göstermek için aldırış etmedim. Beni bu konuda öncelikle beden eğitimi öğretmenim Ali İhsan Özmen, daha sonra ailem destekledi.
Sahaya çıktığımda bir kız olarak kendimle gurur duyuyorum ve o maçı almak için elimden geleni yapacağımı düşünüyorum.
İleride daha iyi yerlere geleceğimi düşünüyorum ve bu durum beni çok mutlu ediyor.”

SOMA ZAFER SPOR YILDIZ KIZ FUTBOL TAKIMI (MANİSA)

ALEYNA ÇAYIROĞLU
Dört senedir takımda, mevkisi sol bek.
“Kız arkadaşlarım voleybol oynarken ben erkek arkadaşlarımla maç yapıyordum. Şu an hayalim olan sporu yapıyorum.
İlk antrenmanımda yapamayacağımı düşünmüştüm. Ama vazgeçmedim. Çünkü hayalimdi futbol oynamak. Sahaya ilk girişim, topa ilk vuruşumda hissettiğim anlatılmaz bir duygu. Beni izlemeye gelen arkadaşlarım yapamayacağımı söylüyordu ama hocamızın da desteğiyle başardım. Şimdi hepsi maçlarımı izlemeye geliyor. Size inanmayanlar ileride hikâyelerinizi anlatacaklar. Futbolla ilgili bütün anılarım benim için muhteşem. İlk maçımı dört sene önce İstanbul’da yaptım.Turnuva vardı. Dudullu takımı vardı. İki üç tane takım daha vardı. Sahaya girdiğim zaman çok heyecanlıydım. İlk maçımdı sonuçta. Korkuyorum da. Bir yandan da çok gururlandım. Pek güvenim yoktu ama bunu takım arkadaşlarıma yansıtmadım. Yaparsınız kızlar, dedim ve yaptık. O maçtan sonra dedim ki, ‘Benim yeni bir ailem daha oldu’.
Birtakım tepkiler geldi. ‘Kız kısmı futbol mu oynar, top görse kaçarlar’ gibisinden sinir bozucu hitaplarda bulundular. Maçlarımızı izleyen bazı insanlar futbol şortu giymemizden bile rahatsız oluyorlardı. Ama Hakan hocamız bizi destekledi, ‘Dinlemeyin onları, siz Soma’nın gururusunuz, hepiniz birer yıldızsınız’ dedi. Bize bir zamanlar güvenmeyenler şimdi maçlarımızda tezahürat yapıyorlar. Ailem futbol oynamamı destekliyor. Yakınlarımdan bazıları desteklemese de genel olarak çevremden destekleyen çok.
Forma giymek bana çok gurur veriyor. Sahaya çıktığım zaman heyecanım oluyor. Heyecanımı yendikten sonra güvenim geliyor. Rakibimizi ne küçük görüyoruz ne de büyük. Sadece çabamızı artırıyoruz ve emeklerimizin karşılığını almak için her şeyimizi veriyoruz.
Geleceğim için çok hayallerim var. Mesela futbolcu olmak, milli takımda forma giymek, beden öğretmeni olmak, antrenör olmak. İster büyük ister küçük, herkes hayallerini gerçekleştirebilir. Yeter ki peşinden koşsunlar. Unutmasınlar gelecek, hayallerinin peşini bırakmayanlarındır.”

BEDANUR AYDIN
İki yıldır kulüpte, sağ açık oynuyor.

“Futbol oynamanın hayalini hep kurmuştum.Bir yeteneğimin olduğunun farkına vardım ve ilk defa mahallede arkadaşlarımla oynadım.
Birden fazla kişi erkek olmadığım için bana yapamayacağımı söyledi. Ama beni burada en çok babam ve abim destekledi.
Formamı giyip sahaya çıkmak kendimi özel hissettiriyor. Çok mutlu ve heyecan verici bir şey.
Gelecekte hakem olmak veya bir kulüpte futbol hayatımı devam ettirmek istiyorum.”

ELİF TOPAL
Yaklaşık sekiz aydır takımda, sağ açık oynuyor.
“Futbol oynamanın hayalini hep kuruyordum.
Topu ayağıma ilk aldığım zaman bir erkek arkadaşım tarafından düşürülmüştüm. İlkokulda sınıftaki erkek arkadaşlarımla oynuyordum. Futbol, tam aradığım spordu. Topu her aldığımda farklı duygular içerisindeydim. Sürekli oynamak istiyordum. Çünkü çok eğlenceli ve zevkliydi. O zamandan bu zamana kadar eksilen bir şey olmadı. Futbola olan sevgim her geçen gün arttı. Neredeyse çevremdekilerin yüzde 90’ı ‘Olur mu canım, bu erkek oyunu, sen oynayamazsın, yapamazsın’ dedi. Destekleyen pek yok. Ailem de dahil, sürekli şikayetçiler. Bunlar umurumda değil. Üzülüyor muyum? Evet. Ama sonra kadroda olduğumu görünce hepsi inan ki geçiyor. Formamı giyip sahaya çıktığımda neler hissettiğim sorusunu yanıtlarken en az on kere yazıp silmişimdir. Bu duygu tarif edilemez. Bunları yazarken bile heyecanlanıyorum çünkü o an aklıma geliyor. Kendimi kahraman gibi hissediyorum. Dünya benim için 90 dakikalığına güzelleşiyor. O sahaya ilk adımımı attığımda dua ediyorum. Daha fazla yazarsam ağlayabilirim… Gelecek için bir şey hayal etmiyorum. Hayallerim hep yıkılıyor çünkü.”

KADER GAMZE BUĞAN
8. sınıftan beri takımda, stoper.
“Küçüklüğümden beri mahallede futbol oynamayı çok severdim. Bu sevgim zamanla beni kulübe yöneltti.
İlk başlarda çok heveslenmiştim. Daha sonra kulübe geçince daha çok heyecanlandım. Bu heyecanımı antrenmanlarla başarıya dönüştürdüm. İlk futbol anılarım mahallede geçti. Erkeklerle kavga ederek geçti. Halı sahalara gittim, eğlendim. Arkadaşlarımla bizim mahallede ilkokul zamanlarında oynamaya başladım.
Ailem ve arkadaşlarım benimle gurur duydu.
Formamı giyip sahaya çıkmak bana özgüvenli olduğumu hissettiriyor ve kendimle gurur duyuyorum.
Gelecekte Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nda okuyup futbolda devam etmek istiyorum.”

SEDA ŞAHİN
Kulüp kurulduğundan beri takımda, orta sahada oynuyor.
“Futbol oynamak küçüklüğümden beri istediğim bir şeydi. Zafer Spor kurulunca bu hayalim gerçek oldu.
İlk futbol oynadığım zamanlarda çok eğlendiğimi hissettim. Korkarak başladım. Çünkü genelde ben topu kapmaya çalışırdım, alınca da geri kaptırırdım ve kendimi geliştirmek için çok hırs yapardım. Arkadaşlarımdan yardım aldım, videolar izleyip çalıştım. Gelişmeyi kendimde gördükçe daha çok bağlandım.
Kız olduğum için futbol oynayamayacağımı hissettirenler oldu. Ailem tarafından çok destek gördüm. Ama arkadaşlarımdan aynı desteği ilk başlarda göremedim.Sahaya çıktığımda kendimi çok özgüvenli hissediyorum ve bir şeyler başardığımı düşünüyorum. Kendimle gurur duyuyorum. Gelecek için futbolu yine hayatımda bulundurmayı düşünüyorum. Aynı zamanda eğitimimi de en iyi şekilde ilerletmek istiyorum. İleride antrenörlük yapmayı düşünüyorum.”

SELİS DEMİRCİ
Yaklaşık beş senedir takımda, orta saha oyuncusu.
“Kendimi bildim bileli hep futboldaydım. O yüzden hep hayalim miydi, onu bile bilmiyorum.
Futbola ilk olarak çoğu kız gibi, mahallede erkeklerle oynayarak başladım. Ama açıkçası ilk topa dokunduğum zamanı hatırlamıyorum. Kulüp olarak ilk başlangıçta top geldiğinde kendime güvenim de geldi. Bu her zaman böyle oldu. Ayağıma ne zaman topu alsam o zaman kendime güvenim geldi. Topla çok oynayan birisiyim. Sürekli bende kalmasını çok severim. Pas gelmeyince de sinirlenirim.
Çevrem beni hep destekledi. Oynadığım arkadaşlarım olsun, ailem olsun. Sadece babam ilk başlarda olaya bu gözden bakmamıştı.Formamı her giydiğimde ilk günkü heyecanımla oynuyorum. Bu hazırlık maçı ya da önemli bir maç olsa da arkamda bir takımın ismi yazıyor olması benim huzurlu hissetmemi sağladı. Maç günlerinden bir önceki gün hep uykum kaçar heyecandan. İleride yabancı bir takımda oynamak istiyorum. Ama onun öncesinde ilk kulübümde kupalar kazanmak, bireysel ödüller almak istiyorum. En büyük hayalim ise Dünya Kupası’nı kaldırmak.”

SİMGE KÖKEN
Ocak ayından beri kulüpte, sağ açık ve forvet oynuyor.

“Küçüklüğümden beri futbol oynamanın hayalini kurardım.
Benim ilk oyuncağım toptu. Ona ilk dokunduğumdan beri hayatımda vazgeçilmez bir yeri olacağını hissettim. İlk futbol anılarımdan birisi ilkokulda erkeklerin oynadığı okul takımında maça çıkmamdı. Çok heyecanlandım ve mutlu oldum.
Yaşadığımız ülkede erkek ve kadın futboluna eşit değer verilmiyor. Erkekler hep daha ön planda tutuluyor. Bana da diğer arkadaşlarıma olduğu gibi ‘Kızlar futboldan anlamaz’ dendi. Böyle diyen insanların zihniyetini değiştirmek, kızların da erkekler gibi futboldan anladığını göstermek istiyoruz. Başta babam olmak üzere ailem ve okulum beni hep destekledi.
Formamı giyip sahaya çıktığım zamanki duygularımı tarif etmem imkânsız. Mutluluğun yanında heyecanı, gururun yanında sevinci aynı anda yaşıyorum.
Gelecekte kendimi geliştirip takımıma faydalı olmak istiyorum. Şampiyonluklar yaşamak istiyorum. En büyük hayalim ise milli takıma gidip ülkemi en güzel şekilde temsil etmek.”

ŞERİFE NUR KARA
Üç senedir kulüpte, sol bek oynuyor.
“Futbol oynamanın hep hayalini kurdum. 2015’te, lisede, lise takımındaki arkadaşlarımla oynamaya başladım. Topa ilk dokunduğumda çok heyecanlanmıştım. Ama bana futbolu esas öğreten, kuzenim… Ailem, arkadaşlarım, okuldaki bazı öğretmenlerim beni desteklediler. Formamı giyip sahaya çıktığımda çok heyecanlanıyorum. İleride üniversiteyi kazanıp, beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum.”