Willie'den Don Johnston'a, 5 kült Jim Jarmusch karakteri

Bugün 63. yaşını kutlayan Jim Jarmusch şerefine, usta yönetmenin kült filmlerinden 5 kült karakteri mercek altına alıyoruz.

Hazırlayan: Zeynep Naz İnansal

Stranger-Than-Paradise-4

Willie, Stranger than Paradise
Jim Jarmusch’u dünyaya tanıtan ve aynı zamanda Amerikan Bağımsız Sineması’nı tanımlayan filmlerden biri Stranger than Paradise. Aylak Willie’nin hayatı Budapeşte’den kuzenin ziyaretiyle değişiyor ve birlikte uzun bir yolculuğa çıkıyorlar. Boş gezen, duygusuz ve sığ bir karakter sandığımız Willie’nin yolculuk boyunca gelişmesini ve açılmasını izliyoruz. Tabii açılabildiği kadar. Yönetmenle ikinci kez işbirliği yapan John Lurie, bu pasif gibi görünen sakin karaktere gerekli derinliği katmayı başarıyor.

downbylaw


Roberto, Down by Law
Down by Law, bir Louisiana hapishanesinde üç hücre arkadaşının takım olup hapishaneden kaçışlarının öyküsü. İşlemedikleri suçlardan hapse girdiklerini iddia eden iki soğuk ve huysuz Amerikalı’ya (John Lurie, Tom Waits) bozuk ingilizcesiyle sürekli tekrarladığı tekerlemeleri ve abartılı neşesiyle bir İtalyan hücre arkadaşı katılıyor. Roberto Benigni’nin canlandırdığı Roberto, bir şekilde hücre arkadaşlarına kendini sevdirmeyi hatta yaptıkları kaçış planında onlara liderlik etmeyi başarıyor. Roberto’nun sürekli dört ayak üstüne düştüğünü de ekleyelim.

night-on-earth-2


Corky, Night on Earth
Amerika’nın ve Avrupa’nın beş farklı şehrindeki, beş taksi şöförünün başından geçenleri anlatan Night on Earth, kısa filmlerden oluşuyor. İlk film, havaalanında açılıyor. Winona Ryder’ın canlandırdığı Corky’nin bavulları alıp arabaya yerleştirdiğini görüyoruz. Bu gencecik sıska kızın o arabayı kullandığına bile inanamıyoruz. Müşterisi havalı bir cast direktörü ve acil bir oyuncuya ihtiyacı var. Yol boyunca panik halde telefon konuşmaları yapıyor, bir yandan da Corky’le sohbet ediyorlar. Kadın ne kadar gerginse, Corky o kadar sakin, sakızını çiğneyip araba kullanıyor. Sonlara doğru kadın, rol teklifini ona yapıyor, ama Corky hayatından memnun olduğunu söyleyip yoluna devam ediyor. Tabii cast direktörü, bu 15 yaşında taksicilik yapan kızın nasıl bu teklifi reddettiğine anlam veremiyor.

broken-flowers-still


Don Johnston, Broken Flowers
Sevgilisi tarafından terkedilen Don Johnston, eski sevgililerinden birinden isimsiz bir mektup alır: 19 yaşında bir oğlu vardır ve onu bulmak için yola çıkmıştır. Hayatta hiçbir şeyin umrunda olmadığı izlenimi veren Don, sonunda umursadığı, hatta merak ettiği bir gelişmeyle karşılaşmıştır. Broken Flowers, Don’un mektubu yazmış olma ihtimali olan tüm eski sevgililerini tek tek ziyaret etmesini anlatıyor. Jarmusch filmleri için biçilmiş kaftan Bill Murray, rahatsız edici umursamazlıktaki bu karakteri bir nebze olsun bağ kurulabilir hale getimeyi başarıyor.

eve-onlyloversleftalilve


Eve, Only Lovers Left Alive
Tom Hiddleston, Jarmusch’un kariyeri boyunca vampir filmleri çektiğini ve ilk defa o vampirlere diş eklemeye karar verdiğini söylemişti. Adam ve Eve adında iki vampirin ölümsüz aşklarına ve hayat algılarına odaklanan Only Lovers Left Alive, sonsuz hayatın iyi yönlerine odaklanmayı seçiyor. Tüm dünyayı gezmiş, öğrenebileceği tüm dilleri öğrenmiş, dünyaya kültürel anlamda katkıda bulunmuş bu ikilide Eve, daha sakin ve bilge olan kişi. Beyazlar içindeki, zeki ve entellektüel bu vampiri canlandıran Tilda Swinton’ın performansı tabii ki müthiş.