Okumak ne işe yarar?: Yan Yana Durduğumuz Zamanlar

Yazı: Korcan Derinsu

Banu Yıldıran Genç ilk kitabı Geri Döndüğüm Yerler’den sonra okuduğu kitapları kişisel deneyimleriyle harmanlayan denemeler yazmayı sürdürüyor. Notos Kitap etiketli yeni kitabı; aralarında Latife Tekin, Selçuk Baran, Kadire Bozkurt, Samanta Schweblin, Ali Smith’in de bulunduğu onlarca yazarın kitabını inceleyerek insanın kendini edebiyat aracılığıyla yeniden inşa etmesinin hikâyesini yazıyor.


Ne hakkında? 

Banu Yıldıran Genç (sosyal medyada bilinen ismiyle Banushka), tıpkı ilk kitabı Geri Döndüğüm Yerler’de olduğu gibi yine kitaplardan ve kitaplar üzerinden paralellik kurduğu kendi hayatından bahsediyor bize. İşin içinde bu defa yas, kadın olmak, anne olmak ve 40’lı yaşların insana getirdikleri var. Kitapların tek tek ele alındığı denemelerde metinlere dair incelikli detayları görmek, bu detaylar üzerinden kitaplara farklı bir bakışla bakmak mümkün olduğu gibi kişisel hikâyeler üzerinden hayatın kendisiyle de bağ kurmak mümkün.

Kitaba dair en çok neyi sevdin?

Okumanın iyileştirici gücüne inanıyorum. Tabii bir de kişisel olanın biricikliğine ve bu biricikliğin aşırı güzelliğine. Bu kitapta bunların hepsi var. Üstelik o kadar samimi bir anlatım var ki bahsedilen her olay gözünüzde rahatlıkla canlanıyor. Mesela Banu Hanım’ın ablalarını anlattığı bir bölüm var ki bahsedilen herkesi tanıdığıma ya da en azından bir kere aynı masada oturduğuma emin gibiyim. Bir de tabii seçilen kitapların hepsi çok iyi. Okumadıklarınız varsa merak edip almak istemeniz çok olası, ben öyle yaptım.

Yazıma dair neler söyleyebilirsin? 

Bazı deneme kitapları kullanılan dil ve anlatıma sinen hantallık yüzünden içerik olarak çok kıymetli olsalar da zor okunuyor. Bu kitapta ise tam tersi bir durum var. Dil de anlatım da o kadar sürükleyici ki herhangi bir akademik geçmişi olmayan, sadece kitaplara düşkün herhangi bir okur da yazılanları rahatlıkla anlayabiliyor. Bu da kitabın büyük artılarından birisi. 

Kısa sürede sürüklenerek mi okudun? Yoksa biraz sürünerek mi? 

Bazı kitapların bitmesini istemiyorsunuz. Bu da onlardan.  Akıcı dili ve anlatımı sayesinde hızlıca okunabilen bir kitap olmasına rağmen özellikle frene bastım ve günlere yayarak tadını çıkardım. 

Kitabın ismi hakkında ne düşünüyorsun?

İçeriğe dair hiçbir şey bilmesem de sırf isminden ötürü beni çekerdi sanıyorum bu kitap çünkü zorlukları yan yana durarak, birbirimize omuz vererek aşabileceğimizi öğrendiğimiz / hatırladığımız zamanlar yaşıyoruz. Bu yüzden ismin kendinden “gel gel” yapan bir hâli var. Üstüne bir de kitapta ele alınan yas ve kadınlık meselelerini düşününce isim daha da anlamlı hâle geliyor. Kısacası uzun zamandır en sevdiğim kitap isimlerinden birisiyle karşı karşıyım.  

Bu kitabı seven şunları da sever 

Her şeyden önce yazarın ilk kitabı Geri Döndüğüm Yerler’i tavsiye ederim. Bunun dışında kitaplar ve hayat üzerinden ilişki kuran Meltem Gürle’nin Kırmızı Kazak ve İrlanda Defteri kitaplarıyla; Alejanda Zambra’nın Okumamak kitapları da beğenme garantili kitaplar.