Z Raporu: berkcavdar

berkcavdar yeni teklisi “Güneş Batmadan”da kendisinden duymaya alışkın olduğumuz funky gitarlarla ânın tadını çıkarmaya çağırıyor. Hack The Fool, Kid B gibi projeleriyle de tanıdığımız müzisyenin sıcak melodilerle kavurduğu son numarası, BBI Music Co. etiketiyle yayında.

Yeni berkcavdar şarkısının Afterwork ekibinin imzasını taşıyan bir klibi de var, bu gece yarısı dijital platformlarda olacak. Öncesinde klibi ekibiyle birlikte izlemek isteyenleri, 21.30’da Bant Mag. Havuz / Bina’ya bekliyoruz. Ardından giriş katta “Güneş Batmadan”ı bir partiyle kutlayacağız. Sabriyeva Galaktika, EFFI ve BUYUKBASS, disco / electronica seçkileriyle kabinde olacak. Detaylar burada.

Yeni şarkısı vesilesiyle kapısını çaldığımız berkcavdar yanıtlıyor: Hafızana kazınmış ilk film? En iyi yaptığın yemek? Bu aralar sana en iyi gelen şey? Buyrunuz berkcavdar Z Raporu’na.

Son zamanlarda en çok dinlediğin müzikler?

Albüm olarak:

Nick Hakim – COMETA
Red Hot Chili Peppers – Return of the Dream Canteen
Kendrick Lamar – Mr. Morale & The Big Steppers
Arctic Monkeys – The Car
Gabriel Garzon-Montano – Bishoune: Alma del Huila

Şarkı olarak:

Puma Blue – Hounds
Harry Stone – Daydreaming 
Ama Lou – Tried Up
The Arcs – Everything You Do
Sacha Rudy – Be a Man
River Tiber – Sent from Above
Bill Evans – Peace Piece
Charlotte Day Wilson – Mountains 

Son zamanlarda keşfettiğin harika grup/müzisyenler?

Bu aralar en büyük keşfim muhtemelen JMSN. Vokalleri, şarkı yapıları ve minimal yaklaşımı beni oldukça etkiledi. Özellikle “Rolling Stone” şarkısını tavsiye ederim. 

Yine yakın dönemde denk geldiğim başka bir isim Shayhan. Solo projemde ürettiğim işlere yakın bulduğum bir prodüksiyon yaklaşımı var. “Godspeed”, “Porn (Ode to Sade)” ve “Culture” şarkılarını öneririm.

Çok yeni olsalar da ilk dinlediğimde 70’lerden bir grup sandığım Thee Sacred Souls’u bu ara çok dinliyorum.

Toronto’da aşırı kıskandığım bir “müzisyen arkadaş grubu” var; içinde BADBADNOTGOOD, Daniel Caesar, River Tiber ve Charlotte Day Wilson gibi isimleri de barındıran. Birbirleriyle şarkılar yapıyorlar, kayıtlarda hep varlar falan mükemmel bir ekip. O ekipten birkaç isimle çalışmış Jonah Yano’yu yakın zamanda keşfettim ve çok özel işleri var gerçekten.

Hafızana kazınmış ilk film?

The Borrowers (İsmini bilmiyordum, John Goodman’ın oynadığını hatırladığım için IMDb sayfasından buldum). İzlediğim ilk film olmayabilir ama izlediğimi hatırladığım ilk film. Küçük insanlar vardı ahşap 2-3 katlı bir evde döşemelerin altında, duvarların arkasında falan yaşıyorlardı. John Goodman da kötü ev sahibi veya emlakçı gibi bir şeydi, evi satmadan önce o küçük insanları zehirletmeye falan çalışıyordu.

Son zamanlarda izlediğin filmlerden favorilerin?

Everything Everywhere All At Once, The Worst Person in the World, After Yang ve başka found-footage korku filmi sevenler varsa Incantation (Netflix’te var).

Son zamanlarda izlediğin dizilerden favorilerin?

Better Call Saul, Severance, House of the Dragon. Daemon ve Rhaenyra olmadan iki sene nasıl geçireceğim hiç bilmiyorum.

Son zamanlarda izlediğin çok iyi bir belgesel?

Wild Wild Country izledim birkaç ay önce; mükemmel bir belgesel olmasının yanı sıra harika şarkılarla dolu. Oradan bulduğum şarkıları haftalarca dinledim. Netflix’teki Woodstock 99 belgeseli de çok iyi.

Belgesel çekecek olsan neyle ilgili olurdu?

Harika orijinal müziklerle ve hipnotize eden animasyonlarla dolu bir sinestezi belgeseli çekmek isterdim. Özellikle müzik ve sinestezi arasındaki bağlantıya kapsamlı olarak dalmak isterdim. Hem kişisel tecrübelerin hem de görsel betimlemelerin yer aldığı öğretici bir görsel şölen oluşturmak mükemmel olurdu.

Hayatta yaptığın ilk iş neydi? Anlatır mısın? 

Yaptığım ilk iş çevirmenlikti ve hâlâ da çevirmenlik yapıyorum. Üniversite devam ederken birkaç dizi altyazısı ve bir seyahat blog’u çevirerek başlamıştım. Şu anda tam zamanlı işim.

Küçükken nasıl bir öğrenciydin?

O klişe “zeki ama çalışmıyor çocuk” bendim. Ayrıca iflah olmaz bir dikkat dağıtıcıydım. Arkadaşlarımı güldürüp konuşturup, azar işitmelerine sebep olurdum; sınavlardan da iyi notlar alırdım, çalışıp daha düşük alanları sinir ederdim. Öğle arasında basketbol oynamak derslerden daha çok ilgimi çekiyordu. Derslerde de kitaplara ve defterlere resim çiziyordum eğer konuşmuyorsam. Lisede de zaten müzik macerası başladı. Tarih ve felsefe hariç hiçbir dersi dinlediğimi hatırlamıyorum üniversiteye kadar. İlgimi çeken bir konu olursa ilgili ve katılımcı bir öğrenciydim ama çoğu öğretmenimin derse gelirken “hoff bu sınıfta o çocuk var” dediğine eminim.

Küçükken bir idolün var mıydı?

Liseye kadar bir idolüm oldu mu tam emin değilim. Çok uzun süre evin içinde Legolas olarak yaşadığım bir dönem oldu her yere ok atıyordum, oyuncakları vardı. Zaten her gün Yüzüklerin Efendisi izliyordum. Basketbol oynadığım dönemde de Dwyane Wade ve Tracy McGrady favorilerimdi. Lisede burada kastedilen idol tanımına daha uygun olduğunu düşündüğüm ilk idolüm John Frusciante’yle tanıştım. Müziğe başlamama sebep oldu ve hayatımın akışı tamamen değişti.

Ekranda görmeyi sevdiğin biri?

Dua Lipa…

Son zamanlarda seni en çok etkileyen oyunculuk performansı?

House of the Dragon’ın performansları gerçekten çok başka bir seviyede. Özellikle Paddy Considine (Viserys) ve Emma D’Arcy (Rhaenyra) tüylerimi diken diken eden, gözümü ayıramadığım anlar yaşattı.

Jeremy Allen White’ın The Bear’deki performansı da oldukça etkileyiciydi. Bitmeyen bir kaos, stres ve yas çıkmazına saplanmış toksik derecede hırslı bir adamı bu kadar doğal oynamak kolay değildir diye düşünüyorum.

En iyi yaptığın yemek?

Spaghetti al dente. Yani pek yemek yapmıyorum.

En çok söylediğin yalan?

“Şimdi çıktım.”

Son zamanlarda içinde en çok vakit geçirdiğin kitap?

Great Expectations. İki senedir atladığım klasikleri tamamlamaya çalışıyorum.

Son zamanlarda keşfettiğin bir podcast?

Stoic Coffee Break.

Son zamanlarda içinde kalan bir şey?

Say say bitmez bu ülkede ama 30’a yaklaşırken ve hâlâ tam zamanlı çalışırken kafamda daha sık rastladığım bir üzüntü zaman yetersizliği. Görülecek çok yer, izlenecek çok film, okunacak çok kitap, dinlenecek çok müzik var ama yeterince zaman yok.

Yeniden yaşamak isteyeceğin bir gün/an?

Bu yaz çok yakın bir arkadaşımla aynı 24 saat içinde hem Viyana’da gezdik, Pride kutlamalarında eğlendik, şnitzel yedik ve Bratislava’da en önden Red Hot Chili Peppers izledik. Yüzlerce kez arka arkaya aynı günü yaşasak yine de sıkılmam gibi geliyor.

Hiç yıldız haritanı okuttun mu?

Sanırım bir defa evet. Sonrasında konu oraya gelmeden baya önce kestirebilmeye ve başka konulara başarıyla geçmeye başladım.

Bu aralar sana en iyi gelen şey?

Call of Duty Modern Warfare II.

Bugüne kadar hakkında yazılmış en yanlış şey

Hakkında çok yazılar yazılan birisi değilim. Yazılanlar hep benim cümlelerim oldu şu ana kadar o yüzden henüz yanlış bir şey yok.