Zehirli hisler: Seda Erciyes’le ilk teklisi üzerine

Geçtiğimiz hafta Epic İstanbul aracılığıyla ilk teklisini yayınlayan Seda Erciyes, trap beatleri üzerine serpiştirdiği R&B vokalleriyle dikkatleri çekti. Etkileyici bir kliple birlikte yayınlanan “10:50”den sonra Seda Erciyes’in kapısını çaldık ve şarkı yazım sürecini konuştuk.

“Farklı sesleri ve denenmemişi deneyen müzisyenlere her zaman hayran olmuşumdur, ben de onlardan biri olmak için çalışıyorum.”

Daha önce Türkçe örnekleriyle, en azından bu denli başarılı uyarlanmış şekilde, çok sık karşılaşmadığımız bir müzik yapıyorsun. Senin için şarkı yazımında dili uyarlayabilmek zorlayıcı bir süreç oluyor mu?

Şarkı sözü yazmaya devamlı dinlediğim bu tarzda kulağım daha aşina olduğu ve daha konforlu hissettiğim için İngilizce yazmaya başladım. Türkçe sözler yazmak başlarda zorlayıcı gözüküyordu. Ancak sınırları zorlamak ve kendime meydan okumak için bunu iyi bir fırsat olarak görüyorum. Farklı sesleri ve denenmemişi deneyen müzisyenlere her zaman hayran olmuşumdur, ben de onlardan biri olmak için çalışıyorum.

İlk şarkın “10:50”nin prodüksiyonu için Flytones’la çalıştın. Bir araya geldiğinizde, aklında üzerine çalışacağınız belli bir sound var mıydı yoksa bu ortak bir çalışmayla ortaya çıkan bir tını mı? 

Şarkımı yazarken aklımda bir sound vardı, ancak bunu işlemek için yeterli prodüksiyon deneyimim yoktu. Harun ve Kerem, şarkıma ilk dokunuşu yapıp bana attıklarında benim yazarken tahmin edemeyeceğim kadar iyi bir yere taşıdılar. Kaba tabiriyle ilk seviye bir oyuncuyu bütün ekipmanlarıyla donatıp son boss ile yarışacak güce getirdiler. Flytones ile çalışabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum, onlardan başkasıyla bu kadar içime sinen bir şarkı üretebilir miydim bilmiyorum.

Biraz parçanın yaratım sürecinden bahseder misin? “10:50”nin hazırlık aşamalarında seni besleyen şeyler neler oldu?

Yaşadığım ilişkilerden bunaldığım, bıkmış ve değersiz hissettiğim bir zamanda defterime karalamıştım “10:50”nin bir kısmını. Yıllar sonra güzel bir fikir olarak görüp üzerine gitmek istedim. Beni en çok heyecanlandıran kısmı, şarkının romantik bir hikâyesi olmayışı ve kabul edilmiş ancak zarar veren rollerden bahsediyor oluşu. Bu rollerin daha sonra ilişkilere aktarılan ilgi açlığı, istediğini anında elde etme güdüsü vs. gibi zehirli hislere dönüşmesi. Aslında cinsiyet farketmeksizin herkesin yaşadığı bir olayı kendi başımdan geçtiği şekliyle anlattım.

Senin için sırada ne var? Ufukta bir albüm görünüyor mu?

Sırada bol bol üretim ve konserlere hazırlık var. Kendi müziğimle sahne alabilmek, şarkılarımı seyirciyle birlikte söyleyebilmek ve müziğe daha çok hizmet etmek istiyorum. Tabii ki bir albüm hedefim var, en doğru zamanda ve en iyi şekilde yapabilmek için çalışıyorum.