Benzersiz bir şeffaflıkla hazırlanan yepyeni bir RPG oyunu: "Anytown: Garage Sale Monsters"

Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan ve epey ilgi çeken bağımsız oyun Monochroma‘nın yaratıcısı Orçun Nişli ve eşi Zeynep Akçay, daha önceki RPG oyunlarına birçok yeni perspektif getiren bir oyun için hazırlıklarını sürdürüyor. Anytown: Garage Sale Monsters isimli oyunun üretim sürecinde benzersiz bir şeffaflık benimseyen ikili, iki yıldan uzun sürecek hazırlık aşamalarını her detayıyla birlikte takipçileriyle paylaşıyor. Bağımsız oyun dünyasına dair zihin açıcı podcast yayınlarının yanı sıra Bağımsız Oyun Geliştiricinin Türkiye’de Hayatta Kalma Rehberi isimli bir dijital kitapçık hazırlayan ikili, hem yeni oyunları hem de bağımsız oyun sektörüne dair yaptıkları çalışmalara dair sorularımızı yanıtladı.

Röportaj: Cem Kayıran

Öncelikle şu sıralar hazırlamakta olduğunuz yeni oyununuz  Anytown: Garage Sale Monsters ’tan biraz bahsedelim. Bu oyunda bizi neler bekliyor?

Anytown: Garage Sale Monsters daha yeni geliştirmeye başladığımız bağımsız bir RPG yani bir rol yapma oyunu. Anytown, 90’ların başlarında geçen ve bir çocuğun hayatından tam bir yıllık bir kesiti oynadığımız bir oyun. Oyunun başında yeni boşanmış annemiz, kız kardeşimiz ve köpeğimiz ile annemizin doğup büyüdüğü kasabaya taşınıyoruz. Biz kasabaya taşınmadan hemen önce kasabadaki yan komşumuz, çocukluğundan kalma eşyaları garaj satışına koymuş ve mahallenin çocukları bu eski eşyaları, özellikle de absürt yaratık kartlarından oluşan kart koleksiyonunu kapış kapış toplamışlar. Sonra da kendi aralarında bu yaratık kartlarını kapıştırıp hayali maceralar yaşadıkları bir oyuna dönüştürmüşler. Anytown, bize bu anlamda iki uçlu bir oynanış vaadediyor. Bir yanda gerçek hayattaki tercihlerimiz, arkadaşlık ilişkilerimiz, ailevi problemlerimiz, ilk aşk vs. gibi konuları kapsayan bir macera oyunu, diğer yandan da hayal dünyamızda geçen, alaycı, absürt ve saçma-komik bir yaratık kart kapıştırma oyunu olarak oynanabiliyor. Oyun, bu iki oynanış biçimine istediğimiz kadar ağırlık vermemize izin veriyor. İstersek oyunu sadece diyaloglar ve tercihler üzerine kurulu bir macera oyunu ya da sadece yaratık kapıştırılan bir kart oyunu olarak oynamak bile mümkün.

Anytown, RPG oyunlarının sunması gereken asıl şeyi ıskalamamaya çalışıyor: Derslerini aksatmayan bir inek olmaktan, çelimsiz çocukları kıstırıp eziyet eden bir bully olmaya ya da evden kaçıp ara sokaklarda punk bir hayat yaşamaya kadar çok geniş bir yelpazede bambaşka hayatlar yaşayabilecek kadar dallanabiliyor. Bunu yaparken bir yandan da RPG türünün diğer alışkanlıklarını ters düz ediyor. Anytown, diğer rol yapma oyunları gibi güçlenmek ve daha iyi eşyalara sahip olmak değil, büyümek ve sahip olduklarını geride bırakmak hakkında bir oyun olacak.

Anytown , oyuncuların hedefi itibariyle RPG oyunlar göz önüne alındığında yapıbozumcu bir yaklaşım geliştiriyor. Sizi böylesine cesur bir hamle için motive eden şey neydi?

Bağımsız oyunların anlamı kendi medyumunun sınırlarını zorlamak olmalı. Diğer RPG oyunlarının birebir izinden giden bir piyasa oyunu yapmak bizi mutlu etmezdi. Biz oyuncu olarak diğer bağımsız oyunları oynarken de bunu bekliyoruz. Oyunların standart kalıplarını kırmalarını ve bu kalıpların dışında farklı hazlar aramalarını… RPG oyunlarının özünde tercihler yapmak ve oyun dünyasında kendi varoluşunu yaratmak var ama bu türdeki neredeyse bütün oyunlar ezberden güçlenmek ve daha iyi ve havalı eşyalara sahip olma yoluna başvuruyor. Daha doğrusu biz oyun tasarımcıları, Skinner’ın kutusu deneyinden öğrendiğimiz ve tüm insanlarda bulunan psikolojik kusurları oyuncuların oyun ile hastalıklı bir ilişki kurmasını sağlayacak şekilde kullanıyoruz. Anytown bu sorunu onarmaya çalışan bir sosyal sorumluluk projesi değil elbette, ama bu genel hastalıklı ilişkiyi oyuncunun yüzüne yüzüne vurmayacağımız anlamına gelmiyor.  

Banner2

Bu oyunun hazırlık sürecinde her aşamayı takipçilerinizle paylaştığınız ve bağımsız oyun hazırlama konusunda birçok detayı derinlemesine bir şekilde gözler önüne seren bir şeffaflıkla ilerliyorsunuz. Türkiye’deki oyun sektörünün bugününe dair gözlemleriniz neler? Yaptığınız paylaşımlar ve açıklamaların söz konusu sektörde ne gibi etkilerini görmeyi hayal ediyorsunuz?

Denediğimiz yöntemin daha önce denenip, denenmediğini bilmiyoruz. Üretim süreçlerinden parçalar sunan bir çok oyun ya da animasyon stüdyosu görmüştük ama bu paylaşımlar oyunun ya da animasyonun en fotojenik ya da en ilgi çekici yönlerini gösteren paylaşımlardı. Biz Anytown‘un bütün süreçlerine dair en sıkıcı ve en ayrıntı belgeleri dahi paylaşıma açtık. Haber bültenimize kayıt olanlar oyun tasarım dokümanımıza, proje planlarımıza hatta yatırımcılar için hazırladığımız sunumlara kadar her belgemize canlı olarak ulaşabiliyorlar. Bunu ilginç bir deney olarak görüyoruz ve sektörde nasıl etkiler göstereceğini hiç bilmeden bu kararı verdik. Aslında biraz da kendimizden yola çıktık: Oyun ve animasyon ile ilgilenmeye başladığımızda daha Türkiye’de bu alanlarla ilgilenen çok az insan vardı ve kendi tecrübelerimiz genelde düşe kalka öğrenerek oluştu.  

Anytown ile de hem oyun geliştirme macerasının en başında olanlarla hem de zaten hali hazırda oyun geliştirenlerle neyi, nasıl ve neden yaptığımızı paylaşmak istedik. Daha ilk haftasından beklemediğimiz bir ilgiyle karşılaştık ve takipçilerimizden çok güzel tepkiler aldık. Birçok takipçimiz bize gönüllü yardım etmek istediğini yazdı. Maddi karşılığını veremeyeceğimizden ve prensiplerimiz gereği karşılığını ödemeden kimseyle çalışmak istemediğimizden bu yardım taleplerini kabul etmedik. Bunun dışında Dokuz Çeyrek isimli bir butik otel işletmecisi bize otelinde tatil hediye etmeyi teklif etti. Maalesef önümüzde kafamızı kaşıyamayacak derecede yoğun bir dönem olduğu için bu teklifi de geri çevirmek zorunda kaldık. Paylaştığımız dokümanları daha detaylı anlatabilmek için bir podcast serisi de yayınlıyoruz. Kendi ses kayıt cihazımız yoktu ve çevremizden cihaz ödünç alarak çekimlerimizi yapıyorduk. Daha önce tanımadığımız Osman N. Hömek adlı bir takipçimiz ses kayıt cihazı için bize sponsor oldu. Bu derece samimi tepkiler ile karşılaşmayı gerçekten beklemiyorduk. Yeni başlayanlar kadar oyun sektöründen de benzer olumlu tepkiler aldık. Aslında beklentimiz daha çok süreçlerimizi takip edip yanlış ve eksiklerimizi eleştirmeleri yönünde… Henüz geç olmadan hatalarımızı görmeye ve düzeltmeye, moralden daha çok ihtiyacımız var.

Biraz önce de bahsettiğiniz gibi oyunun hazırlık aşamalarına eş zamanlı olarak Serbest Oyun İmalatı – Anytown adlı bir podcast serisi yayınlıyorsunuz. Ayrıca Bağımsız Oyun Geliştiricinin Türkiye’de Hayatta Kalma Rehberi  adlı   bir dijital kitapçık da hazırladınız. Bu çalışmaların ardında uzun zamandır bu sektörde yaşadığınız ve karşılaştığınız durumların önemli bir faktör olduğu aşikar. Bu birikimi çeşitli mecralar aracılığıyla paylaşmaya nasıl karar verdiniz?

Oyun geliştirme süreci kompleks ve teknik detaylarla dolu bir süreç. Oyun geliştirmeye başlayanların tasarım dokümanlarımızı vs. okurken kaybolmasından endişelendik ve bunları açıklayacak, bağımsız oyun geliştirme kavramlarından bahsedeceğimiz, aynı zamanda da dokümanlarımızı okumaya cesaretlendirecek bir video serisi çekmeyi düşündük. İstanbul Film Akademisi’nin film çekmek üzerine hazırladığı Olmaz Öyle Saçma Şey serisi gibi bir şey hazırlamayı çok istedik ama video çekmek zaman ve prodüksiyon açısından bizi aşacak bir şeydi. Sonuçta oynumuzu geliştirebilmek için bu tarz şeylere elimizden geldiğince minimum zaman ayırmalıydık. Bu süreçte Girişimci Muhabbeti Podcast‘inin yapımcısı arkadaşımız Samican Tandoğdu, video yerine podcast kaydetmemiz için kanımıza girdi, podcasti yayınlamamıza yardımcı olacağını söyledi falan derken kendimizi podcast kaydederken bulduk. Tabi sonunda podcast için de oldukça büyük bir zaman ayırmak zorunda kaldık, çünkü burada da kendimizi durduramadık ve özgün bir anlatım oluşturmaya çalıştık. Ne kadar başarabildik bilmiyoruz, artık dinleyip siz karar vereceksiniz! 

Bağımsız Oyun Geliştiricinin Türkiye’de Hayatta Kalma Rehberi  ise aslında kendimiz için hatırlatıcı bir kaynak olarak başlamıştı. Mesela o kadar çok oyun fuarı var ki süreçte birini kaçırmak, atlamak istemedik ve tarihleri – yerleriyle birlikte liste haline getirdik. Keza devlet destekleri için de bir liste yaptık, oyunun tanıtımı için dergiler vs.. derken bir baktık oldukça yararlı bir rehber oluştu ve bunun başkalarının da işine yarayabileceğini düşünerek yayınlamaya karar verdik.

Anytown: Garage Sale Monsters’ ın yayınlanması iki yıldan fazla sürecek gibi gözüküyor. Bu süre zarfında oyunun tüm tasarım dökümanları ve iş planlarını da paylaşıma açacaksınız. Bunun oyuna dair beklentiyi ne yönde etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

Bu şeffaflık şimdilik sadece oyun tasarımı ve geliştirme süreçlerini merak edenleri ilgilendirse de, Anytown son kullanıcı için görücüye çıktığında da aynı tutumu sürdürmek istiyoruz. Oyun stüdyoları, oyunlarını tanıtırken makyajı biraz fazla kaçırabiliyor ve oyun yayınlanmadan önce yanlış beklentilerin oluşmasına yol açabiliyor. Bu uzun vadede aslında onlara da zarar veriyor. Anytown sayesinde diğer oyun geliştiricilerle kurduğumuz güven ilişkisini oyuncularımızla da kurmayı istiyoruz. 

Yayın ve paylaşımlarınızı web siteniz dışında hangi platformlar üzerinden takip edebiliriz?

Aslında anytowngame.com adresimizdeki haber bültenimize kayıt olmak bizi takip etmek için en faydalı yol. Dokümanlara vs. sadece bu yolla ulaşabiliyorsunuz. Çok da dokümanlara falan bulaşmadan, uzaktan uzağa takip etmek isterseniz Twitter’da @anytowngame üzerinden bizi bulabilirsiniz. Podcastimizi alıştığınız kanallardan dinlemek isterseniz iTunes ve Spreaker içinden Serbest Oyun İmalatı adıyla bize ulaşabilirsiniz. Geekyapar! üzerinde Anytown hakkında yazılar yazdığımız bir köşemiz de var. Ayrıca bize kanınız çok ısındıysa Zeynep Akcay ve Orcun Nişli olarak bize Facebook’dan da ulaşabilirsiniz!