İşçilerin çalışma koşullarından mücadelelerine uzanan belgesellerle, yaşasın 1 Mayıs!

Gecekondu direnişiyle 1 Mayıs Mahallesi’nden 1 Mayıs 1977’den görüntülere, ev işçisi kadınların mücadelesinden sinema emekçilerinin yürüyüşüne, iş cinayetlerinden çocuk işçiliğine, madencilerden karantinada evde kalamayanlara; emekçilerin çalışma koşulları ve mücadelelerine uzanan Türkiye’den belgesel seçkimizle, yaşasın 1 Mayıs!

1 Mayıs Mahallesi, Isaac Isitan (1977)

Halk Sinema Grubu tarafından çekilen 1 Mayıs Mahallesi belgeseli, bugün Ümraniye Mustafa Kemal Mahallesi olarak bilinen bir gecekondu mahallesinin, “1 Mayıs Mahallesi”nin, 2 Eylül 1977’de yaşadığı büyük yıkıma karşı verdiği mücadeleyi görüntülüyor. Belgesel, “Biz gerçekten kararlı davranırsak, onlar belki bugün yıkabilirler, onlar belki evlerimizi yerle bir edebilirler ama teslim olmayız. Yarın bir daha yaparız, yarın bir daha ayağa kaldırırız 1 Mayıs Mahallesi’ni” diyerek bugün dâhi umudu yükselten mücadeleyi belgelerken, dönemin politik atmosferini de çarpıcı görüntülerle gözler önüne seriyor. 

Mükellef, Elif Ergezen (2009)

Dede-torun, baba-oğul tanıklıklarıyla, Zonguldak Kandilli Maden ocaklarında işçi mükellefiyeti uygulamasından bugünkü özelleştirme politikalarına uzanan bir süreci ele alan Mükellef, maden ocaklarında ağır çalışma koşullarını, çalışanların ve hayatı maden ocaklarında geçmiş emekli işçilerin anlattıklarıyla belgeliyor. Yönetmen Ergezen, filmi çekerken şahit olduğu gerçekliklerden bahsederken, “Güvenlik önlemleri alınmadığı gibi, işçiler sigortasız çalıştırılıyorlar. Üstelik maaşlarını da geç alıyorlar. Ailelerinin geçimini sağlamak için hepsi genelde ikinci işte çalışıyor. Madenden çıkıp, inşaata gidenleri tanıdım. Önce siyaha, ardından beyaza bürünüyorlar.” diyor.

Tuzla, Koray Avşaroğlu (2010)

Tuzla, kamerasını Tuzla tersanelerinde oldukça zor koşullar altında çalışmak zorunda kalan işçilere uzatırken, kapitalizmin insan canını hiçe sayan ihmallerini, 2008 krizini tersane patronlarının nasıl fırsata çevirdiğini, “kaza” olarak nitelendirilen ve üstü örtülen cinayetleri gözler önüne seriyor. “Bu zamana kadar 144’e yakın arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. Fakat, bunların hiçbiri hükümet kayıtlarında yok.”

16 Ton, Ümit Kıvanç (2011)

Adını ünlü madenci şarkısı “16 Tons”tan alan belgesel, “ilerleme”nin icat edilmesini sağlayan Buhar Çağı’ndan, serbest piyasanın iki yüzlü “özgürlüğü”yle Özgürlük Çağı’na uzanan dokuz bölümden oluşuyor. “Vicdan ve serbest piyasaya dair” bu etraflı film, insanlığın sömürü tarihini ironik ve çarpıcı bir dille anlatıyor. “Serbest piyasa ekonomisi şöyle çalışır: Madene inip inmemek serbesttir. Sen inmezsen, inecek başka biri mutlaka bulunacaktır. Madenci, duasını eder ya da küfür eder ve aşağı iner. Ama inmeden mutlaka sevdikleriyle vedalaşır.”

Aklın Takılması, Artıkişler Video Collective (2012)

1 Mayıs 1977’de 1 Mayıs kutlamaları için Taksim Meydanı’nı dolduran 500 bini aşkın kişi, keskin nişancılar tarafından saldırıya uğradı, 35 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. bak.ma’nın arşiv kayıtlarıyla oluşturulan kısa video, faillerinin hâlâ bulunup cezalandırılmadığı katliam gününden bazı görüntüler içeriyor. Belgeseli izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Külkedisi Değiliz, Emel Çelebi (2014)

Külkedisi Değiliz, Emel Çelebi’nin 2006’da çektiği, ev işçisi kadınların hikâyelerine odaklanan Gündelikçi belgeselinin bir tür devam filmi. Yıllarca hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalışan, iş kazası geçiren, sakat kalan, hatta cam silerken düşüp hayatını kaybeden ev işçilerinin sendikalaşma mücadelesine tanıklık eden belgeselde, ev işçisi kadınların, emeklerinin görünür hale gelmesi, ev işinin İş Yasası kapsamına alınması ve hükümetin ev işçilerine insanca çalışma koşulları tanıması için verdiği mücadeleyi izliyoruz. Belgeseli izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Yollara Düştük, Deniz Yeşil (2014)

Sinema emekçilerinin, sinemanın 60 yılı aşan suskunluğuna son vererek, 1977’de yeni sansür tüzüğünü protesto etmek, özgür sanatı savunmak ve sosyal haklarını almak için başlattıkları uzun yürüyüşe odaklanan belgesel, yönetmen Deniz Yeşil’in deyimiyle, “100 yılı aşan sinemamızın unutulan fakat en onurlu dönemlerinden biri olan sinema emekçilerinin yürüyüşünün hikâyesidir.” Yollara Düştük, üç gün süren yürüyüşten fotoğraflar ve basına yansıyanların yanı sıra, Vedat Türkali’den Tarık Akan’a, Türkan Şoray’dan Hale Soygazi’ye, yürüyüşe katılan pek çok ismin anlattıklarıyla ilerliyor. 

İki Uzun Gün Bir Yürüyüş, Birleşik Metal-İş Sendikası (2016)

İki Uzun Gün Bir Yürüyüş, Türkiye’de işçi sınıfının örgütlülüğü için bir dönüm noktası sayılan ve işçilerin sendikal hareketlerini kısıtlayan yeni bir yasaya karşı başlattığı 15-16 Haziran 1970 direnişini basına yansıyanlar, görüntüler ve tanıklarla anlatıyor.

şimdi, burada: 14 yaşında suriyeli bir çocuk işçi, 140journos (2017) 

Bu kısa belgesel, 140Journos’un göçe dair görsel hikâyelerden seçkiler ve paragraflardan oluşan şimdi, burada serisinin bir parçası. Video, yaşamak için ailesiyle Türkiye’ye gelen ve çalışmak zorunda kalan bir çocuk işçinin anlattıklarıyla ilerliyor. 

Evde Kalamayanları Gör!, İşçiler (2020)

1 Mayıs 2020’de saat 20:00’de çevrimiçi açılışı yapılacak 15. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali ve karantina sürecinde “Sağlıklı bir hayat işçilerin de hakkı” demek için hazırlanan kısa film, işçiler tarafından çekildi.  

Kolektif toplumsal hafıza için 1 Mayıslar dahil olmak üzere Türkiye’deki toplumsal mücadelelere ve “artık mekan”lara dair görüntü, ses kayıtları ve tanıklıklar arşivleyen bak.ma’yı da 1 Mayıs 1977’den günümüze DİSK ve diğer örgüt, kişi ve kolektiflerin video kayıtlarına ulaşmak için ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, güncel görsel kültür ve sanat alanında ana akım olmayan, kolektif üretim ve alanları yaratmaya çalışan bir video kolektifi olan ve bak.ma ile ortaklaşan artıkişler’in sitesini de inceleyebilirsiniz. 

Yazı: Mine Metin