2022 bitmeden vizyona girecek 15 film

Yazı: Hatice Melike Gürer

2022’nin son iki ayında vizyona girecek 15 heyecan verici film. Black Panther: Wakanda Forever, Avatar: The Way of the Water gibi gişe canavarları ile Kurak Günler, Stars at Noon, Corsage gibi festival favorileri de listede. Sıralama kronolojik.

Black Panther: Wakanda Forever (11 Kasım)
Yönetmen: Ryan Coogler

Marvel’ın hem gişede hem de ödül sezonunda yüz güldüren filmi Black Panther’in (2018) devam halkası, erken yaşta vefat eden başrol oyuncusu Chadwick Boseman’ın yokluğunda ve yine yönetmen Ryan Coogler’ın önderliğinde hayat buldu. Kral T’Challa’nın ölümünün ardından Kraliçe Ramonda, Shuri, M’Baku, Okoye ve Dora Milaje; onlara müdahale etmek isteyen dünya güçlerinden topraklarını korumak için savaşmaya hazırlar. Çekirdek kadroya bu kez Tenoch Huerta, Dominique Thorne, Michaela Coel, Mabel Cadena ve Alex Livanalli gibileri katılmış.

Klondike (11 Kasım)
Yönetmen: Maryna Er Gorbach

72. Berlin Film Festivali seçkisinde yer alan ve Sundance’den de eli boş dönmeyen, Ukrayna’ın Oscar temsilcisi Klondike için vizyon tarihi geldi çattı. Dünya paramparça olurken yaptığımız seçimler üzerine bir anlatıyı önümüze getiren filmin odağında; Ukrayna – Rusya sınırında yaşayan, köyü ayrılıkçı gruplar tarafından kuşatılmış olmasına rağmen evini terk etmeyi reddeden hamile Irka var. Yönetmen Maryna Er Gorbach’ın filme dair merak ettiklerimize ışık tutarken, son sekiz yılda Ukrayna’da yaşanan trajedilerin nasıl yorumlanabileceğine dair bir yol haritası çizdiği röportajımıza ise buradan ulaşabilirsiniz.

Lyle, Lyle, Crocodile (18 Kasım)
Yönetmen: Josh Gordon & Will Speck

Bernard Waber’in aynı adlı meşhur çocuk hikâyesinden uyarlanan, canlı aksiyon ile animasyonu buluşturan Lyle, Lyle, Crocodile; 1962’de yayımlanan The House on East 88th Street’in devamı niteliğinde. Film, New York’taki Prim ailesinin yanında yaşamını sürdüren, ait olduğu toprakları reddederek kendisine sıfırdan bir hayat kuran, muhteşem bir sese sahip timsah Lyle’ın ekseninde. Kanadalı müzisyen Shawn Mendes, Timsah Lyle’a sesini verirken; Javier Bardem ise Lyle’ın günlük yaşantısı ve kariyeriyle ilgilenen Hector P. Valenti’yi canlandırıyor. Müziklerde ise La La Land’den hatırlanabilecek Benj Pasek ve Justin Paul ikilisinin imzası var.

The Menu (18 Kasım)
Yönetmen: Mark Mylod

Succession’ın yönetmen kadrosundan Mark Mylod’un; Anna Taylor-Joy, Ralph Fiennes ve Nicholas Hoult başrollü filmi prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapmıştı. Genç bir çift, özel ve şık bir restoranda yemek yeme amacıyla uzak bir adaya gidiyorlar lakin kendilerini bir sürpriz beklemekte. Restoran ve menü vaatleri karşılasa da çalışanların tutumları ve yemeklerin reçetelerindeki ilginç malzemeler, ikiliye sıra dışı bir deneyim yaşatıyor. Anlaşılan o ki film kendisine suç ve mizah ekseninde bir konum belirlemiş. Colin Stetson imzalı müzikleri de filmle aynı gün albüm formatında yayımlanacak.

Bones and All (25 Kasım)
Yönetmen: Luca Guadagnino

Call Me by Your Name’den sonra Timothée Chalamet ile Luca Guadagnino’yu buluşturan film için beklentiler, proje aşamasından itibaren yüksekti elbette. 79. Venedik Film Festivali’nden En İyi Yönetmen dâhil iki ödülle dönen yapımda, toplum sınırları içinde nasıl hayatta kalacağını öğrenmeye çalışan Maren ile Lee arasındaki ilk aşkın hikâyesi merkezde. Ronald Reagan zamanı ABD’sinde geçen anlatı, bir aşk hikâyesi olmasının yanı sıra sevdiği insanlara karşı öldürme ve yeme dürtüsüne sahip Maren’ın, kafasındaki soru işaretlerine cevap bulmak için hiç tanımadığı babasını aradığı tekinsiz bir yolculuk aynı zamanda.

The Fabelmans (25 Kasım)
Yönetmen: Steven Spielberg

Ödül sezonuna güçlü bir giriş yapması beklenen The Fabelmans; Spielberg ailesinin kurmaca izdüşümünü barındıran, otobiyografik izler taşıyan son Steven Spielberg projesi. Sinemaya büyük ilgi besleyen Sammy karakterinin büyüme öyküsüne ortak olacağız; annesi Mitzi, dayısı Boris ve babası Burt de bu yolculuğun önemli parçaları olarak karşımıza çıkacaklar. Oyuncu kadrosunda Gabriel LaBelle ve Mateo Zoryon Francis-DeFord gibi iki keşifle birlikte Michelle Williams, Paul Dano, Seth Rogen, Julia Butters gibi tanıdık simalar da yer almakta.

Call Jane (2 Aralık)
Yönetmen: Phyllis Nagy

Carol’ın senaristi olarak tanıdığımız Phyllis Nagy ilk kez yönetmen koltuğuna oturursa… Şimdiden kalp atışları hızlandı, değil mi? 1968 Chicago’sundayız. Banliyöde yaşayan bir ev kadını, hayatını kurtaran gizli bir kürtaj deneyiminin ardından kadınlara sağlıklı ve güvenli kürtaj erişimi sağlamaya çalışan bir topluluk kurar. Sundance 2022 seçkisinde yer edinmiş Call Jane’in kadrosunda Elizabeth Banks, Sigourney Weaver, Chris Messina, Kate Mara, Wunmi Mosaku ve Cory Michael Smith gibi isimler yer alıyor.

Holy Spider (9 Aralık)
Yönetmen: Ali Abbasi 

Büyük ses getiren bir önceki uzun metrajı Gräns / Border ile anımsanabilecek İran asıllı Danimarkalı yönetmen Ali Abbasi, bu sefer ilhamını yaşanmış bir hikâyeden almış ve kamerasını doğduğu topraklara çevirmeyi seçmiş. Meşhed şehrindeki seks işçilerini öldürerek toplum ahlakını “temizlediğine” inanan bir seri katilin peşine düşmüş gazeteciyi canlandıran Zar Amir-Ebrahimi’nin, 75. Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülü kazandığı da unutulmasın.

Kurak Günler (9 Aralık)
Yönetmen: Emin Alper

Dünya prömiyerini 75. Cannes Film Festivali’nin Belirli Bir Bakış (Un Certain Regard) bölümünde yapan son Emin Alper filmi de vizyon tarihi yaklaşanlardan… Bir süredir kuraklık sorunuyla boğuşan Yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim, yerel gazeteci Murat ve kasaba halkı arasında yaşanan çekişmeler üzerinden bir anlatı şekillenmekte. Kadrosunda Selahattin Paşalı, Ekin Koç, Erol Babaoğlu, Erdem Şenocak, Selin Yeninci, Sinan Demirer, Nizam Namidar, Ali Seçkiner Alıcı ve Eylül Ersöz’ü barındıran filme dair Melikşah Altuntaş’ın hislerini buradan okumak mümkün.

Avatar: The Way of Water (16 Aralık)
Yönetmen: James Cameron

2009 yılında vizyona giren Avatar teknoloji kullanımı, büyük gişe başarısı ve 89’u ödüle dönen 131 adaylığıyla büyük sükse yaratmıştı. James Cameron’ın 13 sene sonra önümüze getirdiği yeni macera, Sully ailesine eklenen bireylerle kaldığı yerden devam ediyor. Jake, Neytiri ve çocuklarının karşılaştıkları zorlukları, birbirlerini güvende tutmak için harcadıkları çabayı, hayatta kalmak için verdikleri mücadeleleri ve göğüs gerdikleri trajedileri izleyeceğiz. Bakalım Avatar: The Way of Water ödül sezonunda nasıl bi performans sergileyecek?

Corsage (16 Aralık)
Yönetmen: Marie Kreutzer

Bavyera Düşesi Elisabeth, aynı zamanda Sisi olarak da bilinen Avusturya İmparatoriçesi; belinin ekstrem derecede ince olması nedeniyle özel yapım korseler giymek zorunda kalmış hayatı boyunca. Sadece giydiği dar korseler yüzünden değil, Viyana’daki sarayda kendine biçilen sessiz ve işlevsiz biblo rolü onu boğmuş ve nefessiz bırakmış. Corsage, Elisabeth’in bilgiye ve yaşama aç tarafına odaklanarak karakterin isyankar yönünü gözler önüne seriyor. Filmin dünya prömiyeri yaptığı Cannes’ın Belirli Bir Bakış bölümünde, başroldeki Vicky Krieps de performansıyla ödüllendirilmişti.

Stars At Noon (23 Aralık)
Yönetmen: Claire Denis 

Yönetmen koltuğundaki isim yaşayan en büyük sinemacılardan Claire Denis olunca, filmografisindeki yeni bir durak için heyecanlanmamak mümkün değil elbette. Başrollerini Maid ile oyunculuktaki maharetlerine yakından tanık olduğumuz Margaret Qualley ve bir başka yıldızı parlayan isim Joe Alwyn’in paylaştığı yapım, 1984 yılındaki Nikaragua Devrimi esnasında filizlenen tutkulu bir aşkın ortasına bırakacak. Stars At Noon‘un 75. Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’ne uzandığını da ekleyelim.

I Wanna Dance with Somebody (30 Aralık)
Yönetmen: Kasi Lemmons

Bohemian Rhapsody, Darkest Hour ve The Theory of Everything gibi ödüllü biyografilerin senaryosunda parmağı bulunan Anthony McCarten’dan; müzik dünyasının divalarından Whitney Houston’ın biyografisi. Yönetmen koltuğunda ise Harriet ile anımsanabilecek Kasi Lemmons var. Müzisyenin hayatının çeşitli dönemeçlerini keşfettirecek yapım, ilk kez baş solist olmasından hafızalardan silinmeyen Super Bowl performansına kadar önemli noktaları da es geçmeyecek. Naomi Ackie, Whitney Houston’a hayat verirken; Stanley Tucci, Tamara Tunie ve Ashton Sanders da ona eşlik ediyor. Naomi Ackie’nin adını ödül sezonunda sıkça duymamız şaşırtıcı olmayacaktır.

Strange World (30 Aralık)
Yönetmen: Don Hall

Walt Disney Studios’dan farklılıkları sevmek ve onlarla yaşamayı öğrenmeyi konu alan yeni bir animasyon. Efsanevi kâşiflerden oluşan, birbirinden oldukça farklı ve bu farklılıkları nedeniyle en önemli görevleri tehlike altında olan Clade ailesinin maceralarına ortak olacağız. Cesur kâşiflerin soyundan gelmesine rağmen çiftçilik yapmayı seçip ailenin ayrıksı üyesi olarak bilinen Searcher Clade’in ekseninden ilerlemekte hikâye. Senaryoda, yönetmen Don Hall’un Raya and the Last Dragon’da da birlikte çalıştığı Qui Nguyen’in imzası var.

Zhena Chaikovskogo / Tchaikovsky’s Wife (30 Aralık)
Yönetmen: Kirill Serebrennikov

75. Cannes Film Festivali’nin Ana Yarışma seçkisinden bir başka yapım daha… (M)uchenik, Leto ve Petrovy v grippe / Petrov’s Flu gibi filmleriyle tanıdığımız Kirill Serebrennikov, Pyotr Çaykovski’nin “söylentilere son vermek için” yaptığı çalkantalı evliliği masaya yatırmayı seçmiş bu kez. Tutkulu bir aşkla bağlandığı meşhur besteciyle evlenen Antonina Miliukova’nın, kocasından hiçbir alanda yakınlık veya destek göremeyişi ve nihayetinde kendini karmaşık, yaralı, eziyet dolu bir hayatın tam ortasında buluşunu izleyeceğiz.