3 soruda Tyler Turnbull ve sevilmeyen resimlere çizdiği “zırvalar”

“Sevgi görmemiş resimlere zırvalar çiziyorum.” Teksas’ta yaşayan dövme sanatçısı ve ressam Tyler Turnbull, Instagram hesabına girdiğinizde bu cümleyle karşılıyor sizi. “Downcycled” adını verdiği projesinde hasar görmüş ya da unutulmuş tablolara Bob’s Burgers, Scooby-Doo, Beavis & Butt-head gibi favori çizgi filmlerinden karakterleri serpiştiriyor. Bir anlamda terk edilmiş işlere yeni anlamlar, yeni hayatlar kazandırıyor.

Tyler Turnbull, işlerinin ardındakilere dair üç soruluk anketimizi yanıtladı.

Tyler Turnbull’dan önce / Tyler Turnbull’dan sonra

İnsanların senin ve / veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şey?

Resim yapmaya, dövmecilik kariyerimin ciddiyetinden kaçabilmeme yardımcı olması için şaka yollu bir proje olarak başladığımın bilinmesini isterim. 10 yıl boyunca portre ve gerçekçi işler yapmamı gerektiren işler aldım; bu sanat biçiminin beraberinde getirdiği stres ve beklentiler beni boş zamanlarımda yapmak için çok daha az ciddi olan şeyler bulmaya itti. Ben de bir gevşeme yolu olarak, ucuz sanat eserleri üzerine çocukluk favorilerim olan çizgi filmleri resimlemeye başladım ama müşteri ve arkadaşlarımdan gelen tepkiler bunu yapmaya devam etmeme sebep oldu. Nihayetinde bu sanat biçimi de beni tüketti ve şimdi dövmelerimde olduğu gibi resimlerime de aynı oranda stres ve gerilimle yaklaşıyorum.

Kendini bulduğun, sana çok iyi hissettiren ya da hayatının bir noktasında ziyaret ettiğin ve işlerin için çok ilham verici olmuş mekân neresi? Neden? 

Bunu kabul etmekten nefret etsem de Las Vegas’ın sanatım üzerinde çok büyük bir etkisi var. Hayat dolu ve yüzeysel bir kasaba. Ama kimsenin ait olmadığı bir ortam olduğu hissi düpedüz ortada. Oraya uyabilmenin bir yolunu bulmanız gerekiyor. Bunu başarabilirseniz, sihirli bir şeyler bulmuş oluyorsunuz.

Benim resimlerim de böyle hissettiriyor. Buluntu bir işe hızlı bir bakış attığımda hiçbir şey oraya ait olmuyor. Fakat doğru açıyı ve ruh hâlini yakalarsam, o manzarayı her zaman bir karakterin eviymiş gibi gösterebilirim. 

Biri çizimlerindeki mekânlarda gezinecek olsa nasıl sesler duyardı? Burada biriyle karşılaşsa, bu nasıl biri / kim olurdu? Ne söylerdi?

Kendime özgü pop art stilini göz önüne alınca, sorunun cevabı bence ortada.  Resimlerimden herhangi birine dalarsanız, kendinizi en sevdiğiniz çizgi filmlerden birinin kayıp bölümünde bulabilirsiniz. Bu resimleri yapmamın sebebi de bu, ufak bir nostalji çarpışması.