3 Soruda: Elif Varol Ergen - “Lilith and the Serpent”

Elif Varol Ergen’in Big Baboli Şarküteri’de ziyarete açılan solo sergisi Lilith and the Serpent, yaşadığımız çağın ve coğrafyanın kadınlara bakışını; mistisizm, okültizm, şekil değiştirme ve cadılık gibi kavramlara yoğunlaşarak eleştiriyor. Sanatçının kağıt üzerine orijinal işleri, serigrafi baskı edisyonları ve devasa pleksi çalışmalarına yer veren sergi, sembolizmdeki kadın imgelerine gerçeküstücü yorumlar getiriyor.

5 Temmuz’da açılan ve 13 Eylül’e dek Big Baboli Şarküteri’de görülebilecek Lilith and the Serpent vesilesiyle Ergen’e serginin hazırlık sürecinde aklında dolananları 3 soruda anlattırdık.

Bu sergiden önce bilmediğin bir bilgi?

Alan Moore’un bir büyücü olarak uyanıp Glykon kültünü yeni tanrı olarak benimsemesi ve hayranlıkla araştırdığım Glykon’nun (Abonouteikhos), İnebolulu çıkması. (Yaşadığım yerin ezoterik tarihine bir kez daha hayran kaldım.)

Bu sergiye hazırlanırken aklında sürekli dolaşan bir düşünce?

Acaba Türkiye’de bir gün işlerim yüzünden lince uğrarmıyım diye endişeleniyordum, sosyal medyada bir cahil güruhu tarafından sergiden bir gün sonra gerçek oldu.

Bu sergiden sonra yapmak istediğin ilk şey?

Yeni keşfettiğim hikâyeleri çizmek, Bourgeois’le tekrar muhabbet etmek, ABD’deki sergime hazırlanmak.