3 soruda Xebat Bayram ve sınırlarla hesaplaşmaları (Mamut Art Project 2022)

Multidisipliner bir üretim pratiği benimseyen Xebat Bayram; sınır, otorite, kimlik gibi kavramlar üzerine düşünmeye sevk ettiği işlerinde izleyicilere politik yanlışlarla tesiri yüksek karşılaşmalar yaşatıyor. Sanatçının temel soruları hepimiz için oldukça tanıdık: “İnanmak istediğimiz gibi özgür iradeye dayalı seçimler mi yapıyoruz? Liyakat sistemi çalışıyor mu? Simülasyonda da olsak coğrafya kader mi? Sınırlara kim neye göre karar veriyor? Yapay sınırları çizen, belirleyen ve hareket alanımıza karar veren mekanizma bize neler vadediyor?”

Xebat Bayram, tasarladığı sınır adlı video oyununda, kırsal bir alanda sağa sola yürümek ve zıplamak dışında hiçbir şey yapamayan bir karakterle baş başa bırakıyor. Ekranda bunun dışında hareket eden tek unsur, oyuncunun böylesi sıkışmış bir hâle dayandığı süreyi gösteren, sol üst köşedeki sayaç.

30 Ekim akşamına dek Yapı Kredi bomontiada’da ziyaret edilebilecek Mamut Art Project 2022 katılımcılarından biri olan Bayram, işlerine dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı.

İşlerinde dokunmayı sevdiğin üç duygu ya da fikir nedir? 

İşlerimde işaret ettiğim politik sorunlarla öncelikli olarak otorite, yasak ve yapay hiyerarşi kavramlarına karşı bir duruş fikri ile hareket ediyorum. Bu karşı duruş fikri beraberinde mücadele ve direnme kavramlarını da işaret ediyor. Örneğin sınır adlı video oyun işimde, temelde bir oyun mantığından hareketle oyun içinde oyunsuzluğun işaret ettiği, politik sınırların anlamsızlığı ile ilgili bir sorgulama var. Video oyunun aslında oyun dinamiklerinden kopup, yaşamdaki politik bir durumun temsili ile karşılaşmasını ve buna karşı oyuncu / izleyici ile birlikte ortak bir karşı fikir oluşturmayı amaçlıyorum.

İnsanların senin ve / veya işlerin hakkında bilmesini istediğin bir şeyi paylaşabilir misin?

İşlerim hakkında şunu söyleyebilirim: Herhangi bir duyusal zevk için bulundukları yerde durmuyor ve bir zevk veya haz alanı oluşturmuyorlar. Bunun aksine politik olanla ilgileniyor, yasaklıyor, kısıtlıyor, rahatsız ediyor ve izleyici ile karşılıklı ortak politik sorunları paylaşıyorlar. Çoğu zaman, işlerimdeki bu yasaklar ve kısıtlamalar ile temsili oluşan politik durumların saçmalığına göndermeler var.  

“İlham” mutlak gerekli mi, yoksa bir söylenti mi? 

Genel olarak ilham var mı yok mu gibi bir tanımlama yapamam ama kendi işlerimde yasaklar, sınırlar, otorite ve kimlik gibi politik sorunları farklı bir temsil ile yeniden ele aldığım için bir ilham kavramından da bahsedemem.