3 soruda Ýrúrarí ve tuhaf bedenli kazakları

İzlanda kökenli Berlin’de yerleşik tekstil tasarımcısı ve sanatçı Ýr Jóhannsdóttir namıdiğer Ýrúrarí, istenmeyen giysileri sanat eserlerine dönüştürerek tüketim alışkanlıklarını sorgulatıyor. Örgü, keçe gibi el tekniklerini kullandığı işleri, beden parçalarına dair temsilleri eklemlediği giyilebilir nesnelere yeni yüzler kazandırıyor. Ýrúrarí, performans / enstalasyon topluluğu CGFC’nin dört üyesinden biri aynı zamanda.

İşlerine dair 3 soruluk anketimizi yanıtladı Ýrúrarí.

Ýrúrarí’nin İzlanda’daki Tasarım ve Uygulamalı Sanatlar Müzesi’ndeki kişisel sergisinden. Fotoğraf: Studio Fræ.

İşlerinde dokunmayı sevdiğin duygular, fikirler ya da araştırıp derinleştirmeyi arzu ettiğin bazı sorular neler?

İşlerimde kullandığım ikinci el kazakların gerçek hikâyelerinin yanı sıra kurmaca anlatılarının da derinliklerine inmek bir hayli ilgimi çekiyor. Projenin başlangıcı ise iki yıl önce, tülermiş ikinci el bir kazağı illüstratör bir tanıdığıma götürmeme dayanıyor. Kendisi, kazaktaki kusurları işleyerek eski hayatı ile ilintili bir çizgi roman yazdı. Ardından ben de hikâyenin esintisi ile kazağı tamir ettim, böylece farklı disiplinlerde birbirine bağlı iki yeni eser ortaya çıkmış oldu. Bu nedenle, daha fazla keşfetmek istediğim şeyin; müzik, yazı, film, güzel sanatlar, oyun vb. farklı disiplinlerde çalışan yaratıcı insanlarla ortaklık kurmak ve onarımını yaptığım işlerimi daha çeşitli alanlar ile buluşturmak olduğunu söyleyebilirim. Ne yazık ki şimdilik, bu projeyi daha ileriye taşımak için zaman bulamasam da bugünkü gibi hayal kurmanın çatısına sığınıyorum.  

İşlerin üzerinde çalışırken odaklanmana ya da ilham almana destek olan ritüel, rutin ya da metotların var mı? 

Kesinlikle bir tür rutine ihtiyaç duyuyorum ancak hâlâ doğru olanı bulamadım. Sanırım en tutarlı rutinim, güne stüdyoda bir fincan kahve içerek başlamak. Ardından en çok dikkatimi dağıtan şey olan telefonumu olabildiğince uzağımda tutmaya çalışmak. Stüdyoda , leme veya örgü gibi el işleriyle ile uğraşırken çoğunlukla sesli kitap veya podcast dinliyorum, bunlar bana ilham veriyor. 

İşlerinin taşıdığına benzer bir hisse sahip olduğunu hissettiğin bir film, kitap ya da müzik var mı? Hangi yönüyle? 

Bazı filmler, kitaplar ve müzikler var ki onları tüketirken kendimi, sanki onların arkasındaki sanatçılar ile aynı yaratıcı dünyada yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Garip ama belki de o kadar garip olmayacak bir biçimde, body-horror ustası Cronenberg’in işleriyle sıklıkla güçlü bir bağlantı kuruyorum. Ayrıca Everything Everywhere All At Once filmindeki birçok unsur ile işlerimi bağdaştırdığımı ve ruh hâlimizin benzer dalgalar üzerinden ilerlediğini söyleyebilirim. Geçen yılın sonunda okuduğum ve şu anda yeniden okumakta olduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum; Sayaka Muratanın farklı türden gerçekliklerin yer aldığı kısa hikâyelerden oluşan kitabı Life Ceremony’de bahsi geçen öyküler,  “normal” olarak düşünülenin başka olanakları odağında ilerliyor. Beni gerçekten etkileyen bu başyapıtta yer alan hikâyelerin hissiyatını işlerimde de yakalayarak bu hislerin temsilcisi olmayı umuyorum.

Ýrúrarí.
Rejkavik’te düzenlenen DesignMarch 2023’te sergilenen ileri dönüşümlü yün pizza restoranı. Ýrúrarí & Studio Flétta. Fotoğraf: Sunna Ben.
PizzaTime. Ýrúrarí & Studio Flétta. Fotoğraf: Sunna Ben.
Gunnlöð Jóna Rúnarsdóttir.
Ásgerður Heimisdóttir ortaklığında üretilen kar maskesi. Fotoğraf: Hrafnhildur Heiða Sandholt.
Ýrúrarí.
Fotoğraf: Gunnlöð Jóna Rúnarsdóttir.

Çeviri: Aybüke Sanuç
Giriş görseli: Ýrúrarí’nin İzlanda’daki Tasarım ve Uygulamalı Sanatlar Müzesi’ndeki kişisel sergisinden. Fotoğraf: Studio Fræ.