39. İstanbul Film Festivali Sinema Ödülleri açıklandı

10 Nisan – 21 Nisan tarihlerinde 39. kez düzenlenecek İstanbul Film Festivali’nin Sinema Ödülleri belli oldu. Sinema Onur Ödülleri oyuncu Hümeyra ile yönetmen Birsen Kaya’ya, Sinema Emek Ödülü ise yapımcı ve dağıtımcı Seher Karabol’a 9 Nisan gecesi düzenlenecek açılış töreninde verilecek.

Hümeyra, 1969’da kendi besteleriyle yola çıktığı müzik kariyeriyle birlikte yaklaşık kırk senedir ekranların en dikkat çeken oyuncularından biri. Atıf Yılmaz’ın filmlerinden Tomris Giriflioğlu’na kadar ülkenin birçok önemli ismiyle çalışan Hümeyra’yı Avrupa Yakası, Şahsiyet, Yalan Dünya gibi yapımlardan da çok iyi tanıyoruz. Ayrıca kendisini Berrak Tüzünataç ve Melikşah Altuntaş’ın hikâyesini yazdığı, senaryosu ve yönetmenliği ise Caner Özyurtlu’ya ait olan, 10 Ocak’ta vizyona girecek Biz Böyleyiz filminde de izleyeceğiz.

Birsen Kaya ise kariyerine Artist adlı bir gazetede sinema muhabiri olarak başladı ve dönemin birçok önemli ismi ile çalışma imkânı buldu. Halit Refiğ’in Gurbet Kuşları filmi sayesinde ilk defa kamera arkasına geçen Birsen Kaya, 200’e yakın filmin reji asistanlığını yaptı. Yılmaz Köksal’ın kariyerinde bir dönüm noktası olan Çeko’nun senaryosunu yazan Birsen Kaya, 1970’te Nazmi Özer’in yarıda bıraktığı Kanlı Kader filmini tamamlayarak ilk defa yönetmenlik koltuğuna oturdu. Bu dönemde kendi yapım şirketini kuran yönetmen, gerçek hikâyelerin ilgisini çektiğini ve aşk filmi çekmektense avantür filmler çekmekten hoşlandığını belirtti. Kariyeri boyunca, 15 filmin yönetmenliğini üstlenen Kaya, avantür filmlerin en revaçta olduğu dönemde çizgi roman uyarlaması Killing Ölüm Saçıyor (1971), Vur Kır Geç (1972), Hedefte Beş Adam (1972) gibi filmlerle Yeşilçam’ın aranan yönetmenlerinden biri oldu.

Yaşamı boyunca emek ve emekçiden yana olan Seher Karabol, Türkiye’de telif hakları konusunda da yoğun çalışmalar gösterdi. Film ithalatı ile başladığı sinema kariyerini, Onat Kutlar ile birlikte Türk Sinematek Derneği’nde, Polonya, Çek, Macar, Bulgar ve Romen filmlerini sansürsüz olarak izleyiciyle buluşturarak sürdürdü.  1974’te Umut Sanat Ürünleri’ni kurdu. Hasan İzzettin Dinamo, Orhun Asena, Güngör Dilmen, Kemal Bilbaşar, Yılmaz Güney, Çetin Altan, Rıfat Ilgaz, Nevzat Üstün, Sennur Sezer, Melisa Gürpınar, Kerim Korcan’ın da aralarında olduğu birçok yazarın temsilcisi olarak çalıştı ve eserlerinin sinema filmine dönüştürülmesini sağladı. Ömer Faruk Toprak ve Nevzat Üstün adına şiir ve öykü yarışmaları düzenledi. Yılmaz Güney’in filmlerinin ülkemizde yasak olduğu dönemlerde tüm engelleri aşarak filmleri yurtdışına çıkardı. 1985’te sayısı 150’yi bulan tüm dünyadan yapımevlerinin Türkiye temsilciliğini yürüten Umut Sanat Ürünleri’nin yönetim kurulu başkanlığını üstlendi.  300’den fazla Amerikan filmini Türkiye seyircisiyle buluşturdu. Sinema salonu olmayan özellikle üniversite bulunan kentlerde sinema salonları açarak genç sinema izleyicilerinin yetişmesine katkı sağladı. Bu gelişimini sanat filmlerinin dağıtımını yaparak daha da pekiştirdi. Umut Sanat, 1995’te İstanbul Kanatlarımın Altında’nın yapımcılığını üstlenerek yerli filmlerin farklı bir anlayışla izleyiciyle buluşmasına öncülük etti. 1997’de ise Umut Sanat bünyesinde animasyon bölümünü oluşturarak Türkiye’de çizgi film yapımının gelişmesi için büyük gayret gösterdi.

Yazı: Eylül Aytan