Ekran başından kalkıp Angel City tribünlerine

Yazı: Tuğçe Özdenoğlu

“Hayalimiz, kadın futboluna tüm dünyadaki erkek futbolu kadar değer vermektir.” 

Natalie Portman’ı bu sözlerle yeşil sahalara adım attıran ve çok kısa sürede Julie Uhrman, Kara Nortman ve Reddit‘in kurucusu Alexis Ohanian’ın da dâhil olduğu yatırımlarla gelişen Angel City kadın futbol takımıyla tanışın. Sporda cinsiyet eşitsizliği ile mücadele eden ve futbolda kadınlar için daha kapsayıcı, konforlu alanlar yaratmayı amaçlayan Angel City’nin ABD’de kadın futbolunun en üst ligi olan Ulusal Kadınlar Futbol Ligi’ndeki serüveni, üç bölümlük bir seri olarak HBO Max kataloğunda yerini aldı. 

Zaman dilimi ve mekân 

Angel City FC üyelerinin yeşil sahada ve kendi hayatlarında güç bulmak için dış ve iç engelleri nasıl aştıklarına ışık tutan, şimdiden geleceğe miras bırakacakları NWSL’deki ilk yıllarının yolculuğu. 

İlk intiba?

Sporun popülaritesine rağmen bir futbol taraftarı olma deneyimi hepimiz için hâlâ tamamen olumlu değil. Birçok kadın, ne yazık ki futbolda yaygın olan cinsiyet ayrımcılığının bir sonucu olarak oyuna olan tutkusunu ifade etmekte kendini rahat hissetmiyor. Sahada ve saha dışında değişim için ses çıkaran Angel City, futbolda çok da rastlamadığımız şeffaf hikâyesi ve yönetmen Arlene Nelson’ın da katkılarıyla oluşan -NWSL’in yetersiz kalan yayınlarının aksine- güçlü sinematografisiyle kalıpları kırmayı başarıyor. Zaman zaman sponsorluk sözleşmelerine ortak eden dizi, büyük ticari yeteneklerine rağmen kulüp üyelerinin spor dünyasındaki deneyimsizliğinden NWSL play-off’larına katılma arayışlarına, soyunma odasındaki zorlu mücadelelerden Freya Coombe’yi New Jersey’deki Gotham FC’den ayrılmaya ve Angel City’nin baş antrenörü olmaya ikna etme çalışmalarına kadar uzanarak izleyeni, takımın içeriden bir üyesi gibi konumlandırıyor. 

Alışılmış bir futbol takımından farklı olan Angel City’nin ilk sezon hikâyesine giriş yaparken, Natalie Portman’ın oğlu Aleph’ten ilhamla söylediği “Megan Rapinoe ve Alex Morgan gibi oyuncuları Lionel Messi veya Karim Benzema gibi idolleştirmesini izlerken, kadın sporcuları büyütmenin kültürü hızla değiştirebileceğini fark ettim.” sözleri üzerinden, boş tribünlerden binlerce seyirciyle buluştukları pazarlama faaliyetlerine de ortak oluyoruz. İzleyicilerin önünde en karanlık mesleki korkuları da tartışan Angel City bölümleri, kurucu ortaklarının ve takım liderlerinin vizyonlarını hayata geçirmek için kadın sporlarının sert gerçeklerle nasıl mücadele ettiğini gösteriyor. Hangi hikâyeyi takip edeceğimize karar vermekte zorlanırken, bir futbol takımı yaratmanın tüm aşamalarını listeleyecek kadar içinde hissediyoruz. 

İzlemeden önce bilmemiz gerekenler

Natalie Portman, profesyonel sporlarla ilgileneceğini hiç düşünmemişken Angel City ile futbol sektörünü kadınların yararına olacak şekilde değiştirmeye başladı. Taahhütlerinin futboldan daha büyük olduğu fikri etrafında birleşen kurucu ekibin ve Angel City’nin hikâyesi, tacize karşı konuşan ünlülerin Me Too hareketinden doğan Times Up hareketiyle ses buldu. Angel City, yatırımcı hiyerarşisindense, ekiple her düzeyde etkileşim kuran bir sahiplik modeliyle ilerliyor. Kulüp ayrıca, geleneksel olarak sporla uyumlu olmayan markaları çekmek için de sektörde bir ilk olan yeni bir sponsorluk programı geliştirmeye çalışıyor. 

2021’de NWSL’deki neredeyse 10 takımdan beşinde yer alan erkek baş antrenörler; ırkçı sözler, cinsel taciz ve sözlü taciz de dâhil olmak üzere çeşitli uygunsuz davranış iddiaları nedeniyle kovuldu veya istifa etti. Eylül ayında The Athletic, birkaç oyuncunun North Carolina Courage koçu Paul Riley’i cinsel zorlama ve uygunsuz yorumlar yapmakla suçladığı bir hikâye yayımladı. ABD Kadın Millî Futbol Takımı kaptanı Megan Rapinoe da bu konudaki tepkilerini Twitter’da sıklıkla dile getirdi. 

Angel City ise eşitsiz ve skandallarla dolu uluslararası manşetler arasında, kadınlara futbol içinde güvenli ve kapsayıcı bir alan yaratmak için gücünü, ABD Kadın Millî Futbol Takımı’nın yapılan aynı işe karşılık erkeklerden daha az kazandıkları için ABD Futbol Federasyonu’na karşı verdikleri tüm dostluk maçları ve turnuvalarda erkek ve kadın milli takımları arasında eşit ücret sağlanacağına dair altı yıllık hukuki mücadeleyi kazanmasıyla buldu. Tüm kurucu ekibi yakından etkileyen bu başarıyı Angel City başkanı ve kurucu ortağı Julie Uhrman da kadın sporları için büyük bir açılım olarak görüyor. 21 Temmuz 2020’de resmî olarak kurulan Angel City, California Stadyumu’ndaki 22 bin taraftarıyla açılışını kutlamayı çoktan hak ediyor.

Belgesel nasıl yöntemler / malzemeler kullanıyor? 

Yönetmen Nelson’ın “oldukça göz korkutucu bir görev” olarak tanımladığı belgesel, Angel City’yi çevreleyen 40’tan fazla kişinin hikâyesi ve röportajlarıyla süslenen, 90 saati geçen çekimlerle tamamlanmış. Nelson’a üç kurgu ekibi ve bir baş editör eşlik ederken, katılımcıları sürekli olarak yıldızlaştırma telaşından da uzak duruyor. Kamera arkası röportajlarında yeni sezonuyla geri dönmek için sabırsızlandıklarını belirtiyor yapım ekibi. 

En çok neyi sevdin?

Angel City, underdog hikâyesiyle tüm futbol taraftarlarının ilgisini çekebilecek, perde arkası ayrıntıları neredeyse tüm şeffaflığı ile gösteren, iyi planlanmış bir proje.

Modunu nasıl etkiledi?

Film yıldızları, efsanevi sporcular ve emekli USWNT büyüklerinden oluşan ve akıllara durgunluk veren kurucu ekibine NWSL’in yıldız sporcularıyla oluşturdukları takım kadrosu da eklenince, ekran başından kalkıp Angel City tribünlerine koşmak istiyorsunuz. 

Kimler sever? 

Futbol kültürünün tüm departmanları arasında gezinmeyi seven herkesi bu belgeseli izlemeye davet ediyorum. 

Bunu seven şunları da sever

Amazon Prime’ın All or Nothing serisi, Angel City kadar şeffaf olmasa da Pep Guardiola’lı Manchester City, Mourinho’lu Tottenham ve Mikel Arteta’lı Arsenal’in hikâyesiyle kamera yerleştirilmedik alan bırakmayan spor belgeselleri arasında aynı tadı almaya davet ediyor.

Belgesel yapım olmasa da anlatısıyla mücadelenin içine ortak eden bir diğer içerik ise A League of Their Own. Kadınların beyzbolda ciddiye alınma çabası ve yaygın ırk ayrımcılığını nasıl aşmaları gerektiğini anlatan dizi, 1940’ların her türden farklılığa hoşgörüsüz olduğunun tekrar tekrar altını çiziyor. 

Netflix yapımı Athlete A -birçok belgeselin yapamadığı- spor tarihinin en korkunç örtbaslarından skandal bir taciz hikâyesinin derinlerine iniyor. Bu zamana kadar pırıl pırıl kostümler, ışıltılı hayatlar ve rekorlarla alınan puanlar arasında, içlerinde Simone Biles, Gabby Douglas, McKayla Maroney, Aly Raisman’in de bulunduğu ABD jimnastik kadın takımının, takım doktoru Larry Nassar tarafından taciz edildiği korkunç 20 yılı tüm şeffaflığıyla gözler önüne seriyor.