Derin nefesler aldıran bir Jenny Hval şarkısı

Norveçli yazar – müzisyen Jenny Hval; cinselliğe bakış, kapitalizm, ataerkil düzen, kadınlık deneyimi, benlik keşfi gibi günümüz insanının üzerine uzunca düşünmesi ve toplumsal dönüşümü gerçekleştirebilmek için  sorumluluk alması gereken türlü konuları yapıbozuma uğratıyor. Bu yaklaşımı sonik deneylerle de destekleyerek ortaya, dinleyeni her açıdan çarpan, nefis müzikal hikâyeler çıkaran Hval, geçtiğimiz martta 4AD etiketiyle “giysilerinizi tekrar tekrar çıkarıyormuşsunuz gibi hissettiriyor.” diye tarif ettiği Classic Objects adlı sekiz parçalık bir koleksiyon yayımlamıştı. Sırada, Hval’in hem müzikal hem de sözel doğaçlamalarıyla inşa olmuş yepyeni bir tekli var: “Buffy”.

Jenny Hval’in synthesizer başında takıldığı anlardan birinde filizlenen parçanın sözleri ise müzisyenin çok kez izlediğinden bahsettiği Buffy the Vampire Slayer’a atıfta bulunuyor. “Buffy gibi çok bölümden oluşan dizilerin yaratıcı ve politik bir prova olarak kullanılabileceği fikrini seviyorum. Bir diktatörlüğü, varsıl erki ya da teokrasiyi devirmenin provasını yapan epizodik bir biçim mi mesela?” diye soruyor Hval. Şarkısının ise bir avcı, süper kahraman ya da bir feminist ikon hakkında olmadığını vurgulayan müzisyen, “Buffy”nin abartısız ve epizodik bir yolla meydana gelmiş, umutla ilgili bir parça olduğunu söylüyor. “Çünkü bana göre umut, incelikli bir şekilde sunulduğunda daha umut verici.” diyor.

Kulağa her çarptığında sanki bir aynayla yüz yüze gelmiş gibi tınlayan yankılı akorlarla açılan şarkı, ilk saniyesinden itibaren tüm kasları bir bir gevşetiyor; Jenny Hval’in yumuşacık vokali ile birlikte derin nefesler aldırıyor, dinginleştiriyor, odağı yalnızca içinde bulunulan âna getiriyor. Sular ve boyaların dünyasına çağıran Michael Speed imzalı video ise bu akışa kaptırmak için iyi bir yardımcı. 1:55 civarındaki kırılma ile birlikte parçanın ikinci yarısında eklenen perküsyon ve vokal armonileri, nefis mi nefis bir tat sunuyor. Uzunca duyulan tiz bir sesin ardından aniden susan “Buffy” bünyede, kısacık bir gündüz düşünden uyanmış gibi bir etki bırakıyor sonunda.

Jenny Hval’in soyut âlemine, duyularla kurduğu ilişkiyi aktarmaktaki ustalığına, sezgisel deneylerine ilgi duyanlar, ilk romanı Cennet Çürüdü’ye de mutlaka göz atmalı. Kitap, Türkçede ilk kez geçtiğimiz martta, Dilek Başak çevirisi ve Umami Kitap etiketiyle yayımlandı. Cennet Çürüdü’den tadımlık bir bölüme ve değerlendirmesine de uğrayabilirsiniz.

16 Kasım’da Babylon’da gerçekleşmesi planlanan Jenny Hval konserinin 8 Şubat’a ertelendiğini de hatırlatalım.