Bridgerton 2. sezon için geri sayım sürerken

Julia Quinn’in çok satan kitap serisinden uyarlanmış rekortmen dönem dizisi Bridgerton, uzun süredir beklenen 2. sezonundan haberlerle gündemimize yerleşmeye devam ediyor. Eylül ayında 3 ve 4. sezonlarının da onaylandığı, Netflix’in fan etkinliği TUDUM’da açıklanmıştı. Ekimde ise Anthony ve –Sex Education’dan anımsanabilecek- Simone Ashley’nin hayat verdiği yeni “esas kız” Kate Sharma arasında geçen bir sahne, ilk kez Netflix’in YouTube sayfasında paylaşılmıştı. 5 Mart’ta platformun kataloğuna eklenecek yeni sezondan ilk fragman da nihayet teşrif etti:

Televizyon imparatoriçesi Shonda Rhimes’ın yapım şirketi Shondaland’in ve Rhimes ile uzun süredir birlikte çalışan Chris Van Dusen’ın vizyonuyla hayata geçen Bridgerton, bu sefer nüfuzlu Bridgerton kardeşlerin en büyüğü Anthony Bridgerton’ın yaşadıklarını odak belliyor. 

Broadchurch ve Crashing gibi yapımlarda izlediğimiz Jonathan Bailey tarafından canlandırılan, kendine ve ailesine yakışan bir evlilik yapma vakti gelip çatmış Anthony Bridgerton ile Hindistan’dan dönüp 19. yüzyıl Londrası’nın rekabetçi evlilik sahnesine giriş yapan Kate ve kız kardeşi Edwina Sharma’nın (Charithra Chandran) yollarının kesişmesiyle tetiklenen olaylar; Kate’in Anthony’nin asıl niyetinin gerçek aşkı bulmak olmadığını anlayıp bu birlikteliğin önüne geçmeye çalışmasıyla devam ediyor. Bu süreçte yakınlaşan Kate ve Anthony’nin ilişkileri ise gittikçe daha karmaşık bir hâle geliyor. Derry Girls’ten tanıdığımız Nicola Coughlan’ın karakteri Penelope, önceki sezonun finalinde şahit olduğumuz sırrını yakınlarından saklayarak şehirdeki hayatına devam etmeye çalışırken; Featherington ailesi ise yeni varislerinin aralarına katılmasını bekliyor. Öte yandan Eloise, ablası Daphne’den sonra sosyeteye takdim edilme sırasının ona geldiği gerçeğiyle cebelleşiyor. 

Opera sanatçısı Sienna’yla olan gizli aşkı hüsranla henüz bitmiş; ciddiyetsizliği, çapkınlığı ve hovardalığıyla tanıdığımız Anthony’nin bu sezon yaşamaya başlayacağı yeni aşkla karakter dönüşümü yaşayacağı, hatta bir evrim geçireceği söylenebilir.

Geçtiğimiz aylarda Hastings Dükü Simon Bassett rolünü sürdürmeyeceğini öğrendiğimiz Regé-Jean Page’in Bridgerton’a veda etmesinin ardından yapımcıların ve yazarların, onun ile Daphne’nin -ve yoldaki bebeklerinin- hikâyesini nasıl ele alacaklarıyla ilgili sorular akıllara yerleşmişti. Görsellerde Daphne’yi de görmemizle birlikte çiftin akıbeti hakkında yenilenen merakımıza, dizinin favori “BFF”leri Penelope ve Eloise’in arkadaşlığının, Penelope’nin sakladıkları etkisiyle bu sezon nasıl şekillenebileceği de eklenmişti. Julie Andrews’un seslendirmeye devam edeceği Lady Whistledown ve ona yardım eden insanlar hakkında yeni ipuçlarının ortaya çıkacağı ise kesin gözüküyor.

Diziye eklenen Kate ve Edwina Sharma karakterlerin yanı sıra, kız kardeşlerin annesi Mary Sharma rolünde Shelley Conn’u, çalışkan ve hümanist bir matbaa asistanı Theo Sharpe olarak Calam Lynch’i ve kitaplarda yer almayan, dizideki ailelerden biriyle arasında gizemli bir bağlantısı olan Jack rolündeyse Rupert Young’ı izleyeceğiz. Anthony’nin üstünde büyük tesire sahip olmuş ve ani ölümüyle aileyi terk etmiş babası Edmund Bridgerton’ı Rupert Evans canlandıracak. Bu sezonun öyküsü kapsamında çeşitli geriye dönüşlerle Anthony’yle olan ilişkisinin inceleneceği bu karakter, dizinin ilk sezonlarında da merak uyandıran bir figürdü. 

Julia Quinn’in serisi, her bölümünde ayrı bir Bridgerton kardeşine odaklanan sekiz kitaptan oluşuyor. Bridgerton’ın yeni sezon süreci tartışılırken dizinin kaç sezon süreceği sık sık kendisine sorulan Chris Van Dusen, Collider’a konuşmuş ve Benedict, Colin ile Eloise’in de aşk hayatlarını işlemekten zevk alacağını, fakat şu noktada kesin bir şey söyleyemeyeceğini dillendirmişti. Shondaland’ın yapımlarını gittikleri yere kadar sürdürmekten şimdiye dek hiç çekinmediğini -bakınız Grey’s Anatomy– ve Bridgerton’ın popülerliğini göz önünde bulundurursak, dizinin altı sezonunu daha görmemiz kuvvetle muhtemel.

Yazı: Zeynep Naz Günsal