Cinsel keşiften cinsel empatiye: Yaratıcılarından “Do You” uygulamasının detayları

Do You, kullanıcılarının kendi cinsel yönelim ve fantezilerini özgürce keşfedebildikleri ve cinsel sağlık hizmetlerinden yararlanabildikleri yazışma tabanlı bir uygulama. Bu özelliğiyle bile diğer “sexting” ve “dating” uygulamalarından ayrılan Do You’nun farkı bununla sınırlı değil. 

Pandemi sürecinde kullanıcı sayısını katladığını öğrendiğimiz uygulamanın yaratıcılarına kulak vermek istedik. Do You’nun arkasındaki başarılı girişimciler Meli Chamorro ve Elayne Safir’den feminist bir yol izleyerek ve LGBTİ+ deneyimlerine kulak vererek tasarladıkları yeni uygulamanın detaylarını ve özgün yanlarını dinledik.

Röportaj: Işıl Saykan

“Kadınların eşit muamele görmeyi hak ettiklerine inanıyoruz. Kadınlar cinselliklerinden ötürü utanç duymayı hak etmiyorlar. Herkes cinsel zevki yaşamayı; cinsel yönelim ve fantezilerini keşfedeceği güvenli ve pozitif bir alana sahip olmayı hak eder.”

Selam Meli ve Elayne! Öncelikle karantinadayken nasıl olduğunuzu merak ediyorum. Amerika’da pandemi süreci nasıl yaşanıyor?

Elayne: Şu birkaç ay Amerika için gerçekten zor geçiyor. Hem Meli’nin hem de benim yaşadığımız yer olan New York, bundan son derece sert bir şekilde etkilendi. Umarım enfeksiyon sayısı açısından en kötü günleri geride bırakmışızdır. Amerika’nın bazı bölgeleri yakında karantinadan çıkacak, herkes için en iyisini umuyoruz. O zamana kadar ekibimiz dünyanın geri kalanı gibi evde sağlıklı kalmaya çalışıyor. Ama neyse ki ekip üyelerimiz farklı eyaletlerde yaşıyor ve pandemiden önce de evlerinden çalışıyorlardı. Ekipçe uzaktan çalışmanın işin geleceği olduğuna inandık, bu nedenle pandemi sürecinde de evden çalışarak işleri yürütebildik.

Do You diğer “dating” uygulamalarına benzemiyor, bence daha yaratıcı ve orijinal. Böyle bir fikir nasıl ortaya çıktı? Bu aynı zamanda bireysel bir ihtiyacın ürünü müydü? Bana biraz hikâyenin detaylarından bahsedebilir misiniz?

Meli: Yaklaşık iki yıl önce Do You fikrini ortaya attık. Elayne’in Brooklyn’deki çatı katında şarap içiyorduk ve “sexting” hikâyelerimizden, date hayatımızdan, arkadaşlarımızın deneyimlerinden bahsediyorduk. Aslında üzerinde tartıştığımız şey sexting ile neyin işe yarayıp neyin yaramadığıydı. Fanteziler boyunca hissedilenin sadece tek taraflı mutluluk olduğunu, fantezi sürecine aktif olarak katılmayan tarafın nasıl hissettiğini düşünmeye başladık. Sexting herkese her an seçim yapma şansı ya da fanteziye aktif olarak dahil olma fırsatı sunmuyor. Bu da bizi etkileşimli erotik hikâyelerin yaratımına izin veren bir uygulama fikrine götürdü: Do You. Kontrol edebildiğiniz bir mesajlaşma formatı biçiminde sunulan bir uygulama. Ertesi sabahki baş ağrıma rağmen Elayne’i aradım ve bunun gerçekten iyi bir fikir olduğunu söyledim. Ve sonraki hafta uygulama üzerine çalışmaya başlamıştık.

“Kapsayıcılık, bizim için çok önemli. Bu nedenle, bu yılın sonuna doğru ‘erkek’ ve ‘non-binary’ kimlikleri de ekleyeceğiz. Ama asıl ilginç olan, zaten birçok erkeğin bu uygulamayı kadın karakter olarak kullanarak başka erkekle oyun oynaması. Yani kendilerini tanımladıklarının dışında bir cinsiyetle oyun oynarken cinsel empati yapmayı deneyimliyorlar.”

Peki biraz da Do You’nun yaratım sürecinden bahsetmek ister misiniz? Bu süreçte sizi zorlayan veya işinizi kolaylaştıran neler oldu? En çok neye dikkat ettiniz? Ve iş bölümünü nasıl yaptınız?

Elayne: Meli ve ben tasarım geçmişinden geliyoruz. Bu nedenle uygulamayı geliştirmeye başladığımızda kullanıcı deneyimini hep ön planda tuttuk. Kullanıcı araştırmalarını inceledik ve şu an mevcut olan erotik ve cinsel platformların kadınları ve LGBTİ+’ları iyi hissettirmediğini öğrendik. Bu nedenle oluşturacağımız uygulamada kullanıcılarımızın kendilerini lüks bir spa’daymış veya iyi donanımlı bir kitapçıyı geziyormuş gibi hissetmeleri için değerli ve seksi olduklarını hatırlatmaya önem verdik. Bir diğer önemli konu da kullanıcılarımızın mahremiyeti. Kullanıcılarımızın kendilerini keşfetmeleri ve bundan zevk almaları için kişisel bir alana sahip olmalarını sağlamak istedik. Bu nedenle uygulamayı indirdiklerinde sadece 18 yaşından büyük olduklarından emin olmak istiyoruz (Apple Store yönergelerine uymak için), başka hiçbir özel bilgi sormuyoruz. İş bölümünü mesleki bilgilerimize ve tecrübelerimize göre yaptık. 20 yılı aşkın süredir dijital gelişim üzerine çalışıyorum, bu nedenle uygulamanın arayüzünü ve akışını ben tasarladım. Meli’nin iş tecrübesi de reklamcılık sektörüne ve sanat yönetmenliğine dayanıyor, bu yüzden o da marka kimliğimizi yarattı. Ben tüm kullanıcı araştırmalarını ve ürün stratejilerini ele alırken Meli de içerik ve pazarlama alanlarından sorumlu.

Uygulamanın feminizme yaklaşım şeklini biraz detaylandırabilir misiniz?

Meli: Kadınların eşit muamele görmeyi hak ettiklerine inanıyoruz. Kadınlar cinselliklerinden ötürü utanç duymayı hak etmiyor. Herkes cinsel zevki yaşamayı; cinsel yönelim ve fantezilerini keşfedeceği güvenli ve pozitif bir alana sahip olmayı hak eder.

“Madem ki beyin kadının en büyük cinsel organı, neden zihinlerini uyaracak cinsel sağlık ürünü yok?” sorusunun sizi iten bir güç olduğunu biliyoruz. Peki başından bu uygulamayı sadece kadın kullanıcılar için tasarladığınızı söylememiz mümkün müdür? Lezbiyen, bi+ ve curious’lar için alternatif bir alan açma fikrinde miydiniz?

Elayne: Cinsel sağlık alanı söz konusu olduğunda kadınlar her zaman az hizmet alan taraf olmuşlardır, ancak bu nihayet değişmeye başladı. Do You tam da bu zamana denk geldi. Romantik ve erotik kitaplar onlarca yıldır en çok satan, yıllık gelirde 1,44 milyar dolarlık paya sahip olan kitap türü. Ama kimsenin aklına 21. yüzyıl için bunu geliştirmek gelmedi. Biz bu popüler janrı dijital ortama taşıdık ve bunu yaparken feminist bir yol izledik, yani cinsel yönelimlerin ve cinsiyet kimliklerinin keşfine odaklandık. Kapsayıcılık, bizim için çok önemli. Bu nedenle, bu yılın sonuna doğru “erkek” ve “non-binary” kimlikleri de ekleyeceğiz. Ama asıl ilginç olan, zaten birçok erkeğin bu uygulamayı kadın karakter olarak kullanarak başka erkeklerle oyun oynaması. Yani kendilerini tanımladıklarının dışında bir cinsiyetle oyun oynarken cinsel empati yapmayı deneyimliyorlar. 

“Uygulamayla, kendinizi güvende ve özel hissedeceğiniz bir alanda kendi cinsiyetinizden veya yöneliminizden birisiyle oyun oynayabilirsiniz. Ayrıca sadece heteronormatif çiftler için değil, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinden insanlar için cinsel sağlık ve eğlence içeriğine sahip bir haber kaynağımız var.”

Do You, seksi olduğunu düşündüğün şeyi yapmakla alakalı bir uygulama. Bu anlamda aslında queer’e de fazlasıyla gönderme yapıyor. Do You, kullanıcılarına cinsel keşifleri için neler sunuyor?

Meli: Uygulamanın kullanıcı ihtiyaçlarını gerçekten karşılayıp karşılamadığından emin olmak istedik. Bunun için tonlarca araştırma yaptık; kadın ve LGBTİ+’ların cinsellik ve dijital erotik içeriklerle ilişkilenmelerini anlamak ve neleri talep ettiklerini öğrenmek için onlarla röportajlar gerçekleştirdik. Ben de bir lezbiyen olarak yönelimimi keşfetmeye çalıştığım zamanlarda verdiğim mücadeleyi hatırlıyorum da gençken böylesi bir uygulamam olsa işler kesinlikle daha kolay gidebilirdi. Uygulamayla kendinizi güvende ve özel hissedeceğiniz bir alanda kendi cinsiyetinizden veya yöneliminizden birisiyle oyun oynayabilirsiniz. Ayrıca sadece heteronormatif çiftler için değil, tüm cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinden insanlar için cinsel sağlık ve eğlence içeriğine sahip bir haber kaynağımız var. 

Peki kullanıcılar gelecekte uygulamada yer alan seçeneklerin dışında kendi kategorilerini de oluşturabilecekler mi? Böyle bir kişiselleştirme mümkün olacak mı?

Elayne: Evet! Aslında şu anda var olan bazı seçenekleri de kullanıcılarımızdan gelen talepler doğrultusunda ekledik. Mesela insanlar bilim kurgu/fantastik türünde erotik hikâyeler için yalvarıyordu, bu türü bu nedenle ekledik. Ayrıca içeriği daha etkileşimli ve özelleştirilebilir hale getirme planlarımız da var. Kısa bir süre içinde oluşturmayı istediğimiz özelliklerden biri, oynadığınız kişiyi adlandırabilme ve deneyiminiz sırasında adınızı söyletebilme yeteneği. Biz her zaman uygulamayı geliştirmek ve kullanıcılarımızın önerilerini dinlemek için yollar düşünüyoruz, bu nedenle, bizi takip etmeye devam edin!

Seks terapisti Rachel Klechevsky ile çalışıyorsunuz. Bu aslında uygulamanın güvenilirliğini de kanıtlayan bir şey. Kullanıcılarla ilgilenme ve onların güvenini kazanma şansınız da böylelikle artmış oluyor bana kalırsa. Bunun için neler söylemek istersiniz? Her kullanıcı size danışma fırsatı bulabilir mi? Bir değerlendirme kriteriniz var mı?

Meli: Bu uygulamanın sadece bir eğlence kaynağı olmasını değil, aynı zamanda insanlara cinsel sağlıklarıyla ilgili yararlı ipuçları vermesini de öncelik edindik. Rachel ile birlikte çalıştığımız için çok şanslıyız. Klasik bir soru-cevap seansının ötesine geçen ve aslında kapsamlı bir yanıt vermek için soruyu soran kişiyle anonim bir diyalog içine de giren deneyimli ve anlayışlı bir terapist. Şu anda herkes ona danışabilir. O da soru sıklığına bağlı olarak elinden geldiğince cevaplayacaktır. 

“Cinsel sağlıkla ilgili aramalar, İngiltere’nin karantina sürecinin başlamasıyla yani mart ayından bu yana yüzde 850 oranında artmış. Bunu, biz de web sitemizin günlük trafiğinin yüzde 2.487 oranında artmasıyla yaşadık. Ayrıca mart ayının ortasından beri Amerika’da insanların karantinada olduğunu göz önünde tuttuğumuzda uygulamayı indirme oranlarında da yüzde 668 oranında ciddi bir artış var.”

Pandemi süreciyle birlikte sağlıklı ve güvenilir bir seks hayatı sürdürmek de zorlaştı. Bence, bu süreç, kullanıcı sayısını da dünya çapında artırmıştır. Siz neler söylemek istersiniz?

Elayne: Katılıyoruz. Karantinadayken kendine, güvenilir ve eğlenceli zaman ayırmak isteyen kullanıcılarımızın sayısında belirgin bir artış gözlemledik. Vogue UK, cinsel sağlık hizmeti arayan müşterilerde dev bir artış olduğuna dair harika bir makale yayınladı. Cinsel sağlıkla ilgili aramalar, İngiltere’nin karantina sürecinin başlamasıyla yani mart ayından bu yana yüzde 850 oranında artmış. Bunu, biz de web sitemizin günlük trafiğinin yüzde 2.487 oranında artmasıyla yaşadık. Ayrıca mart ayının ortasından beri Amerika’da insanların karantinada olduğunu göz önünde tuttuğumuzda uygulamayı indirme oranlarında da yüzde 668 oranında ciddi bir artış var.

Cinsel keşif sürecinde kullanıcılara sunmayı düşündüğünüz başka şeyler de olacak mı?

Meli: Deneyimleri daha etkileşimli hale getirmek istiyoruz. Deneyimde kendinizi ne kadar çok kaybederseniz, o kadar çok eğlenebilir ve kendinizi güvende hissedip arzularınızla daha rahat olabilirsiniz. Ayrıca uygulamayı Android telefonlara getirmemiz için her gün birçok mesaj alıyoruz, bu yıl onun da üzerinde çalışacağız.

Bir girişimci olarak, yeni uygulamaları da takip ediyor olmalısınız. Son zamanlarda keşfettiğiniz ve heyecan verici bulduğunuz diğer yenilikçi uygulamalar nelerdir?

Elayne: Netflix’in interaktif bir deneyim sunan “kendi maceranı kendin seç” içeriğini çok seviyoruz. Ayrıca erotik kitapları seslendiren bir uygulama yaratarak müthiş bir iş çıkaran Dipsea’nin de hayranlarıyız. İnsanların nihayet sevgiye hak ettiği değeri verdiklerini ve cinsel sağlık alanının modernizasyonu ve gelişimi için bolca alan açmaya başladıklarını düşünüyoruz.