David Holmes ve “Let’s Get Killed” albümünün alametifarikası

Yazı: Melis Tire - Fotoğraf: Steve Gullick

David Holmes’un 25 yılı aşkın süre önce yayımlanan ikinci uzunçaları Let’s Get Killed, hem kendi dönemi hem de sonrakiler için belirleyici bir albüm olarak dans müziği hafızasındaki yerini koruyor. Kimyasını incelikli bir sinematik yaklaşım ve dokusuna işlediği sample’larla yaratarak klasik mertebesine erişen Let’s Get Killed albümüne özel bir sayfa ayırmak, filmi geri sararak David Holmes ve bu albümün hikâyesinden bazı ilgi çekici durakları not düşmek istedik. Bahanemiz de 18 Aralık’ta dijital platformlarda olacak ve Ferhat Albayrak, Furkan Kurt & Kerem Tekinalp, Seko ve Sezer Uysal’ın elinden çıkma dört parçadan oluşan House of Superstep Beats EP’nin tüm yaratım sürecine bu albümün ilham vermesi oldu.  

David Holmes ve Let’s Get Killed albümünün hikâyesinden ilgi çekici duraklar

David Holmes, Belfastlı işçi sınıfı bir ailenin evinde, on çocuğun en küçüğü olarak büyüdü. Ablalarından birinin plak dükkânında çalışması da en küçük kardeş olması da evde hep çeşitli müzikler deneyimlemesine yardımcıydı. Düzenli olarak albüm alacak para yoktu ama müzik koleksiyonuna doğum günlerinde ve Noel zamanında hediye gelen plaklarla başladı.

İlk David Holmes albümü This Film’s Crap Let’s Slash the Seats, Holmes’un ilerleyen günlerdeki üretimlerinin de başlıca ilham kaynağı olacak sinema ve film müziği tutkusunun da sinyalini vererek 1995’te yayımlanmıştı.

Holmes’un müzik sevdasıyla iç içe geçmiş sinema tutkusunun orijini de büyüdüğü yıllara dayanıyor. Çocukluğu VHS kasetlerin önünde bir sürü film ve soundtrack keşfederek geçmiş. Annesinin ona hediye aldığı ses kaydedicisini sinema salonuna götürüp kayıt almaya başlamasıyla da ilk sample’lama deneyimlerine (farkında olmadan) start vermiş.

İşte bu 15 yaşına dayanan sample’lama deneyleri, David Holmes’un 1997 yılında Go! Beat Records etiketiyle yayımlanan ikinci albümü Let’s Get Killed’ın bazını oluşturmuş. Zaten Holmes, ilerleyen yıllarda verdiği röportajlarda Let’s Get Killed albümünü gençlik heveslerini içinde barındıran bir ruhla ve soundtrack albümlerine olan sevgisinden yola çıksa da icat etmeye çalıştığı tamamen yenilikçi yapıyla tanımlamayı ihmal etmiyor.

Nitekim Let’s Get Killed albümünün altyapısının önemli bir kısmı, Holmes’un kendi fikirlerinin peşinden giden genç bir DJ’ken New York’a yaptığı ziyaretler esnasında ses kayıt cihazıyla Bronx, Lower East Side, Washington Square, Central Park ve çevresinde aldığı ses kayıtlarından sample’lara dayanıyor. Bu sample’ların kimi rastgele sokak gürültülerini kimi de Holmes’un sokakta tanışıp konuşturduğu New Yorklularla yapılmış muhabbetlerden kesitleri içeriyor ve hem girişinde hem parça geçişlerinde, hatta bazen de şarkılara entegre hâlde Let’s Get Killed’e ruhunu veriyor. Holmes ve arkadaşlarının bu New York günlerinde kafayı bulup kendilerini sokaklara bırakarak record tuşuna bastıklarını ve bir dive bardan diğerine atlayıp olan biteni kayda aldığını anlıyoruz.

Let’s Get Killed albümüne dokusunu veren yalnızca bu gerçek zamanlı sample’lar değil. Erken dönem 60’lar Rhythm & Blues ve Rhythm & Soul cevherlerinden sample’ları da albüme yedirmiş Holmes ki bunu Belfast punk sahnesinin önemli figürlerinden Terri Hooley’e borçlu olduğunu öğreniyoruz. Belfast’taki Good Vibrations adlı meşhur plakçının sahibi olan Hooley, genelde cebinde para olmadığından gelip sadece plaklara bakmakla yetinen genç David Holmes’a bir gün tamamı orijinal 7 inçlerden oluşan bir 60’lar müzikleri koleksiyonu hediye etmiş.

David Holmes, Let’s Get Killed albümüne bir nevi film yapar gibi yaklaşmış, albümü bir film kurgular gibi işlemiş. Bu sinematik albümdeki “Radio 7” parçasının James Bond tema müziğinin bir remake’i olduğunu da buraya not düşelim.

David Holmes diskografisinde bugün epey kalabalık bir listeye ulaşan film müzikleri başlığı altında Out of Sight, Ocean’s serisi ile The Laundromat gibi Steven Soderbergh yönetmenliğindeki işlerin yanı sıra Resurrection Man, Hunger ve Analyze That gibi yapımlar da var.

Ayrıca kendisi hâlen Jade Vincent ve Keefus Ciancia ile 2015’te kurduğu Unloved adlı grubuyla müzik yapmayı sürdürüyor. Hatta pek sevdiğimiz Killing Eve dizisinin müzikleri Unloved’ın elinden çıkma. Dahası, Gillian Anderson ve Jamie Dornan’ın başrolleri paylaştığı bir diğer çok sevdiğimiz dizi olan The Fall’un üç sezonunda da müziklerde Holmes imzası bulunuyor.

*1997 tarihli David Holmes albümü Let’s Get Killed’dan ilhamla, House of Superstep’in life* from istanbul platformuyla kafa kafaya vererek, Converse Türkiye desteğiyle hazırladığı House of Superstep Beats EP, 18 Aralık’ta yayımlanıyor.