2011’den bu yana çalışmalarını takip ettiğimiz Barış Demirel’in trompet odaklı solo projesi olan Barıştık Mı, ilk uzunçalarıyla geldi. 2012’deki O.Y.D.H.O.G.Y. kaydı ile geleneksel tınılar, caz ve avangart sesleri bir araya getirmekten hoşlandığının sinyallerini veren Barıştık Mı’ya özgün deneyimlerini anlatan, dinleyenlere bir de minik cover süprizi sunan T.E.A.R.‘ı şarkı şarkı sorduk.
1. “Ağahamam Apartmanı’nda Bir Çiçek” – Çukurcuma’da yürümüş, Ağahamam’da duraklamış gözleri bir evin balkonuna takılmış. Nedir onu etkileyen? Rengi var mı? Nasıl kokar?
Hayatımın son üç yılı (askerlik denen saçma dönemi saymazsak) Ağahamam Apartmanı’nda geçti. Bana balkondan seslenen çiçeğe bestelenmiş bir parça. Barış’a, sevdiceğe… Askerdeyken onu düşüne düşüne, mırıldana mırıldana, sonrasında çala çala yaratıldı.
2. “Aşk Fezalarında Meşk Astronotu”- Aşk fezalarında meşk astronotu, uzayda en çok nerede yaşamak isterdi?
O evrenin eni var, sonu var ve bunu bilmeyen yok. O astronot her gün orada bir şeyler keşfetmenin heyecanıyla yaşasa da bir gönül hamalı. Öyle dolanıp duruyor. Bence hâlinden memnun gibi…
3. “Temmuz” – Bu yaz güneşinin ardında böylesine acı acı tınlayan ne?
Yıl 2012. Can dostum Taner (Yücel) ile koca bir yaz geçirdik. Çok mutlu zamanlardı. Bol bol müzik dinler, çalar ve terasta içerdik. Ve bir de öyle güzel mercimek çorbası yapar ki doymak istemezsiniz. Bu beste Taner’e ait. Başlarda bir adı yoktu. Evde sık sık çalardık bunu. Albüme koymak istediğimde bana doğrudan hediye etti. Ertesi yıl ona 2012 Temmuz’unu hatırlattım. Bir de güneşte ahmak ıslatanı… Parçanın adını Temmuz koymaya karar verdik. Adının anısı buradan, tınısı da Taner Yücel’den gelir.
4. “Bium Bium Bambalo” – İzlandacada bium bium bambalo, Eski Türkçede balu balu, Kürtçede zorik, Türkçede ninni, neden aynı anda hem huzurlu hem de üzücü?
Bu bir Sigur Rós yorumu aslında. Öbür yandan da bir İzlanda ninnisi. Grubun menajeri Edna’nın büyük yardımları var bu parçayı albüme koyabilmem için. En nihayetinde anonim de olsa bir yazarı varmış ve koruma altındaymış. Parçayı yolladım ve sağ olsunlar çok beğendiklerini söyledikleri bir e-mail attılar. Gelelim asıl mevzuya… Haziran 2011. Hiç unutmayacağım. Ne o haziranı ne de giden o ağbimizi. Bu parça konserlerde hep onun için çalındı. Sözleri onun için yazıldı ve onun güzel anısına kaydedildi. O olmasaydı nereden başlardım bilmiyorum. Verdiği şanslar, azarlamaları ve kattığı cesaret için ona minnettarım. HAKAN ORMAN BURADA!
5. “Peri II (oe)” – Nedir bu oe? Kimdir bu periler?
“Peri”yi 2012 yılbaşı sabahı bestelemiştim. Çok güzel bir partide sızmıştım, ev sahibi sanki bir peri gibi beni odaya götürüp uykuya bırakmıştı. O ânı hayal meyal hatırlıyorum. Peri gibiydi, evet! Oe ise aynı zamanda benimle birlikte bas gitar çalan, elektronik müzik üzerine çokça kafa yormuş, Ömer Sarıgedik’in takma adı. Parçayı baştan yarattı. O nedenle “Peri II” olarak albümde yer alıyor.
6. “Beddua” – “Neler çektirdin bize, bedduamdır sana” diye seslenilen kimdir? Seni böyle kızdıranı tarif etmeni istesek?
Bu topraklarda öyle acılar çekildi ki… Dinmeyeceği gibi yenileri ekleniyor. Olan hep halka, hep garibana oluyor. Sosyal devlet ve adaletin olmadığı gibi zalimlik hat safhada. Bunlar bir yana hayatta kalmaya çalışıyoruz işte! Sağlık sigortası, gelir testi, doğalgaz, Arap kâğıdı derken kısacık ömürle uğraşıyoruz. “Beddua” bunları düşünürken böyle çıktı içimden.
