Müzisyenlerin büyürken dinlediği müzikleri ve bu müziklerin üzerlerinde bıraktığı tesiri kurcaladığımız Ergenlik Yılları köşemizde memleket popüler müzik tarihinin divası Nükhet Duru var. Sesi biz büyürken içimize işlemiş Nükhet Duru’dan, profesyonel olarak şarkı söylemeye başladığı 13-14 yaşlarından itibaren onun içine hangi seslerin işlediğini dinledik.
13-15 yaşlarındayken en sevdiğiniz iki müzisyen/grup (ya da albüm) neydi? Bu müziklerle nasıl tanışmıştınız? Üzerinizde nasıl bir etki bıraktıklarını düşünüyorsunuz? Şu an dönüp baktığınızda hayatınızın nasıl bir dönemini temsil ediyorlar?
13-15 yaşlarındayken Shirley Bassey ve Ella Fitzgerald’a bayılıyordum. Shirley’nin plakları vardı evimizde. Ama Ella’yı ancak TRT caz saatinden takip edebiliyordum. Bu nedenle sesini adını ezberlememle, görüntüsünü tanımam arasında bir kaç yıl var.
Şarkı söylemeye profesyonel olarak yeni başladığım yıllardı. İkisi de inanılmaz etkilemiştir beni, özellikle Ella’nın özgürlüğü, sınırsızlığı, doğaçlama yaparak şarkıyı bambaşka yerlere götürüşü beni büyülüyordu. Tam anlamıyordum da teknik olarak yaptığı şeyin ne olduğunu. Ama gerçekten büyüleniyordum.
Türkiye’de de Erkin Koray, Tülay German, Ayten Alpman tabii. Tülay German’la yıllar sonra Paris’te tanıştım, onun kiliselerde verdiği konserlere katıldım. Müzik kariyeri kadar cesaretinden, kişiliğinden de etkilendiğim biridir. Johnny Hallyday Türkiye’ye konsere gelmişti, onu izleyip sahnesine hayran kalmıştım bir de.
“Şimdi dönüp bakınca çok masum, umutlu günler…”
16-18 yaşlarındayken en sevdiğiniz iki müzisyen/grup (ya da albüm) neydi? Bu müziklerle nasıl tanışmıştınız? Üzerinizde nasıl bir etki bıraktıklarını düşünüyorsunuz? Şu an dönüp baktığınızda hayatınızın nasıl bir dönemini temsil ediyorlar?
O yıllarda artık Türkiye’de biliniyordum. Hatta çok da yoğun çalıştığım zamanlardı. Carpenters, Cat Stevens, Barbra Streisand dinliyordum.
Nino Varon yurtdışından getirip satıyordu bu plakları. Bir gecelik yövmiyeme filan denk geliyordu. Kendi kendime bir şeyler de deniyordum. Jazz parçası “Take Five” üzerine Yemen türküsü söylemiştim mesela.
“Karadır Kaşların” türküsünü yine başka bir soundla söyledim. Hatta ilk teklim oldu o şarkı. Selda Bağcan tabii çok etkiliyordu beni Türkiye’den isim verecek olursam. Aynı gazinoda sahneye çıkıyorduk. Ben daha üvertürüm, o tabii çok ünlüydü. Üç saat kulisinde onu bekledim tanışabilmek için, öyle bir hayranlık! Ve tabii ki Timur Selçuk. Çağdaş Türk Müziği böyle olmalı dedirten insandır bana. Kendisinden ders aldığım yıllar… Şimdi dönüp bakınca çok masum, umutlu günler…