Müziğin, insanları ortaklaştıran duyguların en hakiki şekilde aktarılmasına yarayan bir sanat formu olduğuna inanan Noga Erez, dört yılın ardından yeni bir albümle çıkageldi. Pandemi sürecinde, kendi tabiriyle, en iyi hâline getirilen şarkılarda hem fiyakalı bir tavır hem de çocuksu bir naiflik var. City Slang’den çıkan KIDS albümünü Noga Erez’den dinledik.

Pandemi koşullarıyla geçen bir yılı tamamladık. Bu durum, çalışmalarını nasıl etkiledi? Kişisel deneyimlerini nasıl anlatırsın? 

Benim için ilginç bir yıl olduğu kesin. Birçok sanatçı gibi, bir seneye tekabül eden miktarda turnenin iptal olması ekibim ve benim için zor oldu. Her şey planlandığı gibi gitseydi, şu anda nerede olacağımla ilgili hiçbir fikrim yok, fakat dürüst olmak gerekirse, yaratıcı anlamda benim için inanılmaz bir yıldı. Çok zamanımız olduğu için partnerim Ori Rousso ile KIDS albümümü bambaşka bir seviyeye getirdik ve bu alabileceğim en iyi hediyelerden biriydi diyebilirim. 

Basın açıklamasında söylediğin gibi, her şey politik. Bir müzisyen olarak, pandemi dışında hangi gelişmeler seni etkiledi? 

Bu konu dışında çok spesifik konuşamam, çünkü gerçekten belli bir konuyla ilgili değil. Bu yıl, birçok şey boka sardı. Özellikle, hükümetlerin vatandaşları için neleri yapmaya razı olduğu konusunda pek çok sorun gün yüzüne çıktı. Mükemmelin yanından bile geçemeyeceğinin farkındaydım ama yine de ülkem odağında benim için aydınlatıcı bir süreçti. Öğrendiğim tek şey, elimizde sadece birbirimizin olduğu. Dolayısıyla büyük değişimler, uzak ve yakın olduğumuz insanlarla olan dayanışmamız ve sevgi bağımızdan gelmeli. 

KIDS senin City Slang bünyesinde yayımlanan ikinci albümün. Bu ailenin bir parçası olmak sana nasıl hissettiriyor? 

Senin de dediğin gibi, bir aile. City Slang’e dâhil olmak başıma gelen en güzel şeylerden biri. Diğer sanatçılarla vakit geçirdikten ve insanlarla konuştuktan sonra fark ettim ki; plak şirketinin seninle ilgilenmesi, sana bir insan gibi davranması, seni sen olduğun için sevmesi, yaratıcı özgürlüğü bütünüyle sağlaması ve gelişmen için ortam sağlaması, sık rastlanan bir şey değil. 

“Müzik ve yaratıcılık vakit ister ki kendiliğinden çiçek açabilsin.” 

Off Radar’ın üzerinden 4 yıl geçti. Yeni albümünü bir araya getirmen ne kadar sürdü? KIDS’teki en eski şarkı hangisi? 

Aslında tamamlanalı bir seneyi aştı ama devamlı ertelemek durumunda kaldım. Pandemi başladığında önümüzde iki seçenek vardı; üzerinde daha fazla çalışıp onu gelebileceği en iyi şekle getirmek ya da bir sonraki albüm için çalışmaya başlamak. KIDS’i beslemeye karar verdik. Bana göre şarkıların her biri kusursuz, bu yüzden üzerlerinde daha fazla zaman harcamış olmaktan çok memnunum. Müzik ve yaratıcılık vakit ister ki kendiliğinden çiçek açabilsin. 

RUSSO ile iş birliğiniz için yayımladığınız “Story” klibi, bir kütüphanede geçen, kısa ve göz alıcı bir aksiyon filmi. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Belli bir ilham noktası var mıydı? Belki bir film sahnesi?

“Story” tam bir çetincevizdi. Yönetmen Indy Hait ile bu fikir hakkında uzun süre boyunca konuştuk ama bize “mükemmel” dedirten hiçbir şey bulamadık. Sonra ortaya çıkan şey, sahip olduğumuz birkaç fikrin bir kombinasyonu oldu. “Story”, eski ilişkilerinden kalan güvensizlikler sebebiyle bir türlü iletişim kuramayan bir çift hakkında. Kendi bokumda boğulduğum, bana bahşedilen sevgiyi kabul edemediğim bazı anları betimliyor. Herhangi bir filmden ziyade, her birimizin aynı durum hakkında farklı anlatımlara sahip olduğumuz konseptinden esinlendik. 

Albümün tamamı bir swagger havası taşıyor. Bir önceki uzun çalardan daha direkt bir meydan okuma var ve daha canlı. Müzikal olarak seni bu yöne sürükleyen etken neydi? 

Bir anda oluverdi. Müziğimde, önceden tasarlanmış bir değişiklik asla yapmam. Müzik benim yaptığım iş ve hayatta en sevdiğim şey, ama ne kadar uğraşırsam uğraşayım bu konuda planlı olamıyorum. Sanırım dinlediğimiz müzikler bizi bu yola soktu. 

“Anı biriktiren bir tip değilim. Yenilerini yaşamaktan yanayım”.

KIDS’in bir kısmı, bir ebeveyn ve bir çocuk arasındaki ilişkiyi mercek altına alıyor. Bu dinamik, nesiller arasındaki farklılıkları ele alan sembolik bir anlatım izlenimi veriyor. Albümde annenin ses kayıtlarını da kullanmışsın. Şarkı yazarken, geçmiş jenerasyonlardan edindiğin nüanslar neler? 

Şarkı yazmaya gelince, benim geçmiş jenerasyonum Beatles, Simon and Garfunkel, Leonard Cohen ve Nina Simone. Onlar benim ilk eğitmenlerim. Onlar yaptığım işlerde ve tavrımın özünde daima yanımda olacaklar. Eskiden annemin pazartesileri şarkı söylediği koroya onunla birlikte giderdim. Orada melodi ve armoniler hakkında pek çok şey öğrendim. 

Yeni çalışmanda, geçmişle ilgili sorunlar ve uzlaşmalara olan yaklaşımın çok başarılı. Bildiğim kadarıyla, yaklaşık on yıl önce bir caz albümüne başladın, neredeyse bitirdin, fakat sonra kenara koydun. On yılın geçmesinin ardından bu karar hakkında ne düşünüyorsun? 

Bu karar hakkında iyi hissediyorum. Doğruyu söylemek gerekirse, o müzik tek kullanımlıktı. Saklamak istemediğim bir şeydi. Geçmişte bırakmam gereken bir tarafımdı. Çoğu zaman bir şeyleri geçmişte bırakırım. Eşyaları, mesajları, fotoğrafları, hiçbir şeyi saklamam. Anı biriktiren bir tip değilim. Yenilerini yaşamaktan yanayım.

KIDS’i kutlamak için bir çevrimiçi konser vereceksin. Bir sanatçı olarak, dijital dünya ile nasıl başa çıkıyorsun? 

Açıkçası, umarım dijital ortamda verdiğim son konser olur bu. Başka ülkelerdeki hayranlarıma ulaşmanın tek yolunun bu olduğunu bilmeme rağmen, çevrimiçi konser düşüncesine ısınamadım. Fakat amacımın, düzgün “canlı” dünyamızda var olamayacak bir şey yaratmak olması gerektiğine karar verdim. Gösteriler, müzik videoları, dans, film ve modadan etkilenen bir şey. Topluca. Bu dünyayı, birçok yaratıcı insanın yardımıyla yarattım ve bu iddialı vizyonu en iyi şekilde hayata geçirmek için hepimiz çok çalışıyoruz. 

Soundports 2019’un konuğu olarak İstanbul ziyaretinden aklına gelen ilk şey nedir?

Seyirciye bayıldım. İlk aklıma gelen şey bu. Birçoğu müziğimi bilmiyordu ama konserde yine de inanılmazlardı! Yemekleri ve enerjiyi de çok sevdim. İstanbul’a ilk gelişim değildi, ama ilk defa bir sanatçı olarak geldim ve ilk defa o muhteşem insanlarla sahne deneyimini yaşadım. Geri gelmek için sabırsızlanıyorum. 

Çeviri: Cansu Çubukçu

  1. Evet, bu bir müzik sayısıdır

    Senelerce bir müzik dergisi olmadığımıza ama müzik kültürüne olan sevdamızın bizi buralara getirdiğine dair savunmalar verdik. Şimdi ise bu algıyı

  2. Zamanın görsel hafızasına dair: 3 müzik fotoğrafçısını dinliyoruz

    Ebru Yıldız, Jenn Five ve Pooneh Ghana’ya sorduk: Canlı müzik ve yakın temastan uzak bu dünya onları ne şekillerde etkiliyor; neler yaşıyor, neler hissediyorlar?

  3. Nasıl günler bu günler: Müzisyenlerden mektuplar

    Sorularımızı Türkiye ve dışarıdan pek çok müzisyene, DJ’e yolladık. Yanıt alabildiklerimizden size mektuplar topladık.

  4. “Hep aynı araçlara güvenemezsin”: Matana Roberts ve Moor Mother

    Hem ilişki kurulabilecek hem de dersler çıkarılabilecek detaylarla dolu bir zihin egzersizi için söz ilham verici müzik insanları, Matana Roberts ve Moor Mother’da.

  5. Kriz halinde kültürlere şefkatle yaklaşmak: Dünyadan müzik basını manzaraları

    Dünyanın farklı noktalarından editörler nasıl süreçlerden geçtiklerini paylaşıyor. Bazıları oldukça kurumsal yayınlarda çalışıyor, bazıları müzik kültürünün geleceğe en adil şekilde nasıl taşınabileceğine kafa yoruyor, hatta aralarında bu ortamda yeni dergi çıkarmaya karar vermiş olanlar da var.

  6. Sözlerin ruhu çıksın: Batuhan Mutlugil ve Gülinler

    Kariyerinin ilk solosunu paylaşan Duman gitaristi Batuhan Mutlugil’i, şu sıralar kendi solosunu hazırlayan ve bir diğer Duman üyesi Ari Barokas’a canlı performanslarında eşlik eden Gülinler aldı karşısına.

  7. Noga Erez’in kendiliğinden çiçek açan şarkıları

    Noga Erez’in pandemi sürecinde, kendi tabiriyle, en iyi hâline getirilen şarkılarında hem fiyakalı bir tavır hem de çocuksu bir naiflik var. City Slang’den çıkardığı yeni albümü “KIDS”i kendisinden dinledik.

  8. Günün gerçeklikleri ve olası yollar: Söz plak şirketlerinde

    Türkiye'den ve dünyadan, 2020'yle birlikte çeşitli süreçlerden geçen çok farklı ölçekler ve farklı motivasyonlardaki plak şirketlerine sorduk.

  9. Ekstrem bir klasik müzik: Ozan Akyol ve Kutay Soyocak

    Vox In Rama adını verdiği black metal projesiyle karşımıza çıkan Jakuzi solisti Kutay Soyocak ve metal müziğe dair referansları KALT’taki mizahına da serpiştiren Episode 13 üyesi Ozan Akyol’u aynı masada buluşturduk.

  10. Şeytan odamızdan çıkmasın: Palmiyeler

    Palmiyeler, son konserini Şubat 2020’nin son günlerinde ABD turnesinin finali olan Buffalo’da çaldığından bu yana yaşantılarımız epey değişti.

  11. Dayanma gücünün sınırlarından nereye?: Müzikli mekânlar yanıtlıyor

    Mikrofonu Ankaralı esnafın örgütlediği Kafe-Bar-Restoran Çalışanları ve İşletmecileri Dayanışma Platformu KABARE’ye; İzmir’den ve İstanbul’un farklı semtlerinden bazı müzikli mekânlara uzattık.

  12. Aklımdakiler: Melike Şahin

    Sanatçı, yazar, müzisyen dostlarından Melike Şahin’e sorular var. Merhem, yatıştırdı mı, iyileştirdi mi? Müziğinde arabeskin izi nasıl sürülebilir? Referans hikâyeler ve duygu durumları neler?

  13. Zebra misali, sessiz ve derinden: Charles Pasi ve Boran Kuzum

    Boran Kuzum’un Charles Pasi ile bu sohbeti geçmiş zamanda; çatal kaşık sesinin es verdirdiği, araba gürültüsünün fona yerleştiği, sigara dumanı ve kahve kokusunun ruhlara işlediği bir Paris kafesinde yüz yüze başladı ve hayatlarımızın normale dönmesini iple çektiğimiz bu günlerde, Charles Pasi’nin yeni albümü Zebra’nın yayımlanması vesilesiyle ses sese tamamlandı.

  14. Temel motivasyon dünya ahvali: Lara Di Lara ve Kamufle

    Lara Di Lara ve Kamufle, pandemi günlerinde hayat verdikleri beş şarkılık EP için gün sayarken...

  15. Şarkı şarkı: Black Country, New Road ve “For the first time”

    Muazzam bir ilk albüm, altı soru, altı cevap, altı illüstrasyon.

  16. Sancılı süreçler, çıkan dersler, yenilenen gözler: Festival ve turne sektörüne bakış

    İstanbul Caz Festivali, Pozitif, Arter Yeni ve En Yeni Müzik Festivali, Soundports, Bozcaada Caz Festivali, Epic Fair ve Hollanda’dan Le Guess Who? yanıtlıyor.

  17. Tek başınalık ve hurafeler: Taner Yücel ve Görkem Karabudak

    Bu sohbette "Cemil Şov" filminin müziklerinin sorumlusu Taner Yücel ve “Akılsız Başın Sürgünü” isimli ilk şarkısını yayımlayan Görkem Karabudak buluştu.

  18. Kapamak yerine kapıları açmak: Deniz Cuylan ve Durul Taylan

    Los Angeles’ta komşuluk eden Deniz Cuylan ve Durul Taylan’ın; yeni başlangıçlar, sürekli değişimler, “Daimon”lar ve son üretimleri üzerine muhabbeti.

  19. Ergenlik Yılları: Nükhet Duru

    Müzisyenlerin büyürken dinlediği müzikleri ve bu müziklerin üzerlerinde bıraktığı tesiri kurcaladığımız Ergenlik Yılları köşemizde memleket popüler müzik tarihinin divası Nükhet Duru var.

  20. Çizgi hikâye: SOPHIE (1986 – 2021)

    Tematik üretimleri ve özgün yaklaşımıyla pop müziğin seyrini değiştiren SOPHIE için çizgiler eşliğinde bir anma.

  21. “Hollow Shell” ve ardındakiler: Cava Grande

    2000’lerde yerli müziğin seyrine renkli dokunuşlar yapan Tan Tunçağ’ın son yıllarda meşgul olduğu solo projesi Cava Grande, ikinci stüdyo albümünü yayımladı.

  22. “İnternet ruhumu ezip geçiyor”: Ashnikko

    Ashnikko’yla; 2021’in ilk günlerinde yayımladığı DEMIDEVIL isimli 10 parçalık koleksiyonunu, Kelis sevgisini ve yarattığı alter-egosu “Daisy”yi konuştuk.

  23. Aklımdakiler: BaBa ZuLa

    Hayvan Gibi’den hareketle, BaBa ZuLa’dan Murat Ertel’e, dost meclisinden gelen soruları yönelttik.

  24. Ses büyüsün, çoğalsın, yayılsın: İnternet radyolarına bağlanıyoruz

    Noh Radio, Root Radio, Radyo Modyan, Year Zero, 2021’in başında Ortak Kanal başlığıyla bir hareket planını hayata geçirdi. Oops! Radio ise DJ Style-ist’in yakın dönem projesi.

  25. Hayal etmeye devam: Deniz Taşar

    Şarkı yazarlığını “kendini ve müziği keşfetmek” olarak tanımlayan Deniz Taşar, ortak duygularda buluşma vadeden albümünün detaylarını ve üretim sürecini anlatıyor.

  26. Müşterek paydalar, güvenli alanlar: Çeşitli kolektifler anlatıyor

    Queerwaves, Algorave İstanbul, Club Coweed, Hood Base, Lordlar Sofrası ve Life From İstanbul’a sorduk: Bu dönemin ekonomi, sosyal güvence, kültür ya da yalnızlaşma adına etkileri nasıl değerlendirilebilir?

  27. Koca bir müzik havuzunda: Altın Gün ve “Yol”

    Son yıllarda ünü dünya haritasının dört bir ucuna uzanan Hollandalı topluluk Altın Gün, Glitterbeat etiketiyle yeni albümü Yol’u yayımladı.

  28. Takibe alın: Son dönemde tanıştığımız bazı yeni sesler

    Üretme motivasyonlarının temelini ne oluşturuyor? Müziklerinin dinleyicide nasıl hisler uyandırmasını hayal ediyorlar? Yakın gelecek planları neler?

  29. Arlo Parks’a kulak verin, iyileşin

    İlk albümün ardında yatanları, şair kimliğini besleyen unsurları ve üretme misyonunu Arlo Parks’dan dinliyoruz.

  30. Grazia’nın 1978 çıkışlı ilk, tek ve benzersiz albümü

    Ladies on Records ile kadınların anlattığı hikâyelerin izini süren Kornelia Binicewicz, son derlemesi “A Drop of Luck”ta yer alan sanatçılardan Grazia’nın saklı albümünü, İsrail merkezli plak şirketi Fortuna’nın kurucularından Zach Bar’dan dinliyor.

  31. Her şey boş bir sayfa ile başlar: Vincent De Boer

    Vincent De Boer’le “The Stroke”un üretim süreci ve Ill Considered’la yakaladıkları uyumun detaylarını konuştuk.

  32. Künye

    yayın imtiyaz sahipleri ve etkinlik direktörleri Aylin Güngör [email protected] J. Hakan Dedeoğlu [email protected] genel yayın yönetmeni Ekin Sanaç [email protected] kreatif