Hiyerarşik yapılanmadan uzak bir oluşum olarak Diyarbakır Sinema Kulübü

Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerde filizlenen sinema toplulukları; olanaksızlıklara inat ellerini taşın altına koyup gösterim ve tartışma ortamları yaratıyor, seyirciyi sinema profesyonelleriyle bir araya getiriyor, kültür-sanat üretimlerinin daha erişilebilir kılınmasına vesile oluyorlar. 

Kapısını çaldığımız sinema kolektiflerinden Diyarbakır Sinema Kulübü’ne bir topluluk kurma sürecinin nasıl geliştiği, katılımcılarla iletişimi canlı tutmak ve kolektif bir bilinçle hareket edebilmek adına ne gibi çalışmalar yürüttükleri, gösterimlerdeki filmleri hangi kriterler üzerinden seçtikleri, aralarında hangi sinema profesyonellerini ağırladıkları gibi soruları yönelttik; deneyimlerine kulak verdik.

“Bizim görebildiğimiz kadarıyla Diyarbakır’da nitelikli içerik sağlayan her tür film etkinliği yoğun ilgi gördü, görüyor.”
Diyarbakır Sinema Kulübü anlatıyor:

Diyarbakır Sinema Kulübü, bir grup sinemaseverin tamamen gönüllülük temelinde bir araya gelerek film izleme üzerine kurulu bir motivasyonla başlattığı bir oluşum. Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM) bünyesinde yapılan bir sinema atölyesine katılan katılımcıların fikir alışverişi sonucunda haftada bir defa bir araya gelip film izleme üzerine bir karar alındı. Bir iki arkadaşın öncülüğü, diğer arkadaşların demokratik katılımı ile topluluk, 2003’ün Mart ayında, herhangi hiyerarşik yapılanmaya mahal vermeden kendiliğinden oluşmuş oldu. 

Düzenli film izleme deneyimi olan arkadaşların önerisi, birlikte film izlemekten hoşlanan insanların olması ve DSM’nin uygun ortamı sağlaması ile Diyarbakır Sinema Kulübü’nü kurduk. Sinemayı seviyor olmamız, filmler üzerine okumaktan ve konuşmaktan hoşlanmamız temel motivasyonumuzdu. 

Faaliyetlerimizin en yoğun yaşandığı dönem 2003-2011 arası dönemdi diyebiliriz. Bir araya gelip hep birlikte film izleyip, filmler üzerine konuşmak üzere toplandık hep. İlerleyen zamanlarda sinemaya dair ihtiyaç duyulan alanlarda atölyelere (senaryo, kurgu, film okuma, yönetmenlik, oyunculuk, vs.) katıldık. Daha sonra kulüp üyesi arkadaşlarımızdan kısa ve uzun filmler çekenler oldu. Kulüp olarak 2007-2011 yılları arasında beş yıl aralıksız olarak Diyarbakır’da Kısa Film Günleri düzenledik. Ayrıca Diyarbakır Sanat Merkezi bünyesinde 2005’te kurulan Avrupa Sineması’na ilk yıllarında program içeriği hazırladık. 2011 öncesinde belirli aralıklarla Avrupa Sineması’nda gösterilen filmlerde kulüp olarak filmlerin yönetmenleriyle ve izleyicilerle birlikte film üzerine konuşmalar ve etkinlikler düzenledik. 

Sonrasında kulüp, küçük bir grup içinde haftalık buluşmalarda film izleme ve konuşma etkinliğini DSM’de düzenli olarak sürdürdü. 2018’de Diyarbakır Sinema Kulübü olarak Kültür için Alan desteğiyle genç insanlara yönelik “Görüntü, İnsan, Mekân” isimli bir kısa film üretim atölyesi gerçekleştirdik. Pandemi boyunca da her hafta film izleme ve tartışma buluşmalarımızı çevrimiçi olarak sürdürdük.

DSM’de aktif olduğumuz dönemde atölye çalışmaları çoğunlukla profesyoneller tarafından yürütüldü. Burada senaryo, kurgu, kamera, ses, ışık, yönetmenlik gibi alanlarda çok sayıda değerli isimden profesyonel eğitimler aldık. Yazarlar, yönetmenler, film eleştirmenleri gösterim ya da etkinlikler kapsamında misafirimiz oldu, çok çeşitli söyleşiler gerçekleştirdik. Film okumaları içeren buluşmalarda çok sayıda ülke ve yönetmen sinemasını derinlemesine ele alma fırsatı bulduk.

Önceki yıllarda Diyarbakır Sanat Merkezi, Diyarbakır Eğitim-Sen ve Toplum Gönüllüleri Vakfı ile ortak programlarımız oldu. Şu an herhangi bir topluluk veya kurum ile bir işbirliğimiz yok. Ancak şehirde çalışmalarımızı bilen bazı kurumlar zaman zaman iletişime geçebiliyor; festivallerde ya da özel gösterimlerde çeşitli kurumlarla ilişkilenebiliyoruz.

Geçmişte Kars’ta yapılan Altın Kaz Film Festivali’nin katılımcı gruplarından biriydik. TOG’un Samsun’da düzenlediği yaz kampında atölye eğitmen grubu olarak eğitmenlik yapıp, katılımcılarla iki kısa film gerçekleştirdik. Altyazı Sinema Dergisi yazarları ile yakın dostluklar kurarak deneyimlerinden yararlandık. Avrupa Sineması’na ilişkin süreçte filmlerin dolaşımını sağlama konusunda beraber çalıştığımız Bir Film’le sıkı ilişkiler geliştirdik.

Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Diyarbakır’da çok salonlu zincir sinemalar ağırlıkta. Kentin farklı bölgelerinde beş ayrı alışveriş merkezinde bu salonlar var. Bağımsız olarak Mordem Sanat ve Bezgin Bekir farklı ölçekte sinema salonu ortamı sağlayan ve özel gösterimlerin seyirciyle buluşabildiği mekânlar.

Seyircilerin ilgisi filmlere göre değişiyor. Avrupa Sineması döneminde iyi bir sanat filmleri izleyicisi vardı. Şu an öyle bir sinema olmadığı için takip edemiyoruz ancak örneğin Alman Film Günleri (Kino) gibi bazı etkinliklerde o kitlenin bugünkü karşılığı cılız da olsa toparlanıp bir araya geliyor. Ayrıca Diyarbakır’daki toplulukların düzenlediği farklı temalardaki özellikle belgesel ağırlıklı festivallerin de izleyicisi hep oldu. Bizim görebildiğimiz kadarıyla Diyarbakır’da nitelikli içerik sağlayan her tür film etkinliği yoğun ilgi gördü, görüyor.

20 yıla yaklaşan bir deneyimden bahsettiğimiz için, gösterimlerimizdeki film seçimleri de çeşitlilikler gösterdi. Film seçimleri genellikle auteur yönetmenler eksenli yapılıyor. Bazen dönemlere ya da sinema akımlarına yoğunlaşan, bazen ülke sinemalarına ya da belirgin temalara odaklanan seçimler yaptık. Bergman’dan Kurosawa’ya, Tarkovski’den Hitchcock’a dünya sinemasının büyük yönetmenlerini ele aldığımız kadar Tsai-Ming Liang gibi zor olarak tanınan çok sayıda yönetmeni de zevkle izledik. Son yıllarda festivallerde adını duyurmaya başlayan yeni yönetmenleri, başarı kazanmış filmleri, yılın en iyi listelerini de takip ediyoruz ve izliyoruz. Anaakım sinemaya fazla göz kırpmasak da reddetmeden, ağırlıklı olarak sanat sineması izledik. Hâlen de öyle.

Bant Mag. No:78 (Eylül, 2022)