Dorian Electra, HMLTD ve bu hafta başka ne dinlesek?

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler, Zeynep Naz Günsal

Dorian Electra, avangart pop evreninde yeni bir döneme start verdi. Yeraltından fırlayarak başkentin orta yerine çöküveren devasa bir solucanı ve bunun akabinde şehirde değişen düzeni konu eden yeni HMLTD albümü artık aramızda. Goblin Daycare ile 32 diş sırıtır bir hâlde sağa sola savrulmak isteyeceğinize de şüphe yok.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: Dorian Electra – Freak Mode
(Bağımsız)

Dorian Electra, alacalı avangart pop evreninde yeni bir döneme girildi. Prodüksiyonunu Clarence Clarity’in üstlendiği yeni tekli “Freak Mode”, adının hakkını veren bir tuhaflıklar silsilesi. Les Claypool, Yves Tumor ve Alice Glass kol kola vermiş gibi tınlıyor. Weston Allen ve Dorian Electra ortaklığında çekilen video klip de dikkatlerden kaçmasın.

EP: Eve Dönüş Yok – Okyanuslara Dalmak
(Shalgam Records)

Batuhan Özmen, İpek Ektaş,  Enis Duman, Erol Akıncı ve Berke Köymen’in bir araya gelmesiyle doğan İstanbullu rock grubundan yeni bir kısaçalar. Dinleyenin kendince anlam çıkarabileceği dört şarkılık serüven, melankoli ve umut duygularının arasında mekik dokuyor. İlk iki şarkıdaki daha düşünceli ve daha mutsuz hava, “Yerine Koy”un tatlı melodileriyle biraz yumuşuyor ve ağır başlı bir finalle okyanusun en derinine iniyor.

TEKLİ: Kana Kana – Hayatta 
(Tamar Records)

Övünç Dan’ın solo projesi Kana Kana’nın yeni teklisinin her kelimesine ve notasına işlemiş bir özlem duygusu hâkim. “Gidenlerin, gidip de geri dönemeyenlerin anısına” notuyla paylaşılan parçanın sade bestesi ve vokallerin baskınlığı bu özlem ve hüznün dinleyenin de derisine işlediğine emin oluyor. “Hayatta”nın kapak fotoğrafından mastering’a kadar her detayının Dan’ın elinden çıktığını da belirtelim. 

TEKLİ: Little Dragon – Slugs of Love
(Ninja Tune)

Leopar sülüğü adında bir sülük cinsinin birbirlerine yaptıkları şehvetli ve akrobatik danstan ilhamını alan parçada Little Dragon belki insanlar olarak bizim de aşkı ararken bu dürtüyü karşı tarafa geçirmek için gittikçe bir sülük gibi uyuşuklaştığımızı savunuyor. Özgün referansını benimsemiş enerjik, funky bir dans şarkısı. 

ALBÜM: Tim Hecker – No Highs
(kranky)

Albümün ismi oldukça net bir tanım koyuyor yeni Tim Hecker koleksiyonuna. Her birimizin kendi yasıyla başa çıkmanın yollarını aradığı bu zamana fazlasıyla uygun. Melodik ama alabildiğine karanlık, hatta gergin. Yolun sonunda bir ışık olup olmadığıyla ilgilenmeden, ne hissediyorsan ona gömülmenin de bir tedavi biçimi olduğunu ispatlar nitelikte bir arınma seansı denebilir No Highs için.

TEKLİ: The Drums – I Want It All 
(ANTI-) 

Bir grup olarak başladıkları yola bir süredir tek başına ve hâlâ The Drums adıyla devam eden Jonny Pierce, dört sene sonra iddialı bir indie-pop parçasıyla karşımızda. Şarkılarında çoğu zaman çocukluğundaki hislerini deşen müzisyenin yeni teklisi de sevgisiz bir çocukluğun getirdiği hasret ve acıdan ortaya çıkmış. Büyürken sevginin eksikliğini ne denli şiddetli hissettiğini henüz kavrayan Pierce, aslında sevilmeye değer olduğunun farkına vardığını haykırıyor şarkısında: “Şarkı bir beyandır – bana asla verilmemiş olanı alacağım. İnsan olmanın tam deneyimini istiyorum ki bu sevgi ve bağlanmayı da içerir. Hepsini istiyorum.”

ALBÜM: HMLTD – The Worm
(Lucky Number Music)

Londralı art punk güruhu Happy Meal Limited yahut HMLTD’nin ikinci uzunçaları The Worm’de üyeleri ve soundlarını ilk stüdyo albümleri West of Eden’a (2020) kıyasla hepten genişlemiş ve daha avangart bir düzlemde buluyoruz. Henry Spychalski’nin hayli distopik anlatısına yedirdiği varoluşsal kafa yormalar ve özdüşünümlerle bezeli bu yoğun albüm, yeraltından fırlayarak başkentin orta yerine çöküveren devasa bir solucanı ve bunun akabinde şehirde değişen düzeni konu alıyor. Hırslı bu konsepte paralel biçimde 16 parçalık bir yaylı ekibiyle dev bir gospel korosunun da kadroya dâhil edildiği operatik denebilecek albümde free cazdan progresif rock’a birçok renkten iz bulmak mümkün.

TEKLİ: SQÜRL & Charlotte Gainsbourg – John Ashbery Takes a Walk
(Sacred Bones Records)

Yaklaşan albüm Silver Haze’in ikinci teklisi, Jim Jarmusch – Carter Logan ikilisinin çoğu işinde ön plana çıkan distort sesler yerine biraz daha parlak bir yoğunluk barındırıyor. Charlotte Gainsbourg, Pulitzer ödüllü John Ashbery’nin iki şiirini teatral olarak tanımlanabilecek bir performansla seslendiriyor kompozisyonun üzerine. 

TEKLİ: Frozen Clouds – Vazgeçtiğimde
(Eingang Records)

2022’de her parçada başka bir müzisyenin eşlik ettiği Kalbime İnanıcam albümüyle şarkı yazarlığındaki köklü değişimi gözler önüne seren Frozen Clouds, depresif duygu durumunu daha dingin bir ifadeyle damıtıyor bu kez. “Vazgeçtiğimde”, kırılgan, çaresiz ama umutlu birinin gözünden yazılmış. “Aslında hiç derdim yok. Hepsini kafamdan ben uydurdum.” diyen şarkı için hazırlanan videoda bir arabanın peşine takılıp, düşe kalka sürgülü kapılardan ve güvenlik kontrollerinden geçiyoruz. Buradan izlenebilir.

ALBÜM: Daughter – Stereo Mind Game
(4AD)

Odayı kaplayan karanlık melodileri ve ağır metaforlarla dolu sözleriyle bilinen üç kişilik ekip, yedi sene sonra yeni bir uzunçalarla aramızda. Daughter, kendilerine yarattıkları atmosferik ve duygusal ses evrenine sadık kaldıkları yeni albümünü “Şu ana kadarki en iyimser kaydımız” diye tanıtıyor. “Be On Your Way” şarkısının da ilhamı olan kişiye, grubun vokalisti Elena Tonra’nın albüm kayıtları sırasında tanışıp âşık olması ve kendini içinde bulduğu aşka dair kötü ve iyi hislerle dolu yeni bulut albümün gidişatını epey etkilemiş. 

TEKLİ: Bade Nosa – Sakarmeke
(Mudita Records)

Emre Can Sarısayın’ın sözlerini yazdığı “Sakarmeke”nin bestesi Bade Nosa imzalı. İkilinin birbirlerine anlattıkları hikâyelerinden esinlenerek yazılan ve birlikte yaptıkları ilk şarkı aynı zamanda. Bade Nosa ve Emre Can, birlikte ürettikleri ve icra ettikleri müzikleriyle, dinleyicilerine hem hüzünlü hem huzurlu bir yolculuk sunmayı temenni ediyor. Bir de hatırlatma: Bade Nosa, 15 Nisan Cumartesi akşamı Bant Mag. Havuz / Bina’da. Detaylar burada.

TEKLİ: Aux Animaux – Lost Souls
(Phonophobic Records)

Stockholm’de yaşayan müzisyen Gözde Düzer, hauntwave güzelliklerini Aux Animaux mahlasıyla üzerimize savurmaya devam ediyor. Mastering işlemleri She Past Away’den Doruk Öztürkcan tarafından yapılan “Lost Souls”, yoğun bas tonlarıyla sisli bir geceyi andırıyor. Parça, çiftliklerde tutsak kalan hayvanlara ses olma motivasyonuyla yazılmış.

TEKLİ: Moreish Idols – Chum
(Speedy Wunderground)

“Bir çift kayıp ruhun birbirine kızmasıyla ilgili acı tatlı bir hikâye.” Bir Cornish kasabasından Londra’ya transfer olan Moreish Idols beşlisinin yolda bir EP olduğunu müjdeleyen yeni parçası, leziz bir gitar müziğiyle kaosun merkezine doğru yapılmış bir yolculuk âdeta.

Grubun, fazlaca sınır ihlalinde bulunan zevzek bir TV sunucusuyla imtihanını konu alan, sabır testi gibi bir klibi de var.

ALBÜM: Lil Murda – Vidos
(Warner Music Türkiye)

Yerli hip hop sahnesinin yaratıcı figürlerinden Lil Murda’nın doğup büyüdüğü Bağcılar sokaklarına atfettiği ilk solo uzunçaları. Müzisyenin yaklaşık iki yıldır üzerine çalışmakta olduğu sekiz parçalı koleksiyon, özünde bir isyanın yankısı. Vidos’un Türkçe rap dinleyicilerini heyecanlandıracak bir konuk listesi de var. Albümde birer parçaya Mavi, UZI, Ayaz Kardeş ve Heijan eşlik ediyor.

TEKLİ: Wolfnaut – Brother of the Badlands
(Ripple Music)

90’ların ikinci yarısından bu yana üreten Norveçli stoner rock grubu Wolfnaut, 21 Nisan’da yeni albümü Return of the Asteroid’i yayımlayacak. Geri sayımdaki son durak “Brother of the Badlands”, bir balad gibi açılıyor ve fuzz’a boğulmuş sade bir gitar riff’i etrafında şekilleniyor. Türün meraklıları için yeni bir deneyim vadetmiyor ama solist Kjetil Sæter’i dinlemek bünyeye coşku doldurmaya yeterli.

EP: Goblin Daycare – Q_ EP_ A_ EP!!
(Mevzu Records)

Mevzu ailesinin en yeni üyesi Goblin Daycare’i plak şirketi şu sözlerle tanıtıyor: “Ailenizin yeni düşmanı, ev sahiplerinin korkulu rüyası, dahi çocukların antitezi.” Hiçbiri iki dakikaya ulaşmayan altı lo-fi punk güzelliğinden oluşan bu ilk EP’yi 32 diş sırıtır bir hâlde sağa sola savrularak eşlik ederek deneyimlemek isteyeceğinize şüphe yok. Kendinizi tutmayın, ayağa kalkın. Freakout gibi freakout!

TEKLİ: The Album Leaf – Prologue
(Eastern Glow Recordings)

San Diegolu Jimmy LaValle’in solo projesi The Album Leaf’in yedi yılı aşkın süredir beklenen uzunçaları Future Falling’in tadımlığı niteliğindeki “Prologue”da Kimbra ve Bat For Lashes’den vokal katkıları bulunuyor. LaValle, ambient sularında yüzen beş parçalık tekliyi “yeni bir başlangıç” olarak tanımlıyor. Önceden bir film projesi için yapıp kullanmadığı bir noise pad ile basit bir Bucha loop’unu bir araya getirdiğini anlatan müzisyen, kaotik yerlerden narin, huzurlu ve zarif yankılara varan bir yolculuk tasarlamış.

TEKLİ: Dinner Party & Arin Ray & 9th Wonder – For Granted
(Sounds of Crenshaw / EMPIRE)

Yeni nesil cazın parlak müzisyenlerinden Robert Glasper, Terrace Martin, Kamasi Washington ile çeşitli arkadaşlarını bir araya getiren süper grup Dinner Party, 14 Nisan’da ikinci uzunçaları Enigmatic Society’yi yayımlayacak. Albümden düşen ikinci tadımlık “For Granted”, ilk saniyeden etrafınızı saran groove’u ve şıkır şıkır su seslerine eşlik eden duru vokalleri, zengin düzenlemesiyle kas gevşetiyor.

ALBÜM: FACS – Still Life In Decay
(Trouble in Mind)

Illinois çıkışlı üçlünün yeni albümünün büyüsü, altı parçalık akışında kurduğu kusursuz dengede saklı. Janrlar, estetikler ve hislenimlerin iç içe eridiği bu akış; grubun kuruluşundan bu yana önceliklendirdiği soyut bütünlükler yaratma arzusunun en rafine örneği belki de. Favorimiz, netameli bir groove’a sırtını yaslayan ve endüstriyel dokunuşlarla etrafı saran “Class Spectre”.

TEKLİ: Güneş Özgeç – toksik
(Güneş Sistemi)

Minimal düzenlemesi, ritmik kurgusu ve akla dolanan melodileriyle Tunng, Psapp gibi folktronica gruplarını çağrıştıran “toksik”in miksi Alp Turaç, mastering işlemleri ise Erdem Helvacıoğlu imzası taşıyor. Özgeç’in “Nereye gittin? Sensiz var olamaz zehirli köşk inşa ettiğimiz” diyerek sevdiğine seslendiği parça, isminden de anlaşılacağı gibi zarar veren bir ilişkilenme biçimini mesele ediniyor.

TEKLİ: Indigo De Souza – You Can Be Mean
(Saddle Creek)

Indigo De Souza’nın 28 Nisan’a tarih verdiği yeni stüdyo albümünden üçüncü tekli yine garage pop sularında; bir yandan eğlenceli ve renkli duyulurken bir yandan zor bir konuyu ele alıyor. Müzisyen şarkının arkasındaki hikâyenin Los Angeles’da manipülatif ve istismarcı bir modelle yaşadığı kısa toksik bir deneyimle ilgili olduğu söylüyor. İlişki kısa sürmesine rağmen müzisyenin kendiyle ilgili anlayışını kötü etkilediği ve ona kötü davranan insanlara göz yummasına neden olan bu travmanın etkisinden çıkması epey sürmüş.

ALBÜM: Thomas Bangalter – Mythologies
(Warner Classics/Erato Records)

Daft Punk’ın yarısı, elektronik müziğin wunderkindlerinden Thomas Bangalter 2021’de duyurulan ilk solo projesiyle müzik dünyasını tümüyle ters köşe etmişti. Koreografisini Angelin Preljocaj’ın, orkestra yönetimini Romain Dumas’ın ele aldığı Mythologies adlı balenin bestelerinden sorumlu Bangalter, antik ve modern insan mitolojilerini bir araya getiren bu baleye bütünüyle klasik, minimal ama oldukça barok bir beste yapmış. O taraklarda bezi olduğuna şaşıranlara kendisinin erken yaşlardan ciddi mi ciddi bir klasik müzik eğitimi olduğunu, annesinin önemli bir dansçı, babasının ise besteci ve yapımcı Daniel Vangarde olduğunu hatırlatmak gerek. Grand Théâtre de Bordeaux’da sahnelenen eserin icrası ise The Orchestre National Bordeaux Aquitaine’e ait.

TEKLİ: Kum & Bedeviler – Sen Olmazsan
(Sony Music Türkiye)

Burkut Kum ve sadık çetesinin son numarası, tekdüze beat’i ve tüm skate rocklığıyla birlikte müzisyenin hafif buruk ama güçlendirici bir üslupta ele aldığı düpedüz “banger” bir arkadaşlık övgüsü. Düzenlemenin de önceki teklilere kıyasla daha detaylandığı dikkat çekiyor. Yoldaki albüm için iyice merak kabarttıran bir parça “Sen Olmazsan”.

TEKLİ: Andy Bell & Masal – Tidal Love Conversation In That Familiar Golden Orchard
(Sonic Cathedral)

Ride’ın gitarist ve vokalisti Andy Bell ile Essex çıkışlı arp-teremin ikilisi Masal, Tidal Love Numbers adlı bir albüm için ortaklaştı. Masal grubu, Alien mahlasıyla tanınan Al Johnson ve 2004 tarihli ilk ve tek albümü Fantastik’le bir şehir efsanesine evrilen Tamburada’dan Özlem Şimşek’ten oluşuyor. Dinlemeye açılan ilk kayıt hakkında Andy Bell, yaklaşan koleksiyonda geleneksel şarkı formlarına en yaklaştıkları an olduğunu söylüyor. Jean de Oliveira’nın animasyon klibi de hemen burada