Dünya dönüyor: Hayvanların da fiziksel mesafelendiği gerçeği, Japonya’da yol ortasında uyuyakalan insanlar ve diğerleri

Dünyanın farklı noktalarından, büyük gündem yaratmayan haberler…

ABD’deki araştırmaya göre hayvanlar da fiziksel mesafeleniyor

Hamilton Collage, Virginia Tech ve Pittsburgh Üniversitesi’nden üç araştırmacı, pandemi döneminde fiziksel mesafe konusunu hayvanlar âlemi açısından araştırmaya koyuldu. Sürü olarak yaşayan hayvan türlerinin öncelik verildiği çalışmada ıstakoz, yarasa, arı, Tazmanya canavarı, kurbağa, kurt ve kuş türleri incelendi. Bir hastalık ya da anormallik durumunda nasıl tepkiler verdikleri araştırıldı.

Türlere göre hayvanların verdikleri tepkilerin benzer olduğunu belirten araştırmacılar; ıstakozların hasta olanlardan uzak durduğunu, yarasaların kendilerini iyi hissetmedikleri zaman sürüden uzak kalmayı seçtiklerini ortaya koydu. Araştırmanın dikkat çekici sonuçları arasında, dişi gorillerin bulaşıcı deri anormallikleri gösterdiklerinde sürüden ayrı farklı bir sosyal gruba dahil oldukları, arıların enfeksiyon kapma durumunda kovana geri dönmemeyi seçtikleri de var.

Japonya’da insanlar neden yol ortasında uyuyakalıyor?

Japonya’daki Okinawa prefektörlüğünde yaşanan ve fenomene dönüşen bir olaydan söz edeceğiz. Bir ismi de var: “rojo-ne”. Yolun ortasında uyuyakalmak/uyumak anlamına gelen rojo-ne, bölgede bir hayli yaygın bir alışkanlık hâline gelmiş. Yolların ortasında, kaldırımda, kaldırımı yastık olarak kullanarak uyuyan insanlar görmek mümkün.  Raporlara göre sadece 2019’da yol ortasında uyuyakalan 7 binden fazla kişi var. Gittikçe yaygınlaşan bu olay hakkında polis şefi Tadataka Miyazawa “Buraya gelene kadar rojo-ne’nin ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu” açıklamasını yapıyor ve durumun Okinawa’ya özel bir fenomen olduğunu düşündüklerini söylüyor. En büyük sakınca, yolda yaşanabilecek kaza riski. 2019’da bu sebepten ötürü 16 kaza yaşanmış ve 3 kişi hayatını kaybetmiş. Subtropikal iklime sahip bölgenin her daim ılıman olan hava koşulları dışarıda uyumayı kolaylaştıran unsurlardan. Bir de bölge sakinlerinin alkole olan düşkünlükleri söz konusu. Bu vesileyle Okinawa’ya özgü özel awamori likörünün de bahsini geçirelim. Rojo-ne yol trafik yasasına göre suç kabul ediliyor ve 50.000 yen kadarlık (yaklaşık 3.500 TL) para cezasıyla sonuçlanabiliyor. 

Polonya’nın anti-LGBTİ+ politikalarına karşı sanatçı ve yazarlardan tepki 

Aralarında Margaret Atwood, Ed Harris, Judith Butler, Slavoj Žižek, Pedro Almodóvar, Luca Guadagnino’nun da olduğu 70’den fazla isim bir araya geldi; yayımladıkları açık mektupla Polonya’nın mevcut tutumuna ve ülkedeki homofobik nefret içerikli eylemlere tepki gösterdi.

Peki neler olmuştu? Geçtiğimiz aylarda Polonya’nın üçte biri yürütülen kampanyalar neticesinde LGBT-free zone ilan edilmiş ve Başbakan Andrzej Duda seçim kampanyasında LGBTİ+’ları hedef göstererek eşcinsel çiftlerin evlat edinmelerini yasaklayacağını vaat etmişti. 7 Ağustos günü de 48 LGBTİ+ aktivisti, yasadışı şiddet içerikli toplantı yaptıkları gerekçesiyle hapse atıldı. Bu nefret sarmalının ardından aralarında yönetmen, oyuncu ve yazarların bulunduğu 70’den fazla kişi Polonya’da yaşananları kınayan bir açık mektup yayımladı. 17 Ağustos tarihli mektup şöyle başlıyor: “Aşağıda imzası olan bizler, Polonya’daki LGBTİ+ topluluğuna yapılan baskılara karşı öfkemizi ifade ediyoruz.  Tutuklanmış, şiddete maruz bırakılmış, tehdit edilmiş aktivistler ve dostları ile dayanışma içinde karşı çıkıyoruz.”  

Mektubun devamında ise homofobik kampanya yürüten bir araca zarar verdiği gerekçesiyle tutuklanan LGBTİ+ aktivisti Margot’nun serbest bırakılması için barışçıl eylem yapan gruptan 48 kişinin tutuklanmasına karşı çıkılıyor. Tutuklanan aktivistlerin barışçıl bir eylem gerçekleştirdiğinin altı çiziliyor ve grubun heykellere gökkuşağı bayrakları asmasının holiganlık ile uzaktan yakından alakası olmadığı ifade ediliyor. Hükümetin LGBTİ+’ları günah keçisi yapmaya çalıştığı ve hükümet tarafından yönetilen medyanın da bu haksızlığı haber yapmaktan aciz olduğu aktarılıyor. Açık mektuba buradan ulaşabilirsiniz. Polonyalı aktivistlerin oluşturduğu, ülkedeki LGBT-free zone’ları gösteren Atlas of Hate haritası için de burayı ziyaret edebilirsiniz. 

Skolkovo Institute of Science and Technology’den güneşteki patlamalara dair uyarılar

Bilim insanları bir süredir Güneş’te gözlemlenen büyük lekenin Dünya’ya doğru dönmesinin ve yaşanan patlamaların dijital hayatı etkileyebileceği, hatta durdurabileceği konusunda uyarıyor. Moskova’da yer alan Skoltech (Skolkovo Institute of Science and Technology) araştırmacıları da Güneş’te gerçekleşen şiddetli patlamalarla ilgili uyarılarda bulundu. Böylesine büyük bir fırtına karşısında insanların yapabileceği pek fazla bir şey olmadığını belirten araştırmacılar, tek yolun uzay iklimi tahminlerinin geliştirilmesi, böylece en azından fırtınaya karşı önceden hazırlıklı olunabileceğini düşünüyor. Tabii bu fırtınaları tahmin edebilmek için öncelikle fırtınanın anlaşılması gerekmekte. Skoltech araştırmacısı Tatiana Podladchikova’ya göre büyük hasar bırakacak bu tür fırtınalar daha fazla dikkate alınmalı ve Güneş-Dünya arasındaki etkileşimler en ince detayına kadar bilinmeli. Nitekim en son bu tür fırtına yaşandığında takvimler 1859’u göstermekteydi ve fırtına Kuzey Amerika ve Avrupa’daki telegraf ağını yok etmişti. Taçküre kütle atımı ve dünyanın manyetik alanını nasıl etkilediğini ortaya koyan araştırma için burayı tıklayabilirsiniz.

Yazı: Biçem Kaya