“Duymayı dilediklerim”: Dilhan Şeşen’le ilk teklisi üzerine

Sony Music Türkiye etiketiyle geçtiğimiz hafta ilk teklisi “Acıtır Yara”yı yayınlayan Dilhan Şeşen, şarkıya Can Evrenol tarafından çekilen klibi de paylaştı. Müzisyen bir aileden gelen ve ilk şarkısıyla da ilham aldığı müzik yelpazesini epey geniş tuttuğunu ispat eden Dilhan Şeşen’le “Acıtır Yara”nın çıkış sürecini ve kendisini besleyen kaynakları konuştuk.

Röportaj: Cem Kayıran

“Sıcaklardandır” yorumunla büyük ilgi topladıktan sonra şimdi ilk teklinle karşımızdasın. Söz ve müziği sana ait ilk resmi yayının olan “Acıtır Yara”nın ortaya çıkış sürecinden biraz bahseder misin?

Ukuleleyle yaptığım bir besteydi aslında. Sabahın 7’sinde yataktan kalkıp kaydetmiştim. Ukulelenin tatlı tonunu, sabahın 7’sinde göğsüme oturan melankoli kapladı. Sabah sabah da o kadar iyi geldi ki yani tadından yenmez. Ortaya mutlu mutsuz bir şey çıktı. Yapıştım o ruh haline. Bu yani. Özün bu senin. Aferin Dilhan. “Bu parçaya şu şu lazım” muhabbetleri hiç olmadı. Gelen geldi, geleni de tutmamak gerekir. Hele saatin 7’sinde zınk diye ayakta durmana sebep olan anlatacakların varsa, bence bunların arkasında durulur gibiydi. Durdum ben de n’apayım.

Şarkıda birçok farklı türden ilham kaynakları kendini belli ediyor. Senin kendi şarkı yazımını en çok besleyen kaynaklar neler?

Cem seni şu an tanımıyorum ama öncelikle memnun olduğumu dile getirmek isterim. Senden beslenebilirim, sabah gözüme çarpan gazete küpüründen beslenebilirim, gördüklerimden, göremediklerimden, duyduklarımdan, duymayı dilediklerimden. Yaşadığım süre içinde bana bir şeyler hissettiren her şeyden ilham alıp onu müzikle birleştirebilirim. Bu süper güç gibi bir şey değil. Gayet olan, olması gereken gibi. Çok not tutarım. Bazen şiir olarak çıkıyor, bazen tuttuğum notlardan bazı cümleler bir şeyleri tamamlıyor, bazen geldiği gibi geliyor, durdurulamıyor. Var olduğum süre içinde bana dokunan, dokunduğum her şey besler.

“Acıtır Yara” için Can Evrenol imzalı bir klip paylaştın. Can Evrenol’un fantastik dünyasından izler görmek mümkün. Kendi müziğini farklı sanat disiplinlerinden hangi akımlara ya da yaklaşımlara yakın görüyorsun?

Her sanat dalında insanlar bir şeyler dile getiriyor. Dile getirmese bile bunu yaptığı fırça darbeleriyle, dansıyla, hiç bir şey yapmamasıyla da dile getiriyor. Başta zaten özü budur. O yüzden tüm sanat dallarıyla zaten başta kol kolayız. Sinema-TV öğrencisiyim. Film müzikleri yapmak gibi planlarım var ilerde. Kurgu dinamiğini, müziği ve bunun bağlantısını çok seviyorum. Müziğin anlatılanı büyüttüğünü düşünüyorum fakat asla görüntünün üstüne çıkmamalı. Alttan alttan anlatılanın yarattığı hissiyatı büyütme amaçlı. Ufak destek gibi. Bir gün umarım film müzikleri yaparım. Yaptığım bestelerin bazılarında izlediğim filmlerden de etkilenmiş oluyorum. Film müzikleri yapmaya kadar da gider umarım.