Formdayız: Shadow and Bone (2021, Netflix)

Tür: Fantezi, Aksiyon
Yaratıcı: Eric Heisserer
Oyuncular: Jessie Mei Li, Ben Barnes, Archie Renaux, Freddy Carter,  Amita Suman, Kit Young
Formu dolduran: Esra Hiçyılmaz

Zaman dilimi ve mekân 

Tümüyle kurmaca bir evrendeyiz. Farklı ülkeler, diller, kültürler ve etnik yapılar; farklı diyarların kendi kuralları ve gelenekleri… Bu bağlamda Game of Thrones minvalinde bir evren hayal edebilirsiniz.  

Shadow and Bone’un olay örgüsü çoğunlukla bu evrendeki Ravka ve Kerch ülkelerinde geçiyor. Ravka, içerisinde Grisha isimli çeşitli özel güçlere sahip savaşçıların olduğu, 19. yüzyıl Çarlık Rusyası estetiğine sahip bir diyar. Buna ek olarak paralel bir hikâye de Kerch ülkesinin başkenti Ketterdam’a götürüyor bizi. İsimlerden de anlaşılacağı gibi bu ülke çoğunlukla Felemenk kültüründen esinlenilerek yaratılmış. Zaman dilimi ise, bu tür fantezi evren senaryolarından aşina olduğumuz gibi, belirsiz diyebiliriz.

Ne hakkında?

Çok genel hatlarıyla Shadow and Bone’da; yetim bir kartograf olan Alina’nın, savaşla parçalanmış bir dünyanın kaderini değiştirecek özel güçlere sahip olduğunun ortaya çıkmasıyla başına gelenleri izliyoruz. Alina, eşsiz güçleri ve ahlakıyla çeşitli misyonlar üstlenirken aynı zamanda farklı farklı düşmanlar ve yoldaşlar da ediniyor. Tabii bu türün sacayakları: aşk üçgeni, etik duruşu tam olarak belli olmayan bilge kişilik ve karizmatik antagonist de hikâyede mevcut. Bu bağlamda dizinin, çoğunlukla genç yetişkin fantezi türünün klasik anlatısını takip ettiğini söyleyebiliriz.

İlk intiba?

İlk bölümlerde hem bu kurmaca evreni hem de karakterleri ve çatışmaları tanıtma misyonuyla Ravka, Fjerda, Drüskelle, Inferni, Shu, Heartrender gibi isimler havada uçuşuyor. Evrene tamamıyla yabancı olanlar için bütün bu bilgilerin ilk etapta kafaları bulandırması gayet olası. Aynı zamanda dizide yardımcı karakter sayısı oldukça fazla ve Alina’nın hikâyesi yanında onların maceralarına da yer veriliyor. İlk başta tüm olayların ve karakterlerin birbirleriyle ilişkileri biraz belirsiz görünse de Shadow and Bone aksiyon dolu hızlı temposuyla hikâyeye yabancılaşmamıza pek izin vermiyor.

Olay örgüsü bir yana, dizi ilk sekanstan itibaren sizi oldukça etkileyici bir görsellikle karşılıyor. Netflix’in proje için ayırdığı büyük bütçe gerek mekân ve kostümler gerekse özel efektlerde kendini belli ediyor; oyunculuklar da büyük oranda tatmin edici. Her şey göz önüne alındığında Shadow and Bone’un fantezi evreni; bize gayet ilginç, sürükleyici, eğlenceli, sekiz bölümlük bir deneyim sunuyor.

Taşıdığı kodlar 

Bir genç yetişkin kitap serisi uyarlaması olarak Shadow and Bone’un türünün güzel bir örneği olduğunu söylemek mümkün. Türün çeşitli klişelerinin karşımıza çıktığı doğru, fakat dizinin bunların üzerine koymayı başardığını da söyleyebiliriz.

Shadow and Bone evreninin heteronormatif bir evren olmaması hoş bir detay. Bunun yanında evrenin farklı ülkelerinden karakterler, bu türde alışkın olduğumuzdan daha bilinçli etnik kimlik temsilleri sunarak, anlatı içerisinde ırk ve ırkçılığa dair bir diyalog başlatmayı başarabiliyor.

Orijinal materyale olan sadakatin de bu başarıda payı var tabii ki. Bu noktada akıllara bir başka genç yetişkin kitap uyarlaması olan The Hunger Games geliyor. Kitaplardaki nüans maalesef uyarlamada fazlaca beyaz bir kast, aşk üçgeni odağı ve engelli karakterlerin anlatı dışında bırakılması gibi sebeplerle kaybolmuştu. Bu noktada Shadow and Bone’da halihazırda ana karakterlerden birinin fiziksel engele sahip olması önemli bir unsur. Eğer dizi kitaplara uygun devam ederse, zihinsel engellilik ve psikolojik rahatsızlık gibi başlıklara değinmeye fırsat bulacak gibi gözüküyor. Kitapları okuyanlar, ipuçlarını yakaladı bile.

Kimler sever? 

Genç yetişkin fantezi türünü sevenler şüphesiz Shadow and Bone’u zevkle izleyecektir. Eğer alternatif evrenlerde kaybolmayı seviyorsanız hem diziyi hem de dizinin uyarlandığı orijinal materyali tatmin edici bulacaksınızdır.

Bunun haricinde Shadow and Bone, izlemesi kolay, eğlenceli ve görsel olarak doyurucu olduğundan türden hoşlanmayanlara da hitap edebilir.

İzlemeden önce bilmeniz gerekenler

Dizinin yaratıcılığını Eric Heisserer üstlenirken, sekiz bölümü dört farklı yönetmen çekmiş. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Shadow and Bone, Leigh Bardugo’nun kaleme aldığı Grishaverse serisinden uyarlandı. Bardugo, aynı zamanda projede yürütücü yapımcı olarak rol almış. Kendisi üçüncü bölümde figüran olarak da boy gösteriyor.

Yüksek bütçeli Netflix yapımının çekimleri, Ekim 2019’da başlamış ve Mart 2020’ye kadar sürmüş. Şanslı bir şekilde Avrupa’da karantina dönemi tam başlamadan önce çekimler tamamlanmış ve o zamandan bu zamana da post prodüksiyon süreci devam etmiş.

Prodüksiyon başlamadan yaklaşık bir ay önce çekimlerin yapılacağı Macaristan’a gelen oyuncu kadrosu, uzunca bir süre beraber vakit geçirme imkânı bulmuş ve aksiyon sahneleri için çeşitli fiziksel eğitimler almış. Özellikle oyuncular Kit Young ve Amita Suman’ın tabanca ve bıçaklar konusunda sergiledikleri yeteneklere bakılırsa, belli ki bu dönem oldukça verimli geçmiş.

Karakterlere dair… 

Shadow and Bone, serinin aynı adlı ilk kitabının olay örgüsünü, serinin en popüler olan dördüncü kitabı, Six of Crows’un karakterleriyle birleştirmiş. İlk üç kitap Alina ve maceralarını anlatırken, Six of Crows Ketterdam’daki bir çetenin üyelerini odağına alıyordu.

Dizide ise bu çetenin esas üyeleri Kaz, Inej ve Jesper’ın çaylaklık günlerini izleme fırsatı bulabiliyoruz. Kitaplarda bu karakterlerin yolları, dizide izlediğimiz gibi Alina’yla kesişmiyor. Ayrıca, diziyi izlediğimizde hikâyelerini nereye konumlandıracağımızı tam bilemediğimiz Nina ve Matthias da bu altılı çetenin üyelerinden.

Yapımcıların projenin hem daha uzun soluklu olabilmesi hem de favori karakterleri en baştan tanıtabilmek için böyle bir yöntem izlediklerini tahmin etmek mümkün, fena da bir karışım olmamış açıkçası.

Shadow and Bone, farklı farklı hikâyelerle birçok karakter tanıtırken bu karakterlerin detaylarına fazla inememiş diyebiliriz. Özellikle, “özünde iyi çocuklar ya” dediğimiz çete üyelerine gelince, dizi ağzımıza bir parmak bal çalmakla yetinmiş âdeta. Yeni sezon onayı alması hâlinde, bu karakterlerin de zengin geçmişlerine daha fazla inileceğini umuyoruz.

Soru işaretleri… 

En büyük soru işareti tabii ki, dizinin yenilenip yenilenmeyeceğine dair. Eğer ikinci sezon olursa, hangi kitabın olay örgüsünü takip edeceği de bilinmiyor. Dizi ilk kitapla dördüncü kitabın karakterlerini harmanlayınca, maceranın nasıl devam edeceği şimdilik büyük belirsizlik içinde.

Alina ve çetenin öyküsü nasıl devam edecek? Çetenin altıncı üyesi hikâyeye katılacak mı? Ben Barnes’ın karanlık General’i bütün bunlara nasıl dâhil olacak?

Öte yandan, dizinin izlenme oranlarına ve hakkındaki olumlu yorumlara bakılırsa yakın gelecekte bu soruların cevaplarını alacakmışız gibi görünüyor.