Formdayız: WandaVision (2021, Disney+)

Tür: Aksiyon, komedi, dram
Yaratıcı: Jac Schaeffer
Yönetmen: Matt Shakman
Oyuncular: Elizabeth Olsen, Paul Bettany, Kat Dennings, Kathryn Hahn, Randall Park, Teyonah Parris ve Evan Peters
Formu dolduran: Banu Üsküdarlı

Bu yazı, WandaVision’ı henüz izlememişler için kimi sürprizleri bozabilir.

Zaman dilimi ve mekân 

1950-1960 yıllarında başlanıyor ve her bölüm farklı bir dönem ele alınıyor. 3. bölüm 1970’ler, 4.bölüm 1980’ler gibi… Son bölümde ise nihayet günümüze ulaşıyoruz.

Ne hakkında?

WandaVision, Marvel’ın 2019’da gösterime giren Endgame filminden sonra yaşananları konu ediniyor. Kahramanımız Wanda Maximoff, sevgili aşkı Vision’ın ölümünden sonra gerçeklikten koparak kendisi için sit-comvâri bir dünya yaratır ve Vision ile hayalindeki evliliğe sahip olur. Elbette gerçeklikten kopmanın sonuçları da olacaktır.

İlk intiba?

Disney+’ın ilk Marvel dizisi WandaVision için gözlerimiz uzun zamandır yollardaydı. Fragmanlar birçok ipucu vermişti esasında; farklı zaman aralıklarında geçeceği, sit-com türüne göz kırpacağı gibi… Marvel evreninden alışık olduğumuzun aksine aksiyon sahnelerinin azlığı, öyküye ve diyaloğa ağırlık verilmesi, yalın anlatım tarzı çok keyifliydi. Hem klişeler ile dalga geçen, hem de karakterlerin iç dünyasını başarıyla yansıtabilen bir dizi izledik. Senaryoda kimi boşluklar da vardı elbet; yan karakterler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamamız gibi…

Derinlerde ne var?

Dizi aslında Wanda’nın iç dünyası ve alt benliği hakkında tamamen. Çocukluğuna bile indiğimiz sahnelerde onu daha yakından tanıyıp anlıyor; hislerini ve kimi eylemlerinin altındaki motivasyonları kavrıyoruz. Ailesini, arkadaşlarını ve sevdiği adamı kaybetmiş; geriye sadece hayal dünyası kalmış bir kadın var karşımızda. Dizi sit-com formunda başlayıp ilerlese de, yer yer gözler dolmuyor değil.

Kimler sever? 

Marvel evrenini takip eden, etmese bile gizem ve dram unsurları seven herkesin ilgisini çekecek bir dizi. Vizyona girmeye hazırlanan Marvel filmlerini merak ediyorsanız, onlara bir kapı aralayan WandaVision’ı tavsiye edebiliriz.

İzlemeden önce bilmeniz gerekenler

Evrene hâkim olmayanlara başarılı görsel efektlerle örülü, fazlasıyla romantik bir dizi izliyormuş hissiyatı verebilir. Parçaları birleştirmekte zorluk çekebilirsiniz, kafalarda kimi soru işaretleri oluşabilir.

Karakterlere dair… 

Elizabeth Olsen, Wanda Maximoff rolünün hakkını sonuna kadar vermiş. Karakterin duygularını seyirciye geçirirken oldukça gerçekçiydi. Scarlet Witch’e dönüşüm sürecindeki performansı da gayet tatmin ediciydi. Sadece, Agatha Harkness kadar diğer yan karakterlerin de üstünde durulmasını isterdik. Monica’yı ilerdeki Marvel filmlerinde tekrar göreceğimizi düşünüyoruz çünkü.

Soru işaretleri… 

Beyaz Vision kafada birçok soru işareti bıraktı. “Mind Stone olmadan güçlerini nasıl sergileyebildi?”, “Tamamen Arc-Reactor’e bağlı mı çalışıyor?” gibi sorular belki ilerleyen filmlerde açıklanabilir. Sonlara doğru Beyaz Vision’ı gökyüzüne uçarken görüyoruz fakat öyküsü bitmiyor elbet. İyi bir süper kahraman olacak mı? Wanda’yı hatırlayacak mı? 

Wanda’nın ikizi Pietro ile ilgili de onca hayran teorisi havada kaldı. Evan Peters’ın karakterinin Ralph Bohner isimli sıradan bir insan olduğunu, Agatha’nın etkisi altında kendini Pietro olarak tanıttığını öğrendik. Öyleyse X-Men evreninde gördüğümüz kişi kimdi?

Hakkında konuşmak zevkli mi?

Marvel hayranları için hakkında konuşması çok eğlenceli çünkü yaşananların devamı hakkında ortaya birçok fikir atabiliyorsunuz. Söylentiler ikinci Doctor Strange filminin Scarlet Witch’le ilgili olacağı yönünde, dolayısıyla ihtimaller ve teorilerin ardı arkası kesilmiyor.

WandaVision’a doyamayanlara, dizinin prodüksiyon sürecine ortak eden Assembled: The Making of WandaVision’ı da önerebiliriz.