Four Daughters, The Iron Claw ve bu hafta başka ne izlesek?

2024-02-19 10:00:00 2024-02-19 10:00:00

Yazı: Burcu Teker

Vizyon takviminden ve farklı platformların kataloglarından film, dizi, belgesel ve şov tavsiyelerimizi içeren ne izlesek seçkimizde 76. Cannes Film Festivali’nden Golden Eye En İyi Belgesel ödülüyle dönen Four Daughters, Sean Durkin ellerinden bir psikoloji sınavı The Iron Claw, The Sopranos yazarlarından Todd A. Kessler’ın merakla beklenen dönem draması The New Look ve çok daha fazlası yer alıyor. İlk kez gösterileceklerle birlikte dijital servislere yakın zamanda eklenmiş, hâlâ izlememiş olabileceğiniz yapımlar da seçkide.

Les filles d’Olfa / Four Daughters (Vizyon, 16 Şubat)

Nedir: Dört kızından ikisi evi terk etmiş Tunuslu Olfa’nın yönetmen Kauther Ben Hania’ya onları bu noktaya getiren süreci anlattığı belgesel. Hakikatin ağır yükü izleyiciyi darmadağın ederken; geçmişin resmedildiği esnada anlatıya Olfa ve evden kaçan iki büyük kızını canlandırmak üzere anlaşılan üç oyuncunun dahil olması da hikâyenin gerçek sahipleri için zorlu anılarla yeniden yüzleşmeye sebebiyet vermesi açısından epey hırpalayıcı olmuş.

Neye benzer: 76. Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde En İyi Yönetmen ödülünün sahibi, Golden Eye ortağı The Mother of All Lies, Faslı yönetmen Asmae el Moudir’in kendi aile geçmişini araştırırken Fas’ın siyasi ve sosyal tarihini deştiği bir seyir tecrübesi vaad ediyor.

Kimler var: Hikâyenin gerçek özneleri Olfa Hamrouni, Eya ve Tayssir Chikhaoui’nin yanı sıra Nour Karoui, Ichrak Matar, Hind Sabri gibi oyuncuların da yer aldığı En İyi Belgesel Film Kategorisinde Oscar’a aday yapımın senaryosu da Kaouther Ben Hania ellerinden.

Zelal Buldan’ın Four Daughters üzerine düşündükleri burada.

The Iron Claw (Prime Video, 13 Şubat)

Nedir: 1980’lerde popülerliğinin zirvesinde olan profesyonel güreş sporunun çetin sahnesinde tarih yazan Von Erich kardeşlerin yaşadıklarına dayanan biyografik spor draması. Film; ringde durdurulması imkânsıza yakın güreş sporcuları, özel hayatlarında ise ailelerinin içindeki karmaşık yapı ve sorunlu eril yaklaşımlar yüzünden eziyet çeken kayıp ruhlar olan Von Erich kardeşlerin, istismarcı ebeveynlik ve toksik dinamiklerin yol açtığı trajedide başlarından geçenlerin tasviri niteliğinde.

Neye benzer: Seçkin atletik uğraşların ardındaki psikolojik harbe ilgi duyanlar için Channing Tatum, Steve Carell ve Mark Ruffalo’yu bir araya getiren Foxcatcher da bireylerin kimlik ve amaç uğruna verdikleri evrensel mücadelelere tanıklık ettiren cinstendi.

Kimler var: Kadrosunda Jeremy Allen White, Zac Efron, Harris Dickinson, Maura Tierney, Holt McCallany ve Lily James gibi isimlerin yer aldığı filmin senarist ve yönetmeni Sean Durkin verdiği bir demeçte “Film, bir erkeğin nasıl olması gerektiğine dair erkek çocuklarına aşıladığımız fikirleri ve bunların nasıl yıkılabileceği hakkında.” ifadesini kullanmış.

BUNLAR DA VAR!

Gözden kaçmasın

The Space Race (Hulu, 13 Şubat)

NASA’nın astronot kadrosunda yer alan Siyah kahramanlarının anlatılmamış hikâyelerini onurlandıran National Geographic belgeseli. Yönetmen koltuğunu Emmy Ödüllü Lisa Cortés ve Diego Hurtado de Mendoza ikilisinin paylaştığı, NASA’ya katılan öncü Siyah pilotların, bilim insanlarının ve mühendislerin profilini çıkaran yapım; eşitliğin kendilerine hak görülmediği ülkelerinin bayrağı altında engelleri aşmanın yüküne ve saygın astronot olma yolunda yaşanılan zorlu deneyimlere ayna tutuyor, uzay programındaki Siyah temsilinin altını çiziyor.

The New Look (Apple TV+, 14 Şubat)

İkinci Dünya Savaşı sırasında Naziler tarafından işgal edilmiş Paris’te bir yandan bireysel savaşını veren Christian Dior’un (Ben Mendelsohn) kariyeri ve Coco Chanel (Juliette Binoche) gibi dönemin gözdesi rakipleriyle arasındaki karmaşık ilişkileri keşfe çıkan tarihi drama. Yapımın cezbedici detaylarından biri, kendi büyükanne ve büyükbabası da Holokost’un hemen başında Polonya’dan ayrılan Jack Antonoff’un serinin müzik yapımcılığını üstlenmesi. 1940’ların popüler şarkılarının coverlarının sunulacağı albüme Antonoff’un kendi grubu Bleachers’ın yanı sıra Nick Cave, Florence Welch, Lana Del Rey, Perfume Genius gibi sanatçılar da katkıda bulunmuş.

Shinobi no Ie / House of Ninjas (Netflix, 15 Şubat)

Geçmişteki şanlı yaşamlarını ve köklerinden gelen mirası geride bırakıp kendilerini artık sıradan bir aile olduklarına ikna etmeye çalışan, ninjaların hayatta kalmış son klanı Tawara ailesinin asli misyonlarına geri dönmek ve tehlikeleri bertaraf etmek için gizli görevler üstlenmek zorunda kalmalarının etrafında dönen seri. Şovun yapımcısı Dave Boyle senaryoyu, Haru’ya hayat veren başrol oyuncusu Kento Kaku’nun yazdığı bir öyküden kaleme almış.

Sigurno mjesto / Safe Place (MUBI, 17 Şubat)

Bir intihar girişiminin ardından sarsılan iki erkek kardeş ve bir annenin 24 saatini odağına alan Safe Place, Hırvat yönetmen Juraj Lerotić’in ilk uzun metrajı. Kardeşlerden Damir’in intihar teşebbüsünden sonra, diğer kardeş Bruno ve annesi onu “güvenli yer”e ulaştırmaya çalışırken hem Damir’in hem de diğer insanların duvarlarına çarpıyorlar. Dünya prömiyerini Locarno Film Festivali’nde yapan film, duygusal açıdan sarsıcı öyküsünü, dikkate değer biçimsel dokunuşlarla bir üst mertebeye çıkarıyor.

Star Wars: The Bad Batch – 3. Sezon (Disney+, 21 Şubat)

66. Emir’in sonrasında yaşananları anlatan, Star Wars: The Clone Wars serisinin devamı niteliğindeki animasyon dizinin 3. ve final sezonu. Dave Filoni’nin Jennifer Corbett ile birlikte yaratıcısı olduğu yapım; seçkin klonlardan kurulu birlik The Bad Batch’in durmaksızın değişime uğrayan galakside kurulan taze imparatorlukta yollarını bulmaya çalışmasını ve kendileri hariç diğer tüm klon birliklerinin neden Jedi generallerine meydan okuduklarını öğrenmeye çalışmalarını merkezine alıyor.

Köşe Başı Beklerim (MUBI, 21 Şubat)

Neslihan Kültür’ün yazıp yönettiği, Altın Koza Film Festivali’nde Ulusal Belgesel Birincilik Ödülü kazanan film; erkek esnafın hüküm sürdüğü otogar saltanatında var olma mücadelesi veren umumi tuvalet çalışanı Hatice karakterini takip ediyor. Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlama yapım; yetimhanede bir başına büyümüş Hatice’nin yine yalnız olduğu bu ortamı yuvası addedişinin altındaki nedenlerin, yaşadığı zorlukların onu bugüne nasıl ve hangi şartlarda getirdiğinin üzerine gidiyor.