Gandalf'tan King Lear'a, 5 unutulmaz performansıyla: Sir Ian McKellen

Başarılı tiyatro kariyerinin ardından sinemada da efsanevi karakterlere hayat vermiş Sir Ian McKellen’ın bugün doğumgünü! Efsanenin yeni yaşı şerefine unutulmaz beş performansını masaya yatırıyoruz.

Yazı: Zeynep Naz İnansal – İllüstrasyon: Sadi Güran

John Profumo / Scandal

Scandal, 1963’te yaşanan Profumo skandalından esinleniyor. Michael Caton-Jones’un ilk yönetmenlik denemesinde McKellen, genç bir striptizciyle aşk yaşayan İngiliz Savunma Bakanı John Profumo’yu canlandırıyor. John Hurt’ün canlandırdığı Stephen Ward, striptizci Keeler’ı keşfediyor ve onu İngiltere’deki politikacıların ilgisini çekecek bir eskorta dönüştürerek para kazanmaya başlıyor. Kusursuz işleyen plan, Profumo’nun olaya dahil olmasıyla açığa çıkıyor ve Ward’un intiharına sebep olacak bir dava başlıyor. Film, tüm olayın bir günah keçisi arayışından başka bir şey olmadığını vurgularken McKellen performansıyla, muhafazakar partinin çöküşüne sebep olan Profumo’yu suçlamayı imkansız kılıyor.

Richard III / Richard III

Yönetmen Richard Loncraine, Richard III metnini sinemaya uyarlamaya karar verdiğinde sayısız Shakespeare karakterine hayat vermiş ve III. Richard karakterini yıllarca oynamış McKellen’dan daha iyi bir yol arkadaşı düşünemezdi. İkili, hikayeyi 1930’lar İngilteresi’nde geçen faşist bir rejim olarak yorumladı. Annette Benning, Robert Downey Jr. ve Jim Broadbent’li kadronun yanı sıra başroldeki McKellen da bazı zamansız temalardan feragat etmeden oldukça başarılı bir modern Richard III yaratmayı başardı.

Gandalf / The Lord of the Rings & The Hobbit

McKellen, önceki ve sonraki tüm rollerine rağmen çoğumuzun aklında hala Gandalf olarak yer alıyor. Bunda Peter Jackson’ın kitaplara oldukça sadık kalarak yarattığı dünyanın etkisi de yadsınamaz. Shire’a adım attığı andan itibaren gönlümüzü kazanan bilge büyücünün ömrünün kısa bir parçasına şahit olsak da Gri Gandalf’tan Ak Gandalf’a geçirdiği dönüşümü görebilmek bile yeterli. Kendine has adalet ve espiri anlayışıyla olabilecek en sempatik akıl hocalarından Gandalf’ı sevmemek elde değil. Tabii bu rolde McKellen’dan başkasını düşünmek de.

Erik Lehnsherr & Magneto / X-Men

İlk X-Men üçlemesi için fazla iyi sözümüz olmasa da serinin en güçlü yanlarından birinin oyuncu kadrosu olduğunu söyleyebiliriz. İlk seride birbirlerine düşman olarak tanıdığımız Magneto ve Profesör X’in geçmişini ve dostluğunu ikinci seride izleme şansı buluyoruz. Profesör’ün her zaman tekrarladığı, Magneto’nun içinde bir kötülük olmadığı fikri doğru mu bilinmez, karakterin öfkesinin sebebini görme şansı bulunca kendisine hak vermemek de elde değil. McKellen’ın gerçek hayattaki en yakın arkadaşlarından Patrick Stewart’la karşılıklı oynadığı Magneto karakteri kendisine en yakışan rollerden.

King Lear – King Lear

Royal Shakespeare Company’nin King Lear oyunu, tiyatroda izleme şansı bulamayanlar için Trevor Nunn yönetiminde bir televizyon filmi haline getirilmişti. Yaşlanmak, çürümek ve kayıp temalarının etrafında gelişen oyunda McKellen, yaşlılığıyla başa çıkamayan Kral Lear’a hayat veriyor. Aktör, olağanüstü performansıyla olabilecek en rahatsız edici ve bağ kurulması imkansız karakterlerden birini yaratmayı başarıyor. İktidarın bir yanılsama olduğu fikriyle yüzleşmek zorunda kalan Lear delirdikçe deliriyor. Nunn, replikleri daha da anlaşılmaz kılmak adına tüm gürültülere vurgu yapmayı tercih ediyor. King Lear, oyunu sahnede izleyemeyenlere verilmiş bir hediye.