Gaziantep Big Bang ve Berisi, kısa film üretim ortamını geliştirmek niyetinde

Türkiye’nin dört bir yanındaki şehirlerde filizlenen sinema toplulukları; olanaksızlıklara inat elini taşın altına koyup gösterim ve tartışma ortamları yaratıyor, seyirciyi sinema profesyonelleriyle bir araya getiriyor, kültür-sanat üretimlerinin daha erişilebilir kılınmasına vesile oluyorlar. 

Kapısını çaldığımız sinema kolektiflerinden Gaziantep Big Bang ve Berisi’ne bir topluluk kurma sürecinin nasıl geliştiği, katılımcılarla iletişimi canlı tutmak ve kolektif bir bilinçle hareket edebilmek adına ne gibi çalışmalar yürüttükleri, gösterimlerdeki filmleri hangi kriterler üzerinden seçtikleri, şehirdeki sinema üreticileri için bir çalışma yürütüp yürütmedikleri, yerel yönetimden herhangi bir destek görüp görmedikleri, aralarında hangi sinema profesyonellerini ağırladıkları gibi soruları yöneltirken; filmlerin dağıtım sorunu yaşadığı, sinema salonlarındaki tekelleşmenin zirve yaptığı güncel tablo üzerine görüşleri ve çözüm önerilerine de kulak verdik.

“Bizim izlemenin yanında kendimizi ifade etmeye de ihtiyacımız vardı.”

Gaziantep Big Bang ve Berisi anlatıyor:

Antep’te kısa film üretmek temel motivasyonumuzdu. Kentteki kısıtlı sinema etkinlikleri, sadece izleyici olmak üzerineydi. Bizim izlemenin yanında kendimizi ifade etmeye de ihtiyacımız vardı. Kısa filme hevesi olan insanlara da destek olmak istedik. Sinema kolektif bir iş, ekibe ihtiyacınız var.

Ayrıca bir gün belediye binasının önünde işsizlikten kendini yakan bir hemşehrimizin haberini ulusal basından duymak da bizi çok etkiledi. Buralarda ancak böyle olaylar basında yer bulabiliyor. Anlatmanın ve paylaşmanın sağaltıcı etkisine, komşumuzun hikâyesini duymaya ihtiyacımız var. Çünkü o hikâyede bizden çok şey var. “Anlatılmış her dert, hiç kapanmayacağı düşünülen bir yarayı kapar.” teorisiyle, memleketimizde kendi hikâyemizi anlatmak ve anlatmak isteyenlere yardım etmek arzusuyla harekete geçtik.

Big Bang ve Berisi olarak, Samuel Beckett’in “Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.” sözünü şiar edindik. Bu sözün barındırdıkları, yola çıktığımız ilk günden beri etkisini daha da arttırdı. Eğer çok uçta bir şeyler hayal etmiyorsanız bir şekilde ilgili olan insanlara ulaşmaya çalışmak ve bunun için çabalamak, şu an geldiğimiz noktada yaşadığımız problemleri aşmak için bulduğumuz çözüm. İlk retten ilk kabule kadar geçen süreçte, heyecanı kaybetmemek gerekiyor. Retler aslında size uygun kişi/kurumlara rast gelemediğinizi gösteriyor.

Dediğim gibi temel amacımız, kısa film üretim ortamını geliştirmek. Bunun için hem izleyicilere hem de kısa filmcilere, kısa film yapma heveslilerine ulaşmaya çalışıyoruz. Üretimin gelişmesi için yönetmenlik atölyelerinde temel teknik bilgileri anlatıyor, devamında bir konu belirleyerek deneme videoları hazırlıyor ve sonra onları birlikte izleyip değerlendiriyoruz. Bu yıl ayrıca, Filmada Prodüksiyon işbirliği ile sinema profesyonellerinden oluşan bir kadroyla yazarlık, yönetmenlik, yapımcılık ve kurgu hakkında eğitim programını hayata geçiriyoruz. Kasım 2022’de ise en büyük etkinliğimizin, Antep Kısa Film Festivali’nin üçüncüsünü gerçekleştireceğiz.

2. Antep Kısa Film Festivali’nde Ceren Moray, Armağan Lale, Ceylan Özgün Özçelik ve Fırat Sayıcı’yı ağırladık. Ceylan Özgün Özçelik ve Armağan Lale ile kısa film yapımı ve sinema üzerine;. Fırat Sayıcı ile de kısa filmin sinemamızdaki yeri ve dünyadaki durumu hakkında söyleştik.

Şehirde dört sinema var. Gişe filmleri ülke genelindeki ilgiyi burada da görüyor fakat bağımsız yapımlar vizyona girmiyor. Hepsinde aynı filmler oynuyor. Bizim gösterimlerimizde ise yönetmen ya da bir konu belirleniyor, bu şekilde ilerleniyor.

Bağımsız filmler için belediye/devlet destekli sinema salonlarının işletilmesine ihtiyaç var. Bu filmlerin görünür olması gerekiyor; bir izleyici kitlesi varsa bile bundan ne yapımların ne izleyicilerin haberi var. Belli bir görünürlükten sonra onlara yer verileceğini düşünüyoruz. Örneğin yurtdışı festivallerden ödül alan filmlerin daha fazla gişesi oluyor. Bunun temel nedeni, bizce daha görünür olmaları.

Bu yıl 3. Antep Kısa Film Festivali’ni düzenleyeceğiz. Gelecekte festivalimizi ve yıl içi diğer etkinlerimizi sürdürebilir hâle getirmek; kendi kaynaklarımızı yaratmak en önemli planımız. En büyük hayalimiz ise komşusu olduğumuz, belki iki mahallemizde ötede birlikte yaşadığımız, sokakta, parkta, otobüste denk geldiğimiz ama ona dair hiçbir şey bilmediğimiz, duymadığımız insanların hikâyelerini kısa filmlerde görmek.

“Kolektivizme inanın: Kulağımız sinema topluluklarında” dosyasının tamamını okumak için Bant Mag. No:78’i ziyaret etmek yeterli.