Günün kısası: Teacups (2023)

Yazı: Zeynep Saçar

*Avustralya’da 50 yıl içinde 160 kişiyi intihar etme kararından vazgeçiren Don Ritchie’yi anlatan bu yazı ve kısa film tetikleyici unsurlar barındırabilir.

Yaşamına son vermeye karar vermiş birini bundan nasıl vazgeçirebilirsiniz? Umut aşılayan klişeleşmiş sözler işe yarayabilir mi? Belki de o kişinin duymaya ihtiyacı olduğu sözler bir çay içme teklifi kadar basittir. Uçurumun kenarında yaşayan bir adamın, şahit olduğu birçok intihar girişimini “bir kupa çay” teklifiyle önlemesini anlatıyor kısa animasyon Teacups.

Alec Green ve Finbar Watson’ın yazıp yönettiği Teacups, gerçek bir karaktere ve onun yaşadıklarına dayanıyor. Avustralya’da bir falez yakınlarında oturan Don Ritchie’nin uçuruma fazla yaklaşanları izleyip çay içmeyi teklif ederek 50 yıl içinde 160 kişiyi intihar etme kararından vazgeçirdiği söyleniyor. Teklifini kabul etmeyip yaşamına son verenler olsa da Ritchie, her seferinde gayret göstermeye devam etmiş. 2012’de hayatını kaybeden Ritchie, Avustralya’da yerel kahraman olarak anılan bir üne sahip.

Hugo Weaving’in Don Ritchie’nin sesi olduğu kısa, karanlık ve koyu bir atmosferle, kalın çizgilerle yapıyor açılışını. Meselenin ağırlığını, boğuculuğunu ve kestirilemezliğini vurucu biçimde yansıtan sahneler, müzikleri ve yer yer bulanık çizimleriyle izleyini olayın derinliğine çekiyor, belirsizliğini hissettiriyor. 

Karanlık atmosfer ve gergin ses tasarımı, savaş temasına yakın hissettiriyor. Baş karakter, zaman zaman II. Dünya Savaşı sırasında Donanma Gözcüsü olarak geçirdiği yılları hatırlatıyor. Sessizlik ve “çay”, onun için o dönemden kalma bir cesaret sembolü. Savaşın tanımlanamaz kasveti arasında bir şekilde sohbet edip bağ kurulabilecek anlar yaratmak, huzur bulmayı sağlayan basit ve cesur bir eylem. Bunu bilen birinin hayatı boyunca kendisini insanları yaşama bağlamaya adaması çok anlamlı.

Çay teklifinin kabulünün ardından çizgiler renkleniyor, inceliyor ve müzik hareketleniyor. Baştan beri şahit olduğumuz karanlık atmosfer yerini umuda bırakıyor. Taste of Cherry / Kirazın Tadı’ndaki (Abbas Kiyarüstemi, 1997) Bagheri Bey’in intihar etmek üzereyken dutun tadına bakıp vazgeçmesini anımsatırcasına bir kupa çay ve yargılanmadan edilen bir sohbet…