Hedonutopia ile Jam Session kapsamında vereceği konserden önce...

Mart ayı boyunca performans, söyleşi ve partilerle sürecek Jam Session programının Salon İKSV’de gerçekleşecek ilk konseri 6 Mart Cuma akşamı Fırat Külçek ve Kerem Feyzi ikilisinin özgün projesi Hedonutopia’ya ait. Son olarak Kasım 2019’da Arzu Ütopyası albümüyle karşımıza çıkan Hedonutopia, yarattığı enstrümantasyon ve vokal düzleminden süzülen şarkılarıyla daha önce aralanmamış kapıları ardına kadar açıp, kendine ait bir dünyanın tadını çıkarıyor.

Canlı performanslarındaki adanmışlıkla dinleyicisini de bu dünyaya çağıran gruptan konser mefhumuyla kurduğu ilişkiyi aydınlatacak bazı cevaplar aldık.

Şarkı yazım sürecinizde şarkıların canlı olarak nasıl performe edilecekleri ne kadar belirleyici oluyor?

Çok belirleyici bizim için. Canlı çalamayacaksam, ya da aynısının daha iyisini söyleyemiyorsam ben ne menem bir müzisyenim öyle? Kayıtlarda, mikste düzelttiğin sahnede boğazına yapışabilir. Altyapıya en kolayları, canlı çalıma en zor gerçekleri alırız her daim.

Şarkılarınızın canlı çaldıkça ne şekillerde dönüştüklerine inanıyorsunuz?

“Lasido” şarkımız şu an içinde La-si-do akor sırasını içermiyor mesela, on yıl önce ne diye başlamışız nereye gitmiş… Bir şarkı albümdeki haliyle değil canlı performans haliyle anlaşılır. Bunu bütün müzisyenler ve iyi dinleyiciler bilir. Bilinçsiz kulaklar hiçbir dönüşümü zevklendiremeyebilir.

Sahnede çalarken genel olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Hayatlarımızda işe yaradığımız en iyi yer sahne bizce. Aşkımıza çok odaklıyız ve büyük adaptasyona sahibiz. Korkusuz çocuklar olarak en büyük korkumuz; canlı performansı beğenilmeyen bir grup olmak olurdu herhalde. Dinleyici olarak gittiğimiz bir konserde böylesi müzisyenler görmek bizi üzer mesela. İnsanlar goygoy değil, üstün bir yetenek görmek isterler.