Hot Chip, Can Tan ve bu hafta başka ne dinlesek?

Hot Chip, dansla teselli eden bir albümle döndü. Can Tan, hayalî varlıklara arkadaşlık ettiren psikedelik bir serüvene davet ediyor. Greentea Peng, meditatif groove’uyla içimizi ferahlatırken “özgünlük” meselesini kurcalıyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: Hot Chip – Freakout/Release
(Domino Recording Co)

İngiliz dans pop kahramanları, sekizinci stüdyo albümüyle döndü. Tüm grup üyelerinin aynı odada toplanıp yazdığı 11 şarkı, Al Doyle’un Londra’daki stüdyosunda kaydedilmiş. Varoluş sancıları, karşı koyulamayan değişimin yarattığı tedirginlik, vazgeçmek, seks, depresyon ve daha nice temaya dokunuyor Hot Chip. Neşeli funk esintileri ve coşkulu ritimlerin yanı sıra dalgasız sularda yüzen sakin tınılar ve gürültülü sonik çarpışmalar da mevcut. Teselliyi dansta bulanlara umut veren bir koleksiyon Freakout/Release: “Yaralıysan iyileşebilirsin. Her an iyileşebilirsin.”

TEKLİ: Güneş Özgeç – Gezdir Beni
(Güneş Sistemi)

“Etraf sisli, sonu gizli” olsa da kendisini arzularının kollarına bırakmaktan çekinmeyen, cesur, kararlı birinin öyküsü “Gezdir Beni”. Yine de soruyor: “Daha hiç dolmamış, bomboş kadehi şarabıma eşlik eder mi? Mezelerini önüme serer mi? Dibini görmeden gider mi?” Sözlerin inşa ettiği tutkulu ve esrarengiz atmosfere 9/8‘lik ölçü, oyuncaklı bir düzenleme ve Özgeç’in puslu, derinlerden geliyormuş gibi tınlayan vokalleri de katılınca kaslar gevşiyor, omuzlar kıpırdamaya başlıyor. En değerlisi de şu: Parçanın tüm kredileri (söz, müzik, enstrümanlar, prodüksiyon) Güneş Özgeç’e yazılıyor.

ALBÜM: Russian Circles – Gnosis
(Sargent House)

2004’teki kuruluşundan bu yana üretiminin temel yakıtı stüdyodaki doğaçlama seansları olan Chicago çıkışlı post metal grubu Russian Circles, dokuzuncu stüdyo albümü için farklı bir rotayı takip etmiş. Mesafelenmenin de getirisi olarak bu kez bireysel şarkı yazım süreçleri deneyimlemişler. Sonuç, grubun erken dönem işlerini hatırlatan bir riff treni. 

ALBÜM: Can Tan – Imaginary Beings, Strange Creatures
(Shalgam Records)

Can Tan’ın tematik dinletilerinde bu kez rotamız Corto Maltese’nin çocukluğunu geçirdiği Cordoba’dan Atlantik Okyanusu’na çıkıyor. Salsa ve rumba gibi estetiklerle Latin rüzgârına kapılan psikedelik bir serüven bu! İsminin de işaret ettiği gibi, hayalî varlıklar ve tuhaf yaratıklar eşliğinde kulaç atıyoruz. Okyanusun derinliklerinden ağır ağır su yüzüne çıktığınızı hissettiren “Space Bandits”, kıvrak perküsyonların üzerine sahilde güneşi batıran sololarıyla “Ocean Children” ve kısık ateşte harlandıkça içine düşülen bir girdaba benzeyen “Young Huichol in Cordoba” ilk dinlemelerdeki favorilerimiz.

TEKLİ: Beth Orton – Friday Night
(Partisan Records)

Beth Orton’ın müzikten değilse de şehirden ve sektörden uzak yaşadığı altı yıllık ara, kendisi gibi müzisyen eşi Sam Amidon ve iki çocuğuyla birlikte geçirdiği bir inziva dönemi olmuş. Yeni tekli “Friday Night” ise müzisyenin hem bu uzaklaşmadan hem de zihnindeki bitmeyen kaostan ilham aldığının bir göstergesi.

TEKLİ: Greentea Peng – Look To Him
(Universal Music)

İngiliz neo soul müzisyeni geçtiğimiz yaz yayımladığı harika ilk albümü MAN MADE’i “şifa verme niyetiyle yapılmış, aynı zamanda kayıp ve yası da araştıran sonik bir keşif” olarak tanımlamıştı. Bu kez de üreten kişileri hem iyileştiren hem de onlara sancılar çektiren “özgünlük” meselesine değiniyor; hiçbir şeyin orijinal olmadığı fikrine meydan okuyor. Etrafınızı saran groove, meditatif bas yürüyüşü, leziz nefesli armonileri ve Greentea Peng’in çıtırtılı vokalleriyle içiniz ferahlayacak.

ALBÜM: Röyksopp – Profound Mysteries II 
(Dog Triumph)

2022 başlarında Profound Mysteries’in ilk kısmını yayımlayan Norveçli ikili, projenin devam albümü de dinlemeye açtı. Bu kayıttaki şarkılarda Kraftwerk, Depeche Mode gibi elektronik müzik öncüleri, 90’ların İngiltere rave müziği ve Italo Disco gibi janrların ağır etkisini duyacağımızın ipuçlarını önceden veren Röyksopp hem melodiler hem vokal sample’larıyla ilhamlarını yerleştirmiş bestelerine. İkili, temalarını yine aşk, kayıp, umutsuzluk ve uzlaşmadan alan uzunçalarla ilgili “Bu işle çocukken bizi şekillendirmemize yardımcı olan ilham verici türlere ve sanatçılara özellikle ışık tutuyoruz” diyor. 

TEKLİ: Red Hot Chili Peppers – Tippa My Tongue
(Warner Records)

RHCP, John Frusciante ile geri dönüşünün ardında yılın ikinci albümünü Return of the Dream Canteen ismiyle yayımlayacağını duyurmuştu. İlk teklide, Flea’nin imza funky bas gitar yürüyüşleri ve Anthony Kiedis’in iki şekilde yorumlanabilecek kıvrak zekâ ürünü sözleriyle en iyi bildikleri formülleri yine marifetlice uyguluyor. Davulcu Chad Smith için şarkı P-Funk referanslarıyla doluymuş; yer yer George Clinton’ı duyduğunu ve parçanın aynı zamanda Jimi Hendrix’i andıran melodiler taşıdığını söylüyor. Kiedis’in diline grubun logosu şeklinde bir hap koymasıyla başlayan bir videosu da var.

TEKLİ: Selin – cool
(Warner Music Turkey)

Selin’in retro şık sonik estetiğini koruduğu, güçlü vokalleriyle her zaman olduğu gibi dinleyeni sersemlettiği “cool”, ayrılığın ardından yaşanan ruhsal sarsıntıları konu alıyor. Yolunu çok hızlı değiştiren, verdiği sözleri tutmayan bir partnere, aralarındaki şeyin bittiğini haykırıyor müzisyen. 

TEKLİ: pembe – Şimdi Neredeler?
(Mevzu Records)

Emo / screamo dörtlüsü pembe, 2021 çıkışlı ilk albüm Yalnız Hissedersin’in ardından yeni bir kayıtla geri döndü. Grubun ikinci uzunçaları için ilk teklisi olan “Şimdi Neredeler?”, yaşıyor olmanın beraberinde getirdiklerini, birilerini yitirmenin ağırlığını ve ölümün yakınlığını mesele ediyor. Mutlu Oral ve Bengi Aktar ikilisi tarafından çekilen video klip de hayal kırıklığını bir çocuğun gözlerinden anlatıyor. Nefis kapak görseli de Kardelen Turoğlu’dan.

TEKLİ: The Comet Is Coming – LUCID DREAMER
(Impulse!)

Gözlerinizi kapatın ve bu müziğe teslim olun; parçanın adında bahsi geçen kişi sizsiniz artık. Yavaş yavaş, dönerek soğumakta olan bir gezegenin doğumuna şahit oluyormuş, kaynayan çekirdeğine doğru yaklaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bu gibi ayaklarınızı yerden kesecek kozmik çağrışımların arasında ve tarif etmesi zor bir yoğunluğun, kalabalığın tam ortasında evren tarafından akort edildiğinizi, yaralarınızın sarıldığını duyumsayacaksınız. Londralı synthesizer (Danalogue), saksafon (Shabaka), davul (Betamax) üçlüsü, bu spiritüel caz kaydının her elementiyle beynin haz bölgesini uyarmaya devam ediyor. Yeni albüm 23 Eylül’de aramızda.

TEKLİ: Tropical Gothclub – Wheels Within Wheels
(Third Man Records)

2007 çıkışlı Era Vulgaris albümünden bu yana Queens of the Stone Age kadrosunda yer alan Dean Fertita, kariyerinin ilk solo albümünü yayımlıyor. Tropical Gothclub adını verdiği projesinin parçalarını koleksiyon arabalara benzeten müzisyenin ilk teklisi, kirli gitar tonları ve vokal melodileriyle ilk The Dead Weather albümünü akıllara getiren cinsten.

ALBÜM: Cass McCombs – Heartmind  
(Anti/Epitaph)

McCombs neredeyse 20 yıllık kariyerini 10. stüdyo albümüyle taçlandırdı. The New York Times’ın “çağının en iyi şarkı yazarlarından” sözleriyle tarif ettiği müzisyen, bunca üretimi sırasında hiçbir zaman yaratıcılığını ve ilhamını kaybetmiyor; Heartmind da bunun bir kanıtı. Tek bir türle nitelendirmenin mümkün olmadığı koleksiyonda a rock, folk, indie, bossa nova ve country tınıları duymak mümkün. Söz yazarlığında da bestelerdeki çeşitliliği gösterebileceğini defalarca ispatlayan McCombs’un bu seferki protagonistleri arasında savaştan dönen bir asker, karaoke yapan bir âşık ve müziğe sevdalı kendisi var. 

TEKLİ: Clark – Frau Wav (Brief Fling) 
(Warp Records)

Warp kataloğunun gediklilerinden, çok yönlü prodüktör Clark, 30 Eylül’de ​​Body Riddle albümünün remastered versiyonunu arşive kaldırılmış kimi kayıtlar eşliğinde yayımlayacak. Dolayısıyla ortamda bir nostalji havası hâkim. 16 yılın ardından yeniden ziyaret ettiği albümden “Frau Wav”ın alternatif versiyonuyla, üç dakikalık rengârenk bir techno rüyasına daldırıyor.

TEKLİ: Nihal – Yalan
(Bağımsız)

Farklı janrlarda üretimlerini çeşitli projeler altında sürdüren Nihal’in ilk solo teklisi. İTÜ MIAM’ın Sonic Arts bölümünde yüksek lisans öğrenimini sürdüren müzisyen, “Yalan” ile bir vedaya hazırlanan fakat kararını sorgulayan birine ses oluyor. Synth pop estetiğine, Italians Do It Better kataloğuna meraklı kulaklar kaçırmasın.

ALBÜM: Szun Waves – Earth Patterns 
(The Leaf Label)

İngiliz deneysel caz triosundan baş döndüren yeni koleksiyon. Doğayla ilintili parça isimlerinin ve albüm adında işaret edilen sonik örüntülerin peşinde bir gezegen turuna çıkarıyor; toprakla, havayla, suyla sohbete oturtuyor sanki. Atmosferik, şaşırtıcı, tansiyonu değişken müzikleri sevenler mutlaka kulak vermeli. Çoğunlukla fırtınalı bir iklimde geçse de tam zamanında rüzgarı kesip güneş açan, dinleyiciye deriiin nefesler aldıran bir hipnoz seansı âdeta. Tek başınıza ve kulaklıkla dinlemeniz, “Be A Pattern For The World”e dikkat etmeniz önerilir.

TEKLİ: Eskiz – Düş Ormanı 
(Tamar Records)

Rock’n’roll üçlüsü Eskiz, senenin üçüncü teklisini fırlattı. Bu kez biraz daha oyuncu ve funky bir modla karşılayan parça nakaratla beraber grubun bildik enerjisini tekrar yakalıyor. Ağızda tam gaz bir rock parçası tadı bırakan “Düş Ormanı”nda “kayıp bir ruh” hâline gelmiş birinin kederden kalbini açamamasından dem vuruşunu dinliyoruz.

TEKLİ: PJ Harvey & Tim Phillips – Who by Fire
(ABC Signature)

Yeni Apple TV+ dizisi Bad Sisters’a dair en heyecan verici detaylardan biri, müziklerinin PJ Harvey ve besteci Tim Phillips ortaklığıyla yazılmış ve kaydedilmiş olması şüphesiz. Dizinin prömiyer yapmasıyla birlikte soundtrack albümde de yer alacak bir kayıt dinlemeye açıldı. Bir Leonard Cohen yorumu üstelik. 

ALBÜM: Terence Etc. – VORTEX  
(Brainfeeder)

Caz, R&B, soul hattından kompleks armoniler, maksimalist kolajlar sunan bir karnaval. 2012’de Sundance Film Festivali’nde gösterilen An Oversimplification of Her Beauty filmiyle tanıdığımız Terence Nance’in ilk uzunçaları. Eril ve dişil, yıkıcı ve yaratıcı enerjiler, hakimiyet ve boyun eğme, güneş ve ay gibi karşıtlıklardan beslenerek ruhsal dengeye ulaşmak için seslerin büyüsünü kullanmayı amaçlamış müzisyen. Brooklyn Vegan’dan Andrew Sacher VORTEX’in sounduna dair katıldığımız bir tarif vermiş: “Frank Ocean, Flying Lotus, James Blake, Solange ve black midi’nin bir araya gelip bir jam session yaptığını hayal edin.” 

TEKLİ: DOU – Senin İçin
(Warner Music Turkey)

24 yaşındaki müzisyen, çocukluk yıllarından bu yana farklı müzik stillerine duyduğu merakın filizlendirdiği bir sentezin peşinde. Bunu da janr ya da etiketler üzerinden değil, kullandığı seslerin yarattığı duygularla birlikte yapıyor. İlk teklisi “Senin İçin” gerek prodüksiyonu, gerek Türkçe – İngilizce sözleriyle bunun net bir örneği.

TEKLİ: Eddie Vedder – Long Shadow
(Dark Horse Records)

Pearl Jam’in Eddie Vedder’ından, 2002’de hayatını kaybeden Joe Strummer’ı hayranlıkla andığı bir cover. Strummer hayatta olsaydı 70. doğum gününe yaklaşıyor olacağımız günlerde videoyu paylaşan Vedder, bir ateşin başında akustik gitarıyla tek başına söylüyor “Long Shadow”u. Strummer’ın The Mescaleros’la yazdığı şarkıların ve sözlerin müşterek bir ses dünyası yakaladığını, dolayısıyla dinleyen herkesin şarkıların bir parçasını gibi hissettiğini söylüyor Vedder. 

TEKLİ: Alaca – ESMER
(Universal Music Türkiye)

Son dönem üretimleriyle dümeni electro-pop sularına kıran Alaca, 19 Ağustos’ta afrobeats tınıları duyduğumuz “ESMER” isimli yeni bir tekli paylaştı. Ata Bornova ve Mehmet Mutlu’dan oluşan grup kıvrak ritimler ve akılda kalıcı nakaratıyla tam takım bir yaz şarkısına imza atmış.

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler