Lalalar, Daniel Rossen ve bu hafta başka ne dinlesek?

Lalalar mayısta gelecek çift plak koleksiyonu öncesi yeniden gaza bastı. Daniel Rossen, Grizzly Bear’in ardından nefis bir ilk solo albümle döndü. Chlöe, kadınları özlerine dönerek özgürleşmeye çağırıyor.

Taze yayımlanmış albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen çalma listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

TEKLİ: Lalalar – Yamyam
(Dunganga Records)

“Kurban katile âşık, katil kendine!” Neredeyse her şarkısında tavizsiz ve mizahi yaklaşımının bir yansıması olarak Türkçe sözlü müziğe yeni bir slogan hediye eden Lalalar, 2019’dan bu yana inci gibi dizdiği teklilerin ardından imzası hâline gelen silkeleyici bas yürüyüşleri, patlak ritimler ve Ali Güçlü Şimşek’in davudi sesinden çıkan dikbaşlı vokallerini bir kazanda kaynattığı üretimlerine tam gaz devam ediyor. Üçlünün 6 Mayıs’a randevu verdiği ilk uzunçalarından fırlayan son numarası “Yamyam”, Lalalar’ın hep yaptığı gibi Anadolu motiflerini elektronik hamlelerle sosluyor; dinleyene de bu en yeni tarifi tadarken parmaklarını yemek düşüyor.

ALBÜM: Whatever The Weather – Whatever The Weather
(Ghostly International)

Kuzey Londralı prodüktör Loraine James, bugüne kadarki elektronik buluşlarını çantasına atıp yeni iklimler keşfetmek üzere yollara düşmüştü. James’in sabit bir konumda değişen hava koşullarından ilham alarak sıcaklığın 0’dan 36 dereceye uzandığı 11 parçalık koleksiyonunu, kontrolü bilinçaltına bıraktığı doğaçlamalar şekillendiriyor. Atipik ritimler, yankılanan tuşlular ve türlü vokal deneyleriyle inandırıcı bir atmosfer kuran, akışkan, döngüsel ve öngörülemez bir albüm.

TEKLİ: Kikagaku Moyo – Cardboard Pile
(Guruguru Brain)

Ocak ayında 2022’nin birlikte üretecekleri son yıl olacağını duyuran Japon psikedelik rock grubu Kikagaku Moyo, veda albümünü fiyakalı bir tekliyle duyurdu. Sürükleyici ve sarmal gitar melodilerinin temelini oluşturduğu parçanın vintage animasyon kesitlerinden oluşturulmuş bir klibi de var. Hayalî Kikagaku Moyo adasına bir seyahat olarak kurgulanan beşinci ve son albüm Kumoyo Island da 6 Mayıs’ta yayında.

daniel rossen
ALBÜM: Daniel Rossen – You Belong There
(Warp Records)

Grizzly Bear üyesi Daniel Rossen’ın ilk solo albümü! Karanlık piyano partisyonları, sarmal gitarlar, parçaların karakterlerine incelikle uyumlanan yaratıcı ritimler ve nefis vokal armonilerinin ahenkli bir bileşimi. Metamorfoza uğrayan temaların, hipnotik ve masalsı seslerin peşine takılıp Rossen’ın şehirden uzağa yerleşmek, taze babalık deneyimi gibi konulardaki hislerine, dertleşme tonundaki efsunlu melankolisine ortak olmalısınız.

TEKLİ: Chlöe – Treat Me
(Parkwood Entertainment)

Grammy adaylığına uzanmış kız kardeşler duosu Chloe x Halle’nin bir yarısı, yoldaki ilk albümüne yaklaştıran ikinci solo teklide Bubba Sparxxx’ın 2005 hiti “Ms. New Booty”yi samplelıyor. Müzisyenin mentoru olarak gördüğü Beyoncé tınılarını tatlı tatlı ima eden, hissi yükseklerde seyreden bir R&B şarkısı. İlhamını Chlöe’nin biten ilişkisinin ardından aradığı sevgiyi kendinde bulmasından alan parça, FKA twigs’le de çalışan Diana Kunst imzalı videosuyla ise kadınları güçlü, seksi, kışkırtıcı yanlarını özgür bırakmaya çağırıyor.

TEKLİ: Porridge Radio – The Rip
(Secretly Canadian)

Brightonlı indie rock dörtlüsü Porridge Radio’nun solisti solisti Dana Margolin, şimdiye dek yazdığı şarkılar arasında sözlerinin tamamlanması en uzun süren parçanın bu olduğunu söylüyor. Teklinin Charli XCXi andıran bir pop hiti olmasını ama Deftones ve Slothrust gibi grupların enstrümantasyonunu kullanmak istemiş grup. Hatta Margolin, kalbi kırıldığı için tüm bedeninin ağrıdığını hisseden biri gibi duyulmayı hayal etmiş. İsyankâr ve yoğun hisli bir parça olan “The Rip”, bu söylenenlerin karşılığını veriyor kesinlikle. Dana’nın kardeşi Ella Margolin’in yönettiği klip ise kimi sürreel nüanslar barındırıyor.

the linda lindas
ALBÜM: The Linda Lindas – Growing Up
(Epitaph)

Punk, power pop, new wave ruhlarını Z kuşağı bakışıyla seslendiren The Linda Lindas’ın ilk albümü. Ergenlik çağının öfkesi, isyanı, sivriliği, yer yer karamsarlığı, endişesi ve tabii ki eğlencesi burada. Yaşları 11 ile 17 arasında değişen Asya ve Latin kökenli dört genç kadın bangır bangır bir müzik eşliğinde ırkçılık, cinsiyetçilik gibi politik zorbalıklara kafa tutarken çok sevdikleri kedilere övgüler sunmayı da ihmal etmiyor.

TEKLİ: TSU! – I’m Miles Away, Call Me Everyday
(CAZ PLAK)

James Hakan Dedeoğlu’nun kumlu gitar melodilerini biriktirdiği solo projesi TSU!’dan yeni bir tekli. Yüzünüze ferah bir rüzgâr çarpmış gibi hissetiren yumuşacık, uçucu vokallerde TSU!’ya, 2016’ya tarihlenen H.M.S. Angora uzunçaları için de güçlerini birleştirdiği İzlandalı müzisyen Gyða Valtýsdóttir eşlik etmekte. Yine aynı albümde parmağı bulunan Pakistan asıllı multienstrümantalist Shahzad Ismaily’yi de moog başında duyuyoruz; kendisi kayıtları da üstlenmiş. CAZ PLAK etiketiyle yayımlanan parçanın güncel mix ve masteringi ise Büyük Ev Ablukada’nın “Aslan”ı Mert Üçer’in imzasını taşıyor.

TEKLİ: Interpol – Toni
(Matador Records)

New York çıkışlı grubun 2018’den beri paylaşacağı ilk albümün çıkış teklisi bir piyano yürüyüşüyle başlayıp, üzerine yavaş yavaş eklenen melodilerle büyüyor. Şarkıya kısa film tadında, ellerinde çeşitli silahlarla gezen bir grup dansçıyı izlediğimiz muhteşem bir video eşlik ediyor. Van Alpert’ın reji koltuğuna oturduğu klibin çok yakında ikinci kısmı da gelecekmiş. 

ALBÜM: Wet Leg – Wet Leg
(Domino Recording Co)

İngiliz duonun hayli eğlenceli, umursamaz görünümlü ama tavrını ayrıntılarda aktaran ve referanslarla dolu ilk albümü dans pistine açık davet gibi. Viral olan “Chaise Longue” şarkısından sonra kendilerinden bahsettirmeye devam eden ikilinin müziğe yaklaşımları “anlamsız” ve komik şarkı sözleri, akla takılan melodiler ve aslında 90’lar, 2000’ler alternatif rock’ını fazlasıyla andıran bir ses evreniyle özetlenebilir. Rhian Teasdale ve Hester Chambers’ın kendilerini ve müziklerini pek da ciddiye almayan tavırlarına bir de 20’lerinde olmanın getirdiği anksiyete ve kafa karışıklığı da eklenince ortaya İngiliz indie rock külliyatında yer edecek bir iş çıkmış. 

TEKLİ: Dilhan Şeşen – Olta 
(SONY MUSIC)

Alternatif müzik sahnesine 2019’da merhaba diyen Dilhan Şeşen yeni teklisinde, elektronik bir ses dünyasında gizemli bir tavır takınıyor. Yer yer distortion’a bandırılarak tınısal karakterin bozulması ve baslardaki yoğunluk, parçayı alışılmış dinleme deneyiminden uzağa taşımak ve “Olta”nın esansına sadık kalmak için özellikle tercih edilmiş. 

ALBÜM: Horace Andy – Midnight Rocker
(On-U Sound)

Jamaikalı reggae efsanesi Horace Andy’nin 71 yaşına bıraktığı iz. Lee “Scratch” Perry, Mark Stewart gibileriyle çalışmış dub öncüsü İngiliz prodüktör Adrian Sherwood’un parmağı bulunan kayıtlarda Andy, dünyanın gidişatına duyduğu derin acıyı, tatlı romantizmini, hayatın geçiciliğine dair sorularını ve dahasını dinleyenlere içtenlikle aktarıyor. Müzisyen, 90’larda güçbirliği yaptığı Massive Attack’in “Safe From Harm”ına getirdiği yorumla bir sürpriz de yapıyor.

EP: Black Dice – Mod Prog Sic / Remixes EP
(FourFour Records)

10 yıllık aranın ardından yeni bir albümle geri dönen Black Dice, Mod Prog Sic’te yer alan üç parçanın remikslerinden oluşan bir EP yayımladı. Üçlünün arızalı elektronikleri, bu kez Maral, DJ Lycox ve Inner Flight’in ellerinde yeniden yoğurulmuş. Üç farklı estetik, üç harika sonuç!

TEKLİ: Oscar Anton & Nilipek. – postcard from Istanbul
(OA Records / Filature Recordings)

Avrupa turnesi sırasında “The Postcards Challenge” adı altında her ay farklı bir ülkeden bir müzisyenle şarkılar yayımlayan Fransız müzisyen Oscar Anton’un İstanbul’daki düet partneri ise Nilipek. oldu. İkilinin yumuşak sesleri, kalp ısıtan sözler ve huzurlu bir ukulelenin birleşimiyle ortaya çıkan “castles”ın yanı sıra Anton’un İstanbul’daki anılarına yer verdiği tatlı bir de ses kaydı da bulunuyor. 

ALBÜM: Kae Tempest – The Line Is A Curve
(American Recordings / Republic Recordings)

İngiliz Şair, oyun yazarı ve müzisyen Kae Tempest, taze albümünde kırılgan ve aksanlı vokaliyle türlü toplumsal meseleleri, davranışların kökenini, kişisel çıkmazları, zamanı, büyümeyi, çocukluğu, aşkı ve travmaları kurcalıyor; dinleyenlerinin ufkunu genişletiyor yine. Yukarı-aşağı, aydınlık-karanlık, yapım-yıkım gibi ikilikler arasında sınır tanımlayan kavisli bir çizgi etrafında dolaşıyoruz 12 şarkılık koleksiyon boyunca. Sonik dünyası iki imza prodüktör Dan Carey ve Rick Rubin’in ortaklığıyla hayat bulan kayda katkı verenler arasında Lianne La Havas, Grian Chatten, Kevin Abstract gibileri de var.

ALBÜM: Vince Staples – RAMONA PARK BROKE MY HEART
(UMG)

Californialı rapçi Vince Staples’ın şimdiye kadarki en otobiyografik işi. Yeni albümünde vurucu ve enerjik, içedönük ve gizemli bir sonik dil kullanan müzisyen, çete kültürü ve şiddetle iç içe büyüdüğü Long Beach’ten tonlarca pişmanlık ve özlemle çıktıktan sonra yetişkinlik perspektifinden geçmişe doğru bakarak dinleyenlerini kişisel evrimine tanık etmeyi sürdürüyor. Lil Baby, Ty Dolla $ign ve Mustard eşlikli, keskin bir koleksiyon bu.

TEKLİ: Akın Sevgör – The Style of No Style
(Tantana Records)

Klasik müzik tınılarını elektronik katkılarla işleyen Akın Sevgör, kendi deyimiyle “pandemi uykusu” esnasındaki yaşanmışlıkla ne yapacağını bilemez hâldeyken, bir yandan sonik arayışlarını sürdürdüğü yeni bir albüm hazırlayıp diğer yandan da geçtiğimiz iki yılda ürettiği besteleri adım adım serbest bırakmaya karar vermiş. “The Style of No Style”, his ve doku bakımından birbirine kontrast oluşturan birçok elementin bir araya geliş biçimi, kırılmalar, oyuncu değişiklikleriyle katman katman keşfetmeye doğru derinlere daldıracak, şık bir parça.

ALBÜM: HEALTH – DISCO :: PART II
(Loma Vista Recordings)

2007’den bu yana üreten HEALTH, önceki bütün albümlerine eşlikçi bir de remiks albümü hazırlıyordu. Bu geleneğin devamlılığını sağlamak için adının DISCO 4 olmasına karar verdikleri iş birliği koleksiyonlarında ise remikslerin yerini sevdikleri sanatçılarla yaptıkları yeni parçalar alıyor. Serinin ilk kısmında Ghostemane, Soccer Mommy, The Soft Moon, Youth Code gibi müzisyenlerle ortaklaştıktan sonra hız kesmeden üretmeye devam etmişler anlaşılan. İkinci bölümde daha önce dinlediğimiz Poppy, Nine Inch Nails ve Lamb of God düetleriyle birlikte Backxwash & Ho99o9, The Body, Peturbator gibileriyle yapılmış yeni parçalar var.

ALBÜM: FUMU – Enter The Anima
(YOUTH)

Manchester çıkışlı prodüktör FUMU, yeni uzunçalarında UK kulüp sahnesinin tekinsiz ve dipsiz kuyularına serbest dalış yapıyor. En ince detayına kadar kusursuzca tasarlanmış, iniş çıkışları sindire sindire kana karıştıran bir elektronik kokteyl bu. Kalp atışlarının hızına yetişemediğiniz anlara da enseden bedenin tamamına sıcaklık yayan sekanslara da hazır olun. 

TEKLİ: Mabel Matiz – Kavşaklar
(Pose Records)

Mabel Matiz’in yoldaki albümüne işaret eden yeni şarkısı “Kavşaklar”, bulutsu ve karanlık videosuyla birlikte yayında. Çıkmazlara sürüklenen her düşünceye “Olanı farket / ilacın orada” öğretisiyle yaklaşmayı öneren parça, urban-pop ile Matiz’in kendine has namelerini tamamlıyor. Kapak görseli, tabiatı tamamen farklı köklere uzanan, rengârenk “Hanfendi” için de birlikte çalıştıkları Şilili sanatçı Maria Jesus Contreras imzalı. Şarkının prodüktör kredisi ise Alaca’ya ait.

TEKLİ: Pink Floyd & Andriy Khlyvnyuk – Hey Hey Rise Up
(Pink Floyd (1987) Limited)

Pink Floyd, Ukrayna ile dayanışmak için yıllar sonra stüdyoya girdi ve yeni bir parça kaydetti. “Hey Hey, Rise Up” adını taşıyan şarkıda Boombox grubunun solisti Andriy Khlyvnyuk’un Instagram hesabından paylaştığı, işgal altındaki Ukrayna sokaklarında elinde tüfeğiyle seslendirdiği “Ой у лузі червона калина” (The Red Viburnum In The Meadow) parçasının kayıtları kullanılmış. Mat Whitecross’un ellerinden çıkan video klipte de Ukrayna’dan görüntüler eşliğinde sahnede Pink Floyd var.

TEKLİ: Arca – Cayó
(XL Recordings)

​​Venezuelalı müzisyen, DJ, performans sanatçısı ve prodüktör Arca’nın, 2020’de Grammy adayı olan KiCk i’ı takip eden antolojisinin geçtiğimiz sene yayımlananan geri kalanında, birbirinden farklı karakterlerdeki dört yeni albümle bozuk, gergin, dengesiz ve kapkaranlık bir atmosfere çekilmiştik. KICK serisinin tamamını bir box sette paketleyeceğini duyuran müzisyen, ilk kez birkaç yıl önce bir Twitch yayınında paylaştığından bu yana dinleyenleri tarafından ısrarla istenen “Cayó” ile döndü. Sanki ortaçağ karanlığında ışığı arıyormuş gibi hissettirmeye devam eden Arca bu kez “öteki” olanla ilişki kurmanın ikili olmayan biçimlerini keşfetmekten söz ediyor; klibi de var.

TEKLİ: Oliver Sim – Fruit
(Young) 

The xx’in basçısı olarak tanıyabileceğiniz Oliver Sim de diğer grup arkadaşları gibi ilk solo işine imza attı. İki şarkılık yayınının en yeni güzelliği “Fruit”, Sim’in kuir kimliğinin ve genç hâlini kabul edişinin neşeli bir kutlaması olarak betimlenmiş. Videosunda ise bir talk show programında şarkıyı icra ederken onu seyreden çocukluğunun yüzünde beliren gülümsemeye ve gözlerindeki ışığa tanıklık ediyoruz. Teklinin ilk numarası “Romance with a Memory” ise dile çabukça dolanan, seksi bir elektronik parça. 

Yazı: Cem Kayıran, Elif Öz, İlayda Güler