Iron Maiden’ın 82 dakikalık albümü “Senjutsu”ya dair bilinmesi gerekenler

İngiliz heavy metal efsanesi, tüm işleri arasındaki en uzun sessizlik olan 6 yılın ardından, Parlaphone etiketiyle yayımlanan17. albümü Senjutsu ile döndü. 41 yıldır birlikte üretme motivasyonunu koruyan Maiden’ın yeni albüm yolculuğuna dair bilinmesi gerekenleri derledik. Up The Irons!

“Senjutsu”?

*Grubun basçısı Steve Harris’in önerisiyle, albümün ismi ve görsel dünyası için Japon kültüründen ilham alan bir konsept geliştirildi. Senjutsu Türkçe’ye, “taktikler, strateji” olarak çevrilen Japonca bir terim ancak aynı zamanda beceri, teknik, numara, kaynaklar ve sihir gibi anlamlara da gelebildiği söyleniyor.

*10 şarkıdan oluşan 82 dakika süresiyle Senjutsu, çift CD ve üçlü plak seçenekleriyle satışa sunulacak. BluRay ve booklet gibi formatları da içeren box setlere grubun web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün.

*Her albüm kapağında başka bir surete bürünen grubun maskotu Eddie, bu kez bir samuray kılığında.

Stüdyodan sızanlar

*Başlangıcı 2019 ilkbaharında bir turne molasına denk gelen albüm hazırlığının büyük bölümüne, Paris’teki Guillaume Tell Studio ev sahipliği yaptı. Steve Harris süreci şöyle anlatıyor: “Buradaki kurulum, ihtiyaçlarımız için mükemmel; bina eskiden sinema olarak kullanılıyordu ve gerçekten yüksek bir tavana sahip olduğu için harika bir akustiği var. Bu albümü de The Book Of Souls‘da yaptığımız gibi kaydettik, bir şarkı yazıp prova yaptık ve daha sonra her şey zihnimizde tazeyken hemen bir araya getirdik.”

*Rahat ve organik bir üretim yolu seçen grubun solisti Bruce Dickinson ve gitaristlerden Adrian   Smith, kayda değer bir şey bulana kadar etrafta gitar çalıp şarkı söyleyerek parça çıkarırken, oldukça titiz ve detaycı olan Harris ise 2-3 gün kapanıp tamamlanmışa yakın bir malzemeyle çıkagelirmiş.

*Grup Senjutsu’da da uzun süreli prodüktörleri Kevin Shirley ile iş birliği yaptı. Steve Harris, Shirley ile ilgili şunları söylüyor: “Bu albümde çok karmaşık bazı şarkılar var ve onları tam istediğimiz gibi elde etmek için çok uğraştık, bu yüzden süreç bazen çok zorluydu ama Kevin grubun özünü yakalamakta harika ve bence çabamıza değdi!”

*Son yıllarda sağlık problemleri Dickinson’ın yakasını bırakmıyor. 2015 tarihli The Book Of Souls’un hazırlık sürecinde dil kanseri teşhisi koyulan müzisyen, Senjutsu’da ise aşil tendonundan sakatlandı. Albümün bir kısmını koltuk değnekleriyle kaydeden Dickinson, “Ameliyattan saatler sonra, bacağım lanet bir balon büyüklüğündeyken stüdyoda şarkı söylüyordum.” diyor. 62 yaşındaki müzisyenin birkaç hafta önce de COVID testi pozitif çıktı ama endişeyle mahal yok, kendisi çift doz aşının katkısıyla durumunun iyi olduğunu söylüyor.

*Albüm tamamlandıktan sonra internete sızabileceğine dair bir paranoya geliştiren grup, stüdyodaki son dinlemenin ardından Steve Harris’te tek kopya bıraktı ve diğer grup üyeleri neredeyse 2 yıl Senjutsu’yu hiç duymadı.

*Iron Maiden’ın resmî YouTube kanalında albümün hazırlık sürecini müzisyenlerin ağzından dinleyebileceğiniz, In the Studio adında 3 bölümlük bir seri paylaşıldı. Videolara sırayla buradan, buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.

Tadımlıklar

*Senjutsu ile tanışmamızı sağlayan “The Writing On The Wall”, dünyanın durumunu ortaya koymak niyetiyle üretilmiş. Gidişattan hiç memnun olmayan Dickinson’ın, şarkıyı yazarkenki düşünceleri şöyle: “İşin aslı, insanların kıçlarını kaldırmaları ve tutkuyla hissettikleri her neyse onunla ilgili bir şeyler yapmaları gerektiğidir. Bir şeyler yapın. Vasatlık ve kontrol güçlerinin sizi ezmesine izin vermeyin. Bana göre, sosyal medya ve benzeri şeyler de buna dâhil. Sanırım bu, bir tür yumuşak özgürlükçü duruş gerektiriyor, tabii isterseniz. Birbirimize iyi davranmaya çalışmalıyız, ama her ne olursa olsun, ister çılgın politikacılar, ister diğer ulus devletler ya da çılgın yazılım geliştiriciler olsun, saldırıya karşı haklarımızı savunmalıyız.” Folk tınılı açılışı ve yakıcı sololarıyla albüme dair merakı artırmaya yeten bir parça “The Writing On The Wall”.

*2. tekli “Stratego”da ise Janick Gers ve Steve Harris’in parmağı var. Klasik Maiden soundunun son örneği olan şarkıda, can alıcı gitar armonileri, adrenalin pompalayan davullar ve epik vokaller dikkat çekiyor.

Metafor sağanağı klibe dair detaylar

*Büyük bir sinemada, film gibi bir lansman yapma hayali COVID-19 nedeniyle suya düşünce grup, uzun zamandır hakkında konuşmaya değer bir video yayımlamadıkları gerekçesiyle insanları şaşırtacak, epik bir klip çekmeye karar verdi. Fakat Bruce Dickinson Londra’da, Janick Gers Newcastle’da, Steve Harris Bahamalar’da, Nicko McBrain Florida’da, Dave Murray Hawaii’de ve Adrian Smith yer yer ABD’de yer yer Birleşik Krallık’ta bir yerlerdeydi. O hâlde yapmaları gereken şey, animasyona başvurmaktı.

*Rammstein’ın “Deutschland” videosunun çığır açıcı olduğunu düşünen Dickinson, Iron Maiden için de eşdeğer etkiye sahip olabilecek bir fikir aramaya başladı ve “The Writing On The Wall”a bir hikâye yazdı. Post-apokaliptik referanslarla bezeli bir dünyada geçen klipte Eddie, insanlığa yeni bir başlangıç şansı veren kurtarıcı rolünde. Belşazzar’ın Ziyafeti, Mahşerin 4 Atlısı, Yasak Elma gibi anlatılara dayanan türlü metaforlar ve bugünün yaşam tarzı, politik figürleri üzerinden yapılan onlarca göndermeyle dolu olan video, detaylarında kaybolacak kadar incelikle kurgulandı.

*Animasyon için The Incredibles, Ratatouille, Brave, Monsters Inc ve Finding Nemo gibi yapımlarda imzası bulunan, aynı zamanda sıkı Iron Maiden hayranları olan Pixar eski yöneticileri Mark Andrews ile Andrew Gordon ve hem küresel markalar hem de bir dizi yüksek profilli müzisyenle yaptığı çalışmalarla tanınan Londra merkezli animasyon stüdyosu BlinkInk ile çalışıldı. Klibi buradan izleyebilirsiniz. SFX versiyonu da var.

Grup ne düşünüyor?

*“Şaşırtıcı olanı yapmanın anahtarı, insanları şaşırtmaya çalışmamaktır.” diyen Bruce Dickinson, buna takılmanın Maiden’ı klişelere düşüreceğine, onlarınsa albümü yalnızca müziğe duydukları saf tutkuyla yaptığına inanıyor.

*Senjutsu’da bulunan, çoğu 7 dakikadan uzun süreli şarkılarla ilgili de Dickinson’ın görüşleri şöyle: “İnsanların dikkat sürelerinin kısa olduğu iddiasını anlıyorum, ancak bunun doğru olduğuna yüzde 100 ikna olmadım. Bazı insanlar elbette öyle ama bir şarkıdaki dramayı, ışığı ve gölgeyi anlayabilenler de var.”

*Sonuçtan gurur duyduğunu söyleyen grup, pek beğenilmeyen bir önceki albümleri The Book Of Souls’a göre Senjutsu’nun daha karmaşık, daha çeşitli, özellikle 2 şarkısıyla daha şaşırtıcı ve çok daha güzel olduğunu düşünüyor.

Yazı: İlayda Güler