Lin Pesto ile Gözyaşı Odası’na tek bilet

Yazı: Eylül Ege

Yılın başlarında, üç yıllık özlemi iki yeni şarkıyla gideren Lin Pesto, parlak yaylı melodileri ve dramatik arpejlerle kara bulutları çağırdığı “Üzgün”ün siyah-beyaz film tadındaki videosunu, yönetmen Tyler T. Williams’a emanet etmişti. Müzisyenle özdeşleşen puslu vokalleri nostaljik ilhamlarla buluşturan bir diğer parça “Gözyaşı Odası” ise hikâyesi de Mert Tugen’in ellerinden çıkan bir animasyonla kliplenerek 27 Temmuz’da yayına girdi.

Lin Pesto, reverbe bulanmış gitarlar ve her zamanki sükunetiyle kederlendiren vokallerin izinde, boğaz düğümleyen veda anlarının ardından elinde kalanlara bakıyor “Gözyaşı Odası”nda. Ama önce, oraya gitmesi gerek tabii. Seyahatini izlediğimiz video klip bir tren garında açılıyor; bir kedi ve kulaklık eşliğinde, rayların üzerinde manzarayı seyrediyor çizgi Lin Pesto. “Güzel dünyalar kurdum, hiçbiri gerçek değil. Çoğu zaman umutluydum, böyle hayal etmedim.” sözleriyle bir yandan iç çektirirken; diğer yandan da kırlara uzandığı, yerçekiminden azat olduğu, galaksiler arasında uçtuğu, denizin dibine çöktüğü fantezi alanına götürüyor dinleyicilerini.

“Beni herkes ama en çok ben üzdüm.” derken; aynada kendi kendini sabote eden birini gördüğünün farkında. Yolculuk bitip de “Üzgün”ün kapağındaki fotoğraftan aşina olacağınız “Gözyaşı Odası”na ulaştığında, onu bekleyen güzel beyaz köpeğini sevmeyi ihmal etmeden, maskesini çıkarıp atıyor sonunda. Dışarısı kadar parlak görünmese de perdeleri sımsıkı kapanmış olsa da orası Lin Pesto’nun evi, kalbi. 

Güvende hissetmek için kabuklara saklanmaya ihtiyaç duymak acı ama iyisiyle kötüsüyle içeridekine sahip çıkmak, yalnızca orada özgür kalabilen saf gerçeklikten filizlenen sevgiyi sözle, müzikle ya da bambaşka ifadelerle büyütüp çoğaltmak da bir o kadar değerli; tıpkı Lin Pesto’nun yaptığı gibi.