Londra Moda Haftası dijital ortamda

Shangai ve Tokyo’da düzenlenen çevrimiçi moda haftaları ve Giorgio Armani’nin bomboş bir odada düzenlediği defilenin yayımlanmasıyla moda sektörü salgın günlerinde ayakta kalma çabasını ortaya koymuştu. Geçtiğimiz hafta British Fashion Council’dan gelen açıklamalara göre Londra Moda Haftası da 40 yıllık tarihinde ilk defa tamamen dijital olarak gerçekleşecek. 

Defileler, röportajlar, podcastler, sergi salonları ve Moda Haftası’na dahil olan tüm etkinlikler dijital versiyonlarıyla londonfashionweek.co.uk sitesinde yer alacak. Ayrıca gender-neutral yaklaşıma geçecek.

BFC’nin genel müdürü Caroline Rush, Moda Haftası’nın yeni formatıyla ilgili detaylı bir açıklamada bulundu: “Geleceğe bakmak ve değişim, iş birliği ve yenilik için fırsat kollamak çok önemli. Bu salgın, yaşayış ve çalışma şekillerimize ve içinde yaşadığımız topluma daha eleştirel bakmamıza neden oluyor. Umuyoruz ki krizin diğer etkisi, sürdürülebilirlik ve yaratıcılık kavramlarına verdiğimiz değer ve gösterdiğimiz saygıya ilişkin olacak. Bu platformu oluşturarak dijital inovasyonu sadece bugünün ihtiyaçlarına uyacak şekilde değil, ileride tüm dünyanın dönüp bakacağı ve örnek alarak üzerine ekleyeceği şekilde inşa ediyoruz.”

Sektör çalışanlarını yaptıkları işleri gözden geçirmeye iten bu zamanlarda modanın çevreye olan zararları daha da (ve nihayet) göze batmaya başladı. Geçen hafta Vogue’un Global Conversations adlı internet seminerine katılan Marc Jacobs, sektörün doyumsuz üretimiyle ilgili sert açıklamalar yapmıştı: “Senede iki şov yapmak yeterli. Yaptığımız şeylerin sayısı, bunlar için gereken malzemeler ve bunların teşhir süreleri – hepsi çok fazla. Her şeyin sınırını o kadar aştık ki artık ürettiğimiz şeylerin hepsine tüketici bulamıyoruz ve herkes bu boş efordan çok yoruluyor. Her şey bir angarya haline geldi.”

Yazı: Cansu Çubukçu