Netflix dizisi Maid üzerine
Netflix’in geçtiğimiz yıl en çok izlenen işleri arasında üst sıralarda yer alan Maid; Stephanie Land’ın çok satan kitabı Maid: Hard Work, Low Pay, and a Mother’s Will to Survive’dan uyarlandı. Molly Smith Metzler’ın (Shameless, Casual) yaratıcılığında hayata geçen mini dizinin kadrosunda Margaret Qualley, Nick Robinson, Anika Noni Rose, Tracy Vilar, Billy Burke, Raymond Ablack, Rylea Nevaeh Whittet ve Andie MacDowell gibi isimler yer alıyor.
Dikkat: Bu yazı, Maid’i henüz izlememişler için kimi sürprizleri bozabilir.
Zaman dilimi ve mekân
Günümüz. Virginia, ABD.
Konu nedir?
Maid, şiddet dolu bir ilişkinin ardından kendi ve kızı Maddy için daha iyi bir hayat kurmak adına temizlik işçisi olarak çalışmaya başlayan bekâr anne Alex’in (Margaret Qualley) öyküsünü anlatıyor. Tüm bölümler hem Alex’in kızı ile kendi varoluş hikâyesini hem de annesiyle (Andie MacDowell) inişli çıkışlı ilişkisini rayına koyma çabasına dair. Bu mücadele Alex’in temizliğe gittiği farklı evlerdeki ilişkiler, sığınma evindeki kurduğu bağlar ve güçlenme hikâyeleriyle taçlanıyor.
İzlemeden önce bilmemiz gerekenler
Dizinin her bölümü örtük bir şiddet travması barındırıyor. Farkında olduğumuz ve olmadığımız birçok travmayı tetikleyebilir. Dibe vuran hayatların nasıl hâle yola sokulabileceğine dair küçük bebek adımlarını görmek ilham verici olsa da Alex’in almaya çalıştığı yolun meşakkati ve gerçekliği zaman zaman izleyeni de zorlayabiliyor.
İlk intiba?
Dizinin anlatısı güçlü bir kadın hikâyesi portreleme amacıyla kurulmuyor, ilk bölüm bize sadece evden plansızca kaçan bir kadını gösteriyor. Alex dizi boyunca yaşadıklarıyla güçleniyor ve izleyenlere de güç vermeyi başarıyor. Ama son bölüme kadar “Bu defa olacak mı?” iç sıkıntısını da hiç eksik hissettirmiyor.
En çok neyi sevdin?
Alex’in annesine olan sonsuz sevgisini ve sabrını sevdim.
En az neyi sevdin?
Hank’in (Billy Burke) kurtarıcı olabileceğine bizi inandırmasını.
En çok hangi sahneye yükseldin?
Heyecanla değil ama “öfkeyle” yükseldiğim sahne, Alex’in -annesine şiddet uyguladığına şahit olduğu- babasından kendi velayet davasında tanıklık yapmasını istediği ve o cevabı duyduğu an.
Modunu nasıl etkiledi?
Bir kadının ayakta kalma mücadelesini gerçekçi ve ilham verici bir şekilde keşfe çıkıyor. Zor olsa da dizinin sonu bizi umuda götürüyor.
Karakterlere dair neler söyleyebilirsin?
Alex duygusal şiddetin de fiziksel şiddet kadar yıkıcı olabildiğini, dizinin ilk bölümünden son bölümüne kadar yaşayarak aktarıyor. Terk ettiği evi, sığınma evi, temizliğe gittiği evler ve orada kurduğu ilişkiler karakterini sürekli şekillendiriyor. Alex’in annesi Paula ise onun hayatının tek değişmeyeni, son derece özgür bir karakter.
Kimler sever?
Kadın mücadelesinden ilham alan herkes sevmeli.
Soru işaretleri / varsa açtığı tartışmalar…
Duygusal şiddet nedir? Sığınma evleri yalnızca fiziksel şiddet mağdurlarına mı açıktır? “Biri” olmadan iyileşebilir miyiz?
Formu dolduran: Olcay Özer