“Matrix 4” kadrosuna sürpriz bir isim daha

Lana Wachowski’nin bu kez kardeşi Lilly Wachowski olmadan yönetmen koltuğuna oturduğu, hâlihazırda post prodüksiyon süreci devam eden Matrix 4, sürpriz bir gelişmeyle gündemimizde. Wachowski Kardeşler ile daha önce eleştirmen cephesinde hayal kırıklığıyla karşılanan Speed Racer’da çalışmış olan Christina Ricci’nin, henüz ismi bilinmeyen fakat Matrix: Resurrection olacağı tahmin edilen projenin oyuncu kadrosunda yer aldığı ortaya çıktı.

Sır gibi saklanan gelişme, Warner Bros tarafından yayımlanan, güncellenmiş bir basın kiti aracılığıyla gün yüzüne çıktı. Anlaşılan Ricci, seriye bu filmle katılan Yahya Abdul-Mateen II, Jessica Henwick, Neil Patrick Harris, Priyanka Chopra ve Jonathan Groff gibi isimlere eşlik etmiş. Keanu Reeves (Neo), Carrie Ann-Moss (Trinity), Jada Pinkett-Smith (Niobe), Daniel Bernhardt (Ajan Johnson) ve Lambert Wilson (The Merovingian) da ikonikleşmiş rollerine geri dönmüşlerdi.

Ricci’nin rolü hakkında detaylara henüz vakıf olmasak da kendisi alışılmamış karakterlere hayat vermesiyle bilinen bir oyuncu. Son olarak Duplas Kardeşler’in henüz izleme şansı bulamadığımız Cinema Toast’unda yer alan Ricci, The Addams Family’deki rolüyle adını çocuk yaşta geniş kitlelere duyurmuş; Buffalo ’66, Monster, Fear and Loathing in Las Vegas, Sleepy Hollow gibi yapımlarla örülü bir kariyer inşa etmişti.

Tüm sır perdesine rağmen yılın en beklenen yapımlarından biri olmayı sürdüren Matrix 4, 22 Aralık’ta Türkiye dâhil sayısız ülkede vizyona girecek ve aynı anda HBO Max’te yayımlanacak.

Lilly Wachowski: “Evet, The Matrix bir trans öyküsü…”

İlk defa bir Matrix filminin yaratıcı ekibinde yer almayan Lilly Wachowski, son olarak orta yaşlı, kuir bir kadın karakterin yaşamını ekranlara taşıyan Work in Progress dizisinin yapımcısı olarak çıkmıştı karşımıza. Geçtiğimiz sene bir internet programına katılan yönetmen, The Matrix’i bir trans anlatısı olarak tasarladıklarını açıklamıştı.

“Matrix’teki şeyler tamamen dönüşüm arzusu hakkındaydı, ancak üstü kapalı bir şekilde anlatılıyordu” diyen Wachowski’ye göre o dönem dünya, böyle bir anlatıya hazır değildi. Programda, kendisine “Bu filmler hayatımı kurtardı” açıklamasında bulunan translardan bahsetmiş ve serinin onlar için önem teşkil etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmişti.

Bilindiği üzere üçleme, bir yazılım şirketinde çalışan Thomas Anderson’ın aslında bir simülasyonda yaşadığını fark etmesi ve uyandığında Neo isimli yeni kimliğini keşfetmesini konu ediniyor. Bu nedenle uzun zamandır filmin öyküsünün trans alegorisi olarak okunabileceği üzerine yorumlar yapılmakta.

Örneğin Andrea Long Chu imzalı bir makalede; Neo’nun Matrix’e girmek için seçtiği kırmızı hapın östrojen hormonunu temsil ettiği, Morpheus’un “Matrix’te bir şeylerin yanlış olduğu” uyarısının ise disfori deneyimine gönderme olduğundan söz ediliyordu. Vulture’da yayımlanan dosya, seri hakkındaki birçok önemli diyaloğu da beraberinde getirdi.