MUBI’nin Koleksiyon bölümünden 10 belgesel önerisi

MUBI, içinde bulunduğumuz süreçte ilaç gibi bir paylaşım yaptı ve arşivinde yer alan yüzlerce filmi heyecan veren Koleksiyon bölümüyle önümüze açtı. François Truffaut, Ingmar Bergman, Agnès Varda, Jean-Luc Godard, Michelangelo Antonioni gibi ustaların klasikleriyle buluşturan koleksiyonda Denis Villeneuve yönetmenliğindeki Incendies, Joachim Trier’in Oslo, 31 August’u, Veronika Kaserer filmi Everywhere We Are, Lee Chang-dog filmi Buh-Ning gibi 2010 sonrasının hayranlık uyandıran yapımları da yer alıyor. Kısalar, festival filmleri, restore Troma filmleri, uyarlamaların yanı sıra Pelin Esmer, Reha Erdem, Özcan Alper gibi ülke sinemacılarının filmleri, filmler hakkındaki filmler… 

İzlenmek için bekleyen bu dolu dolu koleksiyonun belgeselleri de birbirinden etkileyici. Bizim de bu güçlü belgesellerden 10 önerimiz var.

Hazırlayan: Mine Metin

Berlin: Die Sinfonie der Großstadt (Berlin: Büyük Bir Şehrin Senfonisi) / Walter Ruttmann (1927)

Sergei Eisenstein ve Dziga Vertov’dan etkilenen bir hikâye anlatımı stili ile Walter Ruttmann’ın trenle giriş yaptığımız filmi, başta sessiz ve ıssız görünen, sonra kalabalıklaşan Berlin’i ve hareketli yaşamını bazen uzaktan bazen ayrıntılara yaklaşarak izliyor.

Salut Les Cubains (Selam Kübalılar) / Agnès Varda (1964)

Agnès Varda’nın 1963’te Fidel Castro başa geçtikten dört yıl sonra Küba’yı ziyaretinde çekilen, tarafınca hazırlanmış Kübalıların fotomontajı. Devrim sonrası Küba toplumu ve kültürüne keşfe çıkan belgesel, Varda’nın adada olduğu sırada çektiği 1.500 fotoğraf, Küba müzikleri, Varda’nın ve Michel Piccoli’nin anlatıcılığının bir araya gelmesiyle oluşuyor.

Sans Soleil (Güneşsiz) / Chris Marker (1983)

Racine’in “Ülkeler arasındaki mesafeler, zamanın aşırı yakınlığını bir ölçüde telafi eder” sözüyle açılan Sans Soleil, dünyanın pek çok yerinden görüntülerle seyirciyi zamanın ve belleğin doğasında felsefi bir gezintiye çıkarıyor. 

Portret (Portre) / Sergey Loznitsa (2002)

2002 yapımı bu belgesel, Rusya’nın kırsalında yaşayan insanların portrelerini çekiyor. En doğal anlarda çekilen ve insanların yaşam uğraşlarını belgeleyen görüntüler, bir fotoğraftaki kadar sabit portrelerden oluşsa da etrafın sakin hareketiyle bir araya gelince dingin bir seyir zevki sunuyor. 

Oyun / Pelin Esmer (2005)

Toros Dağları’nda olan Arslanköylü kadınlar, günlerini tarlada, inşaatta, evde çalışarak geçirirken, Ümmiye Koçak öncülüğünde bir tiyatro oyunu oluşturmak ve en güzel şekilde sahnelemek isterler. Esmer’in samimi bakışıyla izlediğimiz bu çaba, kadınların yaşamının ezici yükünü hafifletecek ve onları hiç olmadığı kadar cesaretli kılacaktır. 

Junun / Paul Thomas Anderson (2015) 

Radiohead gitaristi Jonny Greenwood, İsrailli müzisyen Shye Ben Tzur ve Hindistanlı müzik grubu The Rajasthan Express’in bir araya gelerek albüm kaydetme sürecini belgeleyen film, izleyenlerin enerjisini yükseltecek müzik ziyafetiyle, samimi, çok sesli ve çok kültürlü bir dünyanın içine çekiyor. 

Psychohydrography / Peter Bo Rappmund (2010)

Thom Andersen tarafından “elektronik Rothko” olarak nitelendirilen ve eserlerinde inşa edilmiş ve doğal ortamların fiziksel ve metafiziksel özelliklerine odaklanan Peter Bo Rappmund’un bu belgeseli, dağdan su kemerine, şehirden denize su akışını inceliyor. Etkileyici bir deneyim sunan Psychohydrography, Doğu Sierra Nevada, Owens Vadisi, Los Angeles Su Kemeri, Los Angeles Nehri ve Pasifik Okyanusu çevresinde çekilmiş ve animasyonlar tamamen tek kare fotoğraf yöntemiyle oluşturulmuş.  

Die bauliche Maßnahme (Sınır Çiti) / Nikolaus Geyrhalter (2018)

Yerel polis memurları, yürüyüşçüler, çiftçiler ve küçük işletme sahipleri ile hassas bir şekilde oluşturulmuş çekimlerle ve zengin, ayrıntılı röportajlar ile Die bauliche Maßnahme, Brenner Geçidi çevresindeki birkaç kilometre karelik bir alanda keşfe çıkarak Avrupa’nın en acil meselelerinden biri olan mülteci krizine dikkat çekiyor.

Cassandro, the Exotico! / Marie Losier (2018)

Cassandro, Exoticos olarak bilinen ve cinsiyet rollerini altüst eden Meksikalı bir güreş takımının yıldızıdır. Uçan aparkatlar ve dönen dalışlarla geçen 26 yılın ardından, ringden inmeye hiç niyeti yoktur. Ama bedenindeki düzinelerce kırık ve metal çivi yüzünden kendini yeniden yaratmak zorundadır. Cassandro’nun bedenine ve tutkusuna yakından baktığımız sıcacık bir belgesel.

Bruce Lee and the Outlaw (Bruce Lee ve Eşkıya) /  Joost Vandebrug (2018)

Evsizlere “kol kanat geren” kötü şöhretli “Bruce Lee”, belgesel boyunca en çok odaklandığımız Nicu isimli bir çocuğun da manevi babasıdır. Sokaklardan Bruce Lee’nin yeraltı tünellerine gelen çok sayıda insanla yetiştirilir. Büyüdükçe içinde bulunduğu dünyayı, ihtiyaç duyduğu şeyleri sorgulamaya başlar. Vandebrug’un kamerasının tamamen içerden olduğunu hissettiğimiz, çok çarpıcı bir film.