Naber müzik gündemi?

Yazı: Ayşenur Kaptanoğlu, Güven Yalın

Haftanın müzik gündeminden havadisler, vedalar ve gözümüze çarpanlar.


James Blake, hakkaniyetli bir müzik ekosistemi için kolları sıvadı

James Blake plak şirketleri ve streaming platformlarının adaletsiz telif ve ödeme oranlarına yanıt olarak yeni bir müzik abonelik platformu olan Vault’u hayata geçirdi. 20 Mart’ta kullanıma açılan mecra;müzisyenlere vergi kesintisi ve arada bir aracı olmadan, doğrudan müziklerini dinleyicilerle buluşturma imkânı sağlayacak. Aylık 5 dolar karşılığında sevdikleri müzisyenlere abone olarak yeni şarkılara erişim sağlayacak kullanıcılar, sanatçılarla müzik hakkında konuşabilme fırsatına da sahip olabilecek. Müzisyenlerin yaratıcılıklarını özgürce ifade etmelerine ve hayranlarıyla daha kişisel bir ilişki kurmalarına olanak tanıma motivasyonu taşıyan Vault, övgüler kadar eleştiriler de topluyor tabii. Her bir müzisyen için 5 dolar ödemenin dinleyici için sürdürülebilir olmama ihtimali, platformun hâlihazırda takipçisi çok fazla olan müzisyenler için daha kullanışlı olması gibi orumların haklılık payını önümüzdeki süreçte göreceğiz gibi duruyor. 


Nick Cave, Amy Winehouse için söylüyor

Island Records, Sam Taylor-Johnson’ın 14 Nisan’da gösterime girecek Amy Winehouse biyografik filmi BACK TO BLACK’i takiben Back To Black: Songs from the Original Motion Picture adlı soundtrack albümü piyasaya sürecek. 12 şarkılık koleksiyonda Winehouse’un kariyerinin ilk ve oldukça etkili albümü Frank’tan üç orijinal kayıt, ödüllü Back To Black’ten üç şarkı, Nick Cave tarafından seslendirilen “Song for Amy” adlı yeni bir şarkı ve Winehouse’a ilham veren müzisyenlerden (The Shangri-Las, Billie Holiday, Minnie Riperton, Dinah Washington ve Sarah Vaughan) beş şarkı daha yer alıyor. 2015’teki Amy ve 2018’deki Amy Winehouse: Back To Black dâhil olmak üzere birçok izinsiz çalışmadan sonra müzisyenin ailesinden onaylı ilk filmin orijinal müzikleri de Nick Cave ve Warren Ellis tarafından bestelenip kaydedilmiş. 


İstanbullu yeni bir plak şirketi: Amel

“Ortak deneyimlerden köklenen Amel; harekete geçiren, dönüştüren ve birleştiren kasıtlı bir eylemdir.” Sami Baha ve Umut Özcan, bir süredir üzerinde çalıştıkları yeni plak şirketlerini bu cümleyle tanıttı. Uzun yıllardır hip hop ve elektronik müziğin kesiştiği prodüksiyon ve organizasyonlarda parmağı bulunan ikinin bu heyecanlı adımının ilk sesleri duymak için sabırsızlanıyoruz. Takibe almakta fayda var, Instagram hesapları burada. Amel’in logo tasarımı da Berk Çakmakçı imzalı.


Angela McCluskey (1967-2024)

İskoçya doğumlu Angela McCluskey, 90’lara iz bırakan alternatif rock grubu Wild Colonials’ın solisti olarak Los Angeles müzik sahnesinde spot ışıklarını üstüne çekmişti. Kült mertebesine erişen Fruit of Life (1994) ve This Can’t Be Life (1996) albümleriyle hatırlanan grupla yaptığı üretimlerin yanı sıra 2000’lerle birlikte solo yayınlarla da karşımıza çıkan McCluskey, 64 yaşında, aort damarının yırtılmasıyla yaşanan komplikasyonlar sebebiyle hayatını kaybetti. Geçtiğimiz günlerde Londra’daki National Portrait Gallery’de çaldığı DJ seti “Glasgow’un meleği” olarak tanımladığı McCluskey’e adayan Courtney Love, müzisyenin Grammy’ye aday gösterilen Télépopmusik düeti “Breathe”i çalmadan önce de “Belki de dünyadaki en güzel ses” anonsunu geçmiş. Buradan izlenebilir.


Colin Greenwood kadrajından Radiohead manzaraları

Radiohead basçısı Colin Greenwood, grubun 2003-2016 aralığındaki serüvenini belgeleyen bir fotoğraf kitabı duyurdu. How To Disappear: A Portrait Of Radiohead adlı derlemede, Greenwood’un turnede ve kayıt / provalar esnasında çektiği fotoğraflara bizzat kaleme aldığı metinler eşlik edecek. Şöyle açıklıyor: “Yıllardır grubum Radiohead’in kaçakça fotoğraflarını çekiyorum. Ufak, siyah Yashica T4 Super makinemle arkadaşlarımı yakalamaya çalışıyordum. Sahnede ve stüdyodayken kendi performanslarıyla ânın içinde öylesine kayboluyorlar ki beni kameramla görmüyorlar.” 15 Ekim’de yayımlanacak kitabın kapağı da Duncan Whyte imzalı.


10 yılın ardından bir Shellac albümü

Steve Albini, Bob Weston ve Todd Trainer’ın Chicago’nun köklü noise rock kültüründen filizlenen güç birliği Shellac, son albümü Dude Incredible’ı yayımladığında takvimler 2014’ü gösteriyordu. Takip eden 10 yılda Steve Albini’nin kulaklarını prodüksiyonunda parmağı olan albümler ve Dünya Poker Serisi’nde elde ettiği şampiyonluklarla çınlatmıştık ama yeni bir Shellac albümü haberi, tarifi pek de kolay olmayan bir galeyan yaşatıyor. Touch and Go etiketiyle 17 Mayıs’a tarihlenen To All Trains, Shellac diskografisinin altıncı stüdyo albümü olacak. Kayıtları Kasım 2017-Mart 2022 aralığında farklı zaman dilimlerinde gerçekleşen albüm 10 parçadan oluşacak. Tam da Shellac’a uygun bir şekilde öncesinde “hiçbir reklam, radyo promosu, e-promo, değerlendirme kopyası, promosyon amaçlı hileli öğeler ve tanıtım için ücretsiz öğle yemeği” olmadan piyasaya çıkacak.


Yapay zekâ müzik âleminde şarkı sözü açılımı: Suno AI

Streaming servisleri ve sosyal medya platformları için “daimi üretim” hâlinde olan kimi yapay zekâ müzik teknolojilerinin sektöre etkileri tartışılmaya devam ederken, herkesin müzik üretmesini mümkün kılmayı amaçlayan yenice bir start-up dikkatleri üzerine çekti. Suno AI isimli girişimi benzerlerinden farklı kılan, müziğin yanı sıra girdiğiniz anahtar kelimeler ışığında orijinal sözler yazıp vokalleri de oluşturması. Dilediğiniz türü ve şarkının modunu da betimleyerek isterseniz diş fırçalamak hakkında, isterseniz salı günleri hakkında, isterseniz erken uyumanın faydaları hakkında ya da aklınıza gelen herhangi bir konu başlığında bir şarkı oluşturabilirsiniz. Suno AI ekibi, girişimlerini şöyle özetliyor: “İster duşta şarkı söyleyen biri olun ister listelere giren bir müzisyen; siz ve hayal ettiğiniz şarkı arasındaki engelleri yıkıyoruz.” Karışık hisler yarattığına şüphe yok, kurcalamak isteyenleri buraya alalım.


Rehberimiz Brian Johnson ve Mark Knopfler, konumuz müziğin yaşayan efsaneleri

Brian Johnson (AC/DC) ve Mark Knopfler (Dire Straits), altı bölümlük bir belgesel serisi için kamera önüne geçti. Johnson and Knopfler’s Music Legends adını taşıyan serinin her bölümünde ikili, bir başka yaşayan efsanenin mirasına ışık tutacak. Kimdir bu efsaneler: Tom Jones, Sam Fender, Cyndi Lauper, Nile Rodgers, Carlos Santana ve Emmylou Harris. Her bir müzisyene ayrı olarak kurgulanan bölümlerde klasik şarkıların arkasında yatan hikâyeleri dinleyeceğiz. İngiltere’den Sky Art’sın NOW TV ile ortaklaştığı seri, 25 Nisan itibarıyla haftalık olarak yayımlanacak.