Naber müzik gündemi?

Hazırlayan: Güven Yalın

Haftanın müzik gündeminden havadisler, vedalar ve gözümüze çarpanlar.


Sahneye geç çıkan Madonna hakkında dava açıldı

Madonna’nın ertelenip yeniden kurgulanan Celebration Tour adlı turnesinin New York ayağındaki konserler geçtiğimiz aralık ayında gerçekleşmişti. Barclays Center’da üç gece üst üste gerçekleşen konserlerden birine katılan Michael Fellows ve Jonathan Hadden adlı iki dinleyici, konser başlangıcının 20.30 olarak duyurulmasına rağmen müzisyenin sahneye 22.45’te çıkması sebebiyle mağdur olduklarını ifade ederek Madonna’ya ve organizasyon şirketine dava açtı. İkili, gece yarısını geçtikten sonra biten konserin ardından toplu taşıma erişimi konusunda zorluk yaşadıklarını ve birçok bilet sahibinin hafta içi gerçekleşen etkinliğin ertesi günü iş ve aile sorumlulukları için erken kalkması gerektiğini hatırlatıyor. 2019’da Madame X turnesi kapsamında Los Angeles’ta verdiği konserin ardından da yine sahneye geç çıkması sebebiyle Madonna hakkında bir dava daha açılmış olduğu da biliniyor.


KARDELEN albümü Habibi ufukta belirdi

Demonation Festivali No:12’de konuğumuz olan KARDELEN, 2022’de yayımladığı altı parçalık Lütfen Kalbimi Sökün kısaçalarının ardından beklenen ilk albümünü resmen duyurdu. HABİBİ adını verdiği 10 şarkılık koleksiyonun göz alıcı kapak fotoğrafı da Rıdvan Güngördü imzalı. Geçtiğimiz yıl yayımlanan “Hancı”, “İhya” ve “Kumar” parçalarının da yer alacağı albümün finalini bir Evdeki Saat düeti yapacak. Albümün ilk konseri de 29 Şubat’ta Babylon’da. Detaylar burada.


Anthony Kiedis’in yapımcısı olduğu bir Anthony Kiedis filmi

Hollywood’daki müzisyen biyografisi rüzgârına Red Hot Chili Peppers solisti Anthony Kiedis’i konu edecek bir film de ekleniyor. Universal Studios, 2004’te Hyperion etiketiyle yayımlanan otobiyografisi Scar Tissue’nun haklarını aldı. Yayınevi tarafından “şok edici derecede samimi” sözleriyle tanımlanan kitap, müzisyenin madde bağımlılığı ve çete liderliği hakkında birinci ağızdan açılımlar barındırıyor. Kiedis’in de bizzat yapımcı kadrosunda yer alacağı uyarlamanın, kendisinin cinsel istismar geçmişine nasıl yaklaşacağı da merak konusu.


microKORG, 22 yıl sonra sahalara dönüyor

Korg tarafından 2002’de piyasaya sürülen ve taşınabilir olmasının yanı sıra başlangıç seviyesindeki müzisyenler için ideal yapısıyla popüler bir modele dönüşen microKORG synthesizer’ının yeni versiyonu, geçtiğimiz günlerde California’da düzenlenen NAMM 2024 konferansı kapsamında tanıtıldı. microKORG 2 adı verilen model, öncülünün sadeliğini korurken; 7 cm büyüklüğündeki yenilenmiş ekranı ve tuş takımının yükseltilmiş hassasiyetine vurgu yapılmış. microKORG’un meşhur gömme vocoder’ı da yerli yerinde. Üstelik bulması kolay olsun diye janrlara göre kataloglanmış 512 ayrı vokal presetiyle birlikte. Tanıtım klibi hemen burada.


CHAI için yolun sonu

Son olarak 2023 sonbaharında Sub Pop etiketli dördüncü albümünü yayımlayan Japon pop punk dörtlüsü CHAI, şu sıralar devam etmekte olan turnelerinin ardından dağılacağını duyurdu. Bugüne dek kendilerine destek olan herkese teşekkürlerini ilettikleri sosyal medya mesajlarında bu yol ayrımının bireysel hayallerini gerçek kılmak ve “öz-sevgi” maceralarına devam edebilmek için alınmış bir karar olduğu belirtilmiş. “Tatlı, sevimli” anlamına gelen “kawaii” sözcüğüne başka bir boyut katıp “neo kawaii” konseptiyle her bedeni, tarzı ve varoluşu kapsayan bir duruş ortaya koyan CHAI üyelerinin, bu misyona açacakları yeni sayfalarda da devam edeceğinin sözü de verilmiş.


Yarına kalan 20 Kargo şarkısına, 20 cover

Sil Baştan, Yarına Ne Kaldı, Yalnızlık Mevsimi gibi albümleriyle 90’lara iz bırakan rock grubu Kargo için hazırlanan saygı albümü projesi Kargo☆Yarına Kalan Şarkılar’ın ilk bölümü yayımlandı. Toplam 20 müzisyen / grubun Kargo parçalarına yaptığı coverları dört bölüm hâlinde önümüze getirecek seri, GRGDN Müzik etiketiyle hayata geçti. mor ve ötesi, Jabbar, Simge Pınar, Şanışer ve Nilipek.’in yer aldığı ilk seçki buradan dinlenebilir. 1 Mart’a kadar iki hafta arayla yayımlanmaya devam edecek diğer bölümlerde Deniz Tekin, Vega, Aleyna Tilki, Cem Adrian, Barış Demirel ft. Abkountry gibi isimler bulunmakta.


The Soft Moon ve Silent Servant’ın ölüm sebebi belli oldu

The Soft Moon mahlasıyla tanınan Luis Vasquez ve Silent Servant projesinin ardındaki kişi John Juan Mendez’in ansızın gelen ölüm haberine inanmakta güçlük çekiyoruz. Vasquez, Mendez ve Mendez’in partneri Simone Ling’in kalp kırıcı vedasının, fentanil doz aşımı kaynaklı olduğu ortaya çıktı. ABD’de son yıllarda büyük bir kriz hâlini alan fentanil kullanımı, ülkedeki 18-49 yaş arası nüfusun en yaygın ölüm sebeplerinden biri. Geçtiğimiz yıllarda Jakuzi’nin “Ne Teselli Ne Avuntu” parçasını remiksleyen The Soft Moon, 8 Şubat’ta Babylon’da sahne alacaktı.


The Shangri-Las solisti Mary Weiss hayatını kaybetti

1963 yılında New York’ta kurulan ve tamamı kadın müzisyenlerden oluşan pop grubu The Shangri-Las, punk rock sahnesindeki feminist dalganın yanı sıra Amy Winehouse’tan Bat for Lashes’a, David Holmes’tan Neko Case’e birçok farklı estetikten müzik insanına ilham verdi. Başta “Leader of the Pack” olmak üzere birçok 60’lar klasiğine imza atan grubun baş solisti Mary Weiss, 75 yaşında hayatını kaybetti. 2007’de kariyerinin ilk solo albümünü yayımlayan Weiss’ın ölüm sebebi henüz açıklanmadı. Grubun artık hayatta olan tek üyesi, Mary Weiss’ın kardeşi Betty.


Seattle müzik sahnesinin gerçek kahramanlarından Susie Tennant’a veda

Nirvana’nın ilk yıllarına dair pek çok hikâyenin bir parçası olan, 90’lardan bu yana Seattle müzik sahnesinde yaptığı tutkulu çalışmalarla tanınan Susie Tennant, 61 yaşında hayatını kaybetti. DGC Records, Sub Pop, Tower Records, M3 Marketing gibi oluşumlar bünyesinde farklı görevler üstlenen Tennant’ın bir süredir demans hastalığı tedavisi gördüğü belirtildi. Temsilciliğini üstlendiği ve meşhur Nevermind lansman partisini düzenlediği Nirvana’nın yanı sıra Sonic Youth, Beck, Hole, Weezer gibi gruplarla da dirsek temasında olan Tennant hakkında The Seattle Times’a konuşan Fastbacks grubunun üyesi Kim Warnick, şu sözleri söylemiş: “Seattle müziğinde Susie kadar çok sevilen veya onun kadar saygı duyulan başka kimse yoktu. Buranın müziğinin isimsiz kahramanıydı; herkese ve her şeye aynı sevgiyle yaklaştı. Seattle’ı bir arada tutan bir tutkal gibiydi.”