Nasıl yapılır?: Murat Palta

Murat Palta, ilk bakışta eski dönemlerden bir el yazmasına aitmiş havası uyandıran minyatürlerinde popüler kültür öğeleri kullanarak güncel bir dil oluşturuyor. Tıpkı Osmanlı dönemi nakkaşları gibi, Murat Palta da kendi döneminde gerçekleşen olayların yanı sıra kendi döneminin edebiyatını ve sinemasını irdeleyip resmediyor.

Sanatçı, karakteristik çizgileriyle hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda 2021’de pek çok projede yer aldı. Sonbaharda kapılarını açan İstanbul’un ilk Apple sokak mağazası olacak Apple Bağdat Caddesi’ni devasa Murat Palta minyatürü süslemişti örneğin.

Nasıl yapılır? serimizin bu haftaki konuğu olan Murat Palta, hem üretme motivasyonunun zaman içinde nasıl şekil değiştirdiğini hem de bu süreçte takip ettiği metotları anlattı.

Murat Palta

Son dönemde çalışmalarına yön ve ilham veren başlıca unsurlar/temalar neler?

Aslında farklı temalar üzerinde sürekli düşünceler içerisindeyim. Son dönemlerde ise insanların yeme içme kültürünün tarihimizi nasıl şekillendirdiği ilgimi çekmeye başladı. Buna ek olarak, her gün karşılaştığımız komplo teorisyenlerinin günümüzde nasıl bir topluluğa dönüştüğünü ve bunların sebepleri de şu sıralar araştırdığım temalar arasında yer almakta.

Seni en çok neler bir şeyler üretmeye yönlendiriyor?

Popüler kültür ve güncel gelişmelere maruz kalırken öte yandan farklı kültür ve tarihlere meraklı biri olarak bu iki dünya arasında köprüler kurabiliyorum. Bu biraz kaçınılmaz olsa da biraz da organik olarak kendiliğinden gelişiyor. Okurken karşılaştığım bir cümleye “Bir dakika, bu hikâye bana tanıdık geliyor” deyip o anda gerçekleşen güncel bir olayla bağ kurabiliyorum. 

Hayatının son dönemlerinde üretimlerin ve çalışma pratiklerin üzerine seni yeniden düşündüren ya da dönüştüren neler oldu? Hangi açılardan?

Uzun bir süredir ürettikçe bazı prensiplerinizin ağaç dalları gibi budaklandığını görebiliyorsunuz. İlk dönem çalışmalarımda uyguladığım bazı detayları bir süredir yapmadığımı fark ettim. Şimdi uzun zaman sonra bunlara tekrar farklı bir gözle bakıyorum. Önceleri hep giydiğiniz bir kazağı yıllar sonra bulup tekrar üzerinize geçirmek gibi. Uzun zamandır yaptığın şeylere yılların birikimiyle daha farklı gözle yaklaşabiliyorsun. 

Murat Palta

Son dönemde üzerinde çalıştığın ve bizimle en çok paylaşmak istediğin projen/çalışman nedir?

Üzerinde çalıştığım iki kişisel projem var. Bunlar konusunda bayağı heyecanlıyım. Gece yarısı uyanıp çalışmaya dönüyorum, düşünün. Fakat en kötü tarafı bunu henüz paylaşamıyor olmam. Her şeye rağmen çok beğenileceğine özgüvenim tam.

Bu projeyi üretirken fikirden “son” hâle gelene kadar nasıl bir süreç işliyor senin için? Aşamalar neler? Bu aşamaların farklılık gösterdiği durumlar oluyor mu? Aşamaları belirleyen ne oluyor? 

Taslaklar önceleri hep zihnimde parçalar hâlinde yer alırken bunun çok da doğru bir yöntem olmadığını farkettim. Artık karşılaştığım önemli bir şeyi, aklıma gelen bir fikri düzenli olarak not ediyorum. Bu notlar illa ki bildiğiniz anlamda yazılı olmak zorunda değiller. Eskizlerden tutun, cep telefonuma kaydettiğim sesli notlara varana kadar arşivleniyor diyebiliriz. Bu kesinlikle en önemli süreç. Ardından çalışmaya başladığımda ana kompozisyonu oluşturup detayları işliyorum. Bu detayları ana kompozisyonu destekleyen küçük hikâyeler olarak düşünebilirsiniz ve elbette aldığım notlardan yola çıkarak oluşturuluyor.

iPad’de Procreate ile çalışıyorum. Tarzım ve çalışma prensibimle alakalı tüm gereksinimleri karşılıyor. Eğer yüksek çözünürlükte ve bol karakter gerektiren bir sahne tasarlamışsam karakterleri ayrı dosyalar hâlinde çalışıyorum. Böylece her bir figür için detaylara girebiliyorum. Bir başka dosyada ise ana kompozisyonu oluşturuyorum. Tüm figürlerin yer alacağı sahnenin tasarımı olarak düşünebilirsiniz. Bu da tamamlandıktan sonra karakterleri tek tek bu sahnedeki kompozisyona yerleştirmeye başlıyorum. Genelde Procreate’in kendi fırçalarını kullanıyorum. Dışarı çıktığımda sağda solda denk geldiğim yırtılmış afişlerin, çatlamış duvarların, aşınmış metallerin vs fotoğraflarını yine iPad ile çekip kendi doku bankamı oluşturuyorum. Daha sonra bu dokuları çalışmalarımda kullanıyorum. Bu, işlerimde daha organik bir görüntüye ulaşmama yardımcı oluyor. Yani dijital bir etkiden çok, gerçekten eski dönem el yazmalarından fırlamış gibi bir hava veriyor. Benim için çok ince işlenmiş, detaylarla dolu, mükemmel figürler yerine yırtıkları, silikleri, soluklarıyla hatalarla dolu ama bunlarla kendini kabul ettiren çalışmalar üretmek daha önemli.

Nasıl bir çalışma ortamın var? Çalışma masanda ya da ortamında olmazsa olmazların neler? Seni işe motive eden bir obje var mı mesela?

Salonda çalışıyorum. Kullandığım malzemeleri saymazsak olmazsa olmazım masama çıkıp duran kedilerim. Rahat olmama izin vermiyorlar sağolsunlar. Oturmadan önce çalışırken dinleyeceğim videoları sıralıyorum. Eğer başvuracağım referanslar varsa -kitap ya da web siteleri- onları düzenliyorum. İnsan üretirken farkında olmuyor ama bunlar bütünün birer parçaları ve ilerledikçe bunların önemini fark ediyor. Obje olarak babamın ahşaptan yaptığı iPad standı var, bayağı kullanışlı. O olmadan çizemiyorum.

Murat Palta

Bir şeyler üretmek için işin başına oturmada modun etkili oluyor mu? Ne şekillerde?

Modun etkisi çok büyük. Fakat yapmıyor olmak için çok kötü hissediyor olmam gerek. Bende çok büyük yoğunlaşma eksikliği var. Çalışırken bir anda başka düşüncelere dalabiliyorum. Bu yüzden kafamı meşgul tutmamın yollarını arıyorum. Bunu sağlayan en büyük şey de arka planda dönen videolar oluyor.

İşin başında olmadığında da devam eden zihinsel bir süreç var mı? Biraz açar mısın?

Zaten çalışmanın fiziksel olarak başında olmak, üretim sürecinin kendisi değil; bir parçası. Bir yerlerde otururken, film izlerken, yürüyüş yaparken üretimin zihinsel tarafını yürütüyor insan. Şunu bilmek gerekiyor, bunu sadece ben üretiyorum. O yüzden mesai gibi bir durum yok ve üretiminizle alakalı düşünmek zorundasınız. Bunu sizden başkası yapamaz.