Ne dinlesek: Deerhoof, Simge Pınar, Parquet Courts, Beirut ve dahası

Tazecik albüm ve teklilerden hazırladığımız güncellenen Spotify listemiz sizi bekliyor! Öne çıkan kayıtlar ise hemen aşağıda.

ALBÜM: Deerhoof – Actually, You Can
(Joyful Noise)

Sömürge ekonomilerini, cinsiyet rollerini ve bunları yaratan zihniyetin dayattığı estetiği ortadan kaldırmanın gerekliliğini çarpıcı sözler ve neşeli bir gürültüyle anlatan Deerhoof’un avangart pop dünyasından 9 yeni parçayı buluşturan albüm. Handel’in “Messiah”ından alınmış bir aryanın bir çeşit cover’ı olan açılış parçası “Be Unbarred, O Ye Gates of Hell”, antikapitalist domateslerin mücadelesine sahne olan videosuyla birlikte albümün tavrını sözcüklerden çok daha iyi ifade ediyor.

TEKLİ: Beirut – Fisher Island Sound
(Pompeii Records)

İki yıllık aranın ardından, Artifact adlı bir derlemeyle kalpleri yumuşatan müziğini paylaşmaya devam edecek Beirut’un esas kişisi Zach Condon, “kararsız zamanların ağır hatırlatıcıları” diye tanımladığı, yaratımı kendisinin 14 yaşına uzanan kimi kayıtlarla birlikte b yüzleri ve bazı kısaçalarların da dinlemeye açılacağını duyurdu. Çift albüm olarak yayımlanacak koleksiyondan fırlatılan ilk teklide, ritmik gitarlara eşlik eden akordeon ve nefeslilerin neşesiyle lezzetli armonilere akmaya, gruptan gelecek ilginç klipleri beklemeye devam.

ALBÜM: Grouper – Shade
(kranky)

Grouper’ın, depresif anlarınızda akıl vermeyen, yormayan, dinleyen, anlayan, yeteri kadar konuşan hatta birlikte susabileceğiniz bir arkadaş etkisindeki minimal müziğinin son 15 yılından gizli kalmış güzellikler. Bulanık, dalgalı bir suyun dibinden, bir bulup bir kaybettiğiniz ışığa doğru ilerlemiş ve sonunda yüzeye ulaşmışsınız gibi hissettirebilir. Müzisyenin bugüne kadar paylaşmadığı eskizleri üzerinden nerelerden geçtiğine şahit eden, sade gitar eşlikleri ve sakin vokallerle örülmüş, kusursuzluk arayışından çok uzakta bir kayıt.

ALBÜM: Circuit des Yeux – -io
(Matador Records)

Circuit des Yeux’nün pandemi esnasında, insana dair kimi kederli hâllerin ilhamıyla doğurduğu, diskografisinin dördüncü, Matador etiketiyle yayımladığı ilk albümü. Haley Fohr’un fısıltılardan operatik vokallere süzülen, mitolojik bir varlıkmış gibi tınlayan güçlü sesi ve yaylıların başrolde olduğu düzenlemeleriyle dinleyeni 41 dakikalık, epik bir yolculuğa çıkarıyor. Gergin, yoğun, görkemli.

EP: LiNANiL – Left Behind
(Luna)

Karanlığı çağrıştıran tınılarla hücrelerinize tanımsız bir enerji dolduran parçalar, LiNANiL’i etkileyen ve kendine iz bırakan şeyleri barındırması itibariyle oldukça kişisel. Eklektik yapısıyla her biri ayrı birer dünya olan 4 parça, heyecan uyandıran bir ekibin güç birliğiyle hayat bulmuş.

TEKLİ: Animal Collective – Prester John
(Domino)

Yeni Animal Collective albümü müjdesini veren parça, birbiriyle paslaşan bas ve synth partisyonları üzerine kurgulanmış, her zamanki gibi vokal melodisiyle parlıyor. İlginç bir detay, şarkının Avey Tare ve Panda Bear tarafından yazılmış iki ayrı parçanın bir araya getirilerek tamamlanmış olması.

TEKLİ: Simge Pınar – Kendim Olmalıyım
(Universal Music Türkiye)

Bir tür sayıklamayla açılıyor Simge Pınar’ın yeni teklisi. “Bu ülkeden, bu insanlardan alacağım var” diyerek bir jenerasyonun sesi oluyor groove dolu yeni pop rock güzelliğinde. Çok katmanlı düzenlemesi ve farklı vokal stilleriyle, dümenin yeni bir yöne kırıldığını gözler önüne seriyor “Kendim Olmalıyım”. Ece Naz Kızıltan imzalı klibini de buradan izleyebilirsiniz.

ALBÜM: Nick Cave & The Bad Seeds – B-Sides & Rarities (Part II)
(Mute Records)

2005’te yayımlanan B-Sides & Rarities’in ardından Nick Cave & The Bad Seeds, 2006’dan bu yana serbest bırakmamayı tercih ettiği, kıyıda köşede kalmış kayıtlarını ikinci kez gün yüzüne çıkardı. Bir hazineye ulaşma heyecanıyla dinlenen derlemede hiç duymadığımız 19 parça dışında, bildiğimiz kimi şarkıların ilk kayıtları ve yeni düzenlemeler de var. Nick Cave, albümün en sevdiği bölümünün “Steve McQueen”den “Earthlings”e uzanan son blok olduğunu söylemiş.

TEKLİ: Kadavar & Elder – From Deep Within
(Robotor Records)

Alman psikedelik rock grubu Kadavar ve doom metal harikası Elder, ortak bir albüm kaydetti. 3 Aralık’ta yayımlanacak albüme isimlerini birleştirerek ELDOVAR adını vermeleri biraz talihsiz olmuş ama ilk tekli, türün meraklısı kulakları memnun edecek türden. Stoner gitar riffleri ve yaklaşık 10 dakikaya yayılan progresif kompozisyonuyla nitelikli bir iş birliği. 

ALBÜM: Parquet Courts – Sympathy for Life 
(Rough Trade Records)

Yedinci Parquet Courts albümü, sonik anlamda en belirgin yeniliklerin hissedildiği kayıt. Yine de şarkı formlarının kabuk değiştirdiğini söylemek zor. Bundan şikayetçi miyiz? Hayır. Brooklyn çıkışlı dörtlü, akılda kalıcı rock’n’roll parçaları yapmak konusunda yine harikalar yaratıyor. “Zoom Out” ve “Marathon of Anger”a sızmış funk etkileşimleri de pek yakışmış doğrusu.

TEKLİ: İpek İpekçioğlu & Hakan Vreskala – Time / Zaman
(Sokubu Music Group)

Dünyanın dört bir yanındaki festivallerde boy gösteren DJ ve prodüktör İpek İpekçioğlu ile bugüne kadar Şivan Perwer’den Esmerine’e pek çok isimle de çalışmış İsveç’te yerleşik şarkıcı, davulcu ve müzisyen Hakan Vreskala’nın uzun soluklu ortaklıklarının yeni meyvesi. Oryantal dokunuşlarla zenginleştirilmiş bir düşük tempo techno parçası. Vreskala’nın bir ayini andıran vokalleri, elektronik dünyaya da çok yakışıyor.

ALBÜM: Adult Swim – Digitalis
(Williams Street Records)

15 şarkılık yeni Adult Swim toplaması, elektronik müziğin deneysel ve ambient kanadında ilham verici işler yapan bir kadroyu buluşturmuş. Açılışı Hyperdub ailesinden DJ Haram’ın kıpırtılarla karşılayıp karanlığın içine yollayan “Hillside” parçası yapıyor. Sonrasında bir Julianna Barwick & Mary Lattimore düeti, Kaitlyn Aurelia Smith’in şifa dağıtan synth melodileri, ses kâşifi L’Rain’den iç gıdıklayan bir kesit, Fire Records sanatçısı Faten Kanaan’dan ağır mı ağır bir duygu bulutu, Lisbonlu prodüktör Nídia’nın zengin ritmik düzenlemesiyle karnaval hissi yaratan “É Como”su gibi parçalarla haritanın farklı uçlarına savruluyoruz.

ALBÜM: La Luz – La Luz
(Hardly Art)

Basçı Lena Simon, La Luz’un kendi adını alan yeni incisi ile ilgili şunları söylüyor: “Arkadaş ve müzisyen olarak birlikte büyüdük ve soundumuzu gerçekten tanımlayan dokuları, boyutları ve manzaraları daha derinden keşfettik. Belki ilk defa, bu albüm benzersiz bir şekilde La Luz’a benziyor.” Ty Segall ve Dan Auerbach’ın ardından bu kez hip hop, soul, caz sularındaki üretimleriyle dikkat çeken prodüktör Adrian Younge iş birliğiyle kaydedilen albüm, grubun orijininden gelen sörf tınıları, psikedelik klavyeler ve retro seslerin harmanlandığı, parlak bir koleksiyon.

TEKLİ: Elkka – Voices
(Technicolour)

Londra çıkışlı prodüktör ve DJ’in, 19 Kasım’da Ninja Tune etiketiyle yayımlayacağı Harmonic Frequencies EP’sinden ikinci tadımlık. Juliana Barwick’in Healing Is A Miracle albümünün açılışını yapan “Insprit”ten alınan meditatif vokal parçaları, Elkka’nın elektronik dünyasında titreştikçe tüyler diken diken.

EP: Ólafur Arnalds – The Invisible EP
(Mercury KX)

Arşivini karıştırırken on yıl önce yazdığı müziklere rastlayan İzlandalı müzisyen, geçen zamanda hayatında çok şey değişse de bu parçaların kendisinde hâlâ yankılandığını fark edip onları yayımlamaya karar vermiş. Arnalds’ın “küçük zaman kapsülü” olarak bahsettiği kayıt, bir araya getirdiği büyülü kompozisyonlar aracılığıyla dinleyeni ilk saniyeden itibaren etkisi altına alarak saf duyguları açığa çıkarıyor. 

ALBÜM: Clinic – Fantasy Island 
(Domino Recording)

Liverpoollu grubun, H.G. Wells’in yazdığı bilim kurgu filmi Things to Come, iletişim kuramcısı Marshall McLuhan’ın kitabı The Medium is the Massage ve yazar Richard Brautigan’ın romanı Sombrero Fallout’tan ilham alan taze albümü. Clinic’in vintage klavyelere eklenen türlü elektronik aygıtla genişlettiği fantastik soundu, bünyelerde bir uzay diskosuna ışınlanma etkisi yaratabilir.

TEKLİ: Selin – Gidip Gel
(Warner Music Türkiye)

İstanbul doğumlu, Londra’da yerleşik müzisyen Selin, bir süredir dijital ortamda paylaştığı cover performanslarıyla adından söz ettiriyordu. Özellikle 90’lar popundan ilham alan Selin, ilk bestesiyle birlikte yeni ve uzun soluklu olacağını tahmin ettiğimiz bir yola adım attı. Retro referanslarla dolu bir kliple yayımlanan parça, hayatın kimi ikilemleri ve gelgitlerine ses vermek niyetinde.

TEKLİ: Mastodon – Sickle and Peace
(Reprise Records)

Ürkütücü ve çok sesli vokal partisyonları ve Brann Dailor’ın kalp çarpıntılarını hızlandıran davullarıyla 6 dakikalık şarkı, akıldan kolay kolay çıkmayacak bir deneyim vadediyor. Yaklaşan yeni albüm için artık günleri sayıyoruz. 

ALBÜM: JPEGMAFIA – LP!
(EQT Recordings)

Yaratıcılığı, üretkenliği ve detaycı yaklaşımıyla güncel rap atmosferinde kendi katmanını yaratan JPEGMAFIA, “Saygıdeğer olmayan insanlar tarafından saygısızlığa uğramayı reddediyorum.” sözleriyle, bir plak şirketine bağlı olarak son kez yayın yaptığını açıkladı. Müzikal sınırları delip geçen LP!’nin derin bir dinlemeyi hak ettiği aşikâr.

ALBÜM: Moko – Küçük Dünya
(Hexe Music)

“Ben Moko, karanlığın şekil değiştiren efendisi. Serbest bırakılmış korkunç bir şeytandım. Ama sihirli bir gitar kullanan ahmak bir müzisyen, önüme çıkıp bana karşı koymaya başladı. […] ve onu, emo duygularımın hâkim olduğu Küçük Dünya’ya yolladım…” Moko’nun midwest emo rock sularında gezen tematik albümü Küçük Dünya, bu türde yapılmış ilk Türkçe sözlü denemelerden biri. İsyankâr ve tabii ki yoğun duygularla dolu.

TEKLİ: BaBa ZuLa & Deniz Tekin – Kaçın Kurası
(Gülbaba Records)

BaBa ZuLa ve Deniz Tekin iş birliğiyle kaydedilen Sezen Aksu bestesi “Kaçın Kurası”nı ilk olarak Sibel Tüzün tarafından seslendirildiği versiyonuyla duymuştuk. Düş Bahçeleri albümünde başka müzisyenlere verdiği besteleri kendi yorumuyla derleyen Sezen Aksu, “Kaçın Kurası”nı da bu albüme dâhil etmişti. Gülbaba Records etiketiyle yayımlanan “Kaçın Kurası”, Bridgestone Studio x Sezen Aksu Şarkıları projesinin 7. halkası.

Yazı: İlayda Güler, Cem Kayıran