Okay Kaya ve benliğin alternatif bir versiyonu

Kaya Wilkins, ya da sahne adıyla Okay Kaya, üçüncü stüdyo albümü SAP için geri sayım fitilini yaktı. Jagjaguwar aracılığıyla 4 Kasım’da yayımlanacak albümün ilk şarkısı “Spinal Tap”, Austin Lee ortaklığıyla hazırlanmış sürreal animasyon klip ile yayımlandı!

Norveç asıllı Amerikalı müzisyen Okay Kaya, şarkı yazmaya folk çizgisini izleyen özgün akustik tınılarla başladı. Yıllar içinde daha çeşitli ve ayrıksı seslerin peşine düşmeyi alışkanlık edindi. “Spinal Tap” bu kovalamacada bizi suyun altına götürüyor ve minik bir monolog ile başlıyor: “Her şey suyun altındaydı. Buz gibi değil; katı bir su gibi.”

Okay Kaya, Berlin’de dolaşırken bulduğu ilhamla yazdığı yeni şarkısını “küçük, komik hayatına sığdırabileceği kadar soyut bir resim” olarak nitelendiriyor. Şarkıyı yazma sebebi ise beynin opak bir levhadan ibaret olmadığını vurgulamak. Bilimsel bir makaleden öğrendiği, sözlerde de bahsi geçen, omurilik sıvısının yol açtığı nörolojik hareketlenmeler müzisyeni heyecanlandırmış. Okay Kaya, bu bilimsel farkındalığı, yalnızca melodilerle değil görsellikle de kompoze etmek istiyor. Minyatür canlandırmalarla dolu animasyon klibi de bu noktada devreye giriyor. 

Müzisyen, gelişmenin olağan sonucu olarak zaman zaman tarzını değiştirse de en başından beri müziğini yalnız bırakmadı ve görsel anlatılarında  hep çeşitlemelere gitti. “Yazma sürecim genellikle kelimeler yerine görüntülerle başlar” diyor Kaya. Yeni albümünü ise bir benlik alternatifi olarak yorumluyor: “Austin’in çok derin bir görsel duyarlılığı var. Birçok çizimimi birlikte tercüme ettik. Benliğin alternatif bir versiyonu olan SAP’yi geliştirdik.” 

Brooklyn’de Gaia Studios‘taki buluşmalarla temeli atılan SAP için pırıl pırıl isimlerin yer aldığı bir künye oluşturulmuş: Nick Hakim, Deem Spencer, Taja Cheek (L’Rain), Adam Green (The Moldy Peaches), Farao ve daha onlarcası… Son olarak 2020’de yayımladığı Watch This Liquid Pour Itself ile sıra dışı, dingin bir senfoni yaratmıştı Okay Kaya. “Spinal Tap” ile anlıyoruz ki daha katmanlı bir ses evrenine dalacağız.

Yazı: Seray Soylu