Painting With John ile “kısmen meditatif bir eğitim”

Kısacık oyunculuk kariyerinde yakın arkadaşı Jim Jarmusch’un yanı sıra Wim Wenders, Martin Scorsese, David Lynch, Abel Ferrara gibi efsanelerle çalışan; aynı zamanda The Lounge Lizards’ın kurucu üyesi olan John Lurie, son olarak kült HBO dizisi Oz’da yer almış, 2000’lerin ortalarında da kayıplara karışmıştı. Sonraları Lyme hastalığı ile savaştığını ve her şeyi geride bırakıp kendisini resme verdiğini öğrendik; ki bu eserler, MoMA koleksiyonu dâhil olmak üzere dünya çapında galeri ve müzelerde sergilendi.

Eski bir dostun dönüşünü müjdeleyen, yayımlanan ilk sezonuyla kalbimizi hemencecik çalan Painting With John ile geçtiğimiz yıl kendisiyle bol bol hasret giderdik neyse ki. Bant Mag.’ın 2021: En iyi 40 yabancı belgesel / belgesel serisi listesinde de yer alan HBO yapımı, arayı çok açmadan 2. sezon fragmanıyla teşrif etti.

Painting With John, ismiyle 90’larda ekranlara gelen ve tek sezonluk yayın macerasına rağmen televizyon tarihinin saklı hazinelerinden birine dönüşen Fishing with John’a atıfta bulunuyor elbette. Lurie’nin arkadaşları ile balığa çıktığı -ki bu arkadaşlar Jim Jarmusch, Tom Waits, Matt Dillon, Willem Dafoe ve Dennis Hopper- bu program, balık tutmak dışında neredeyse her şeyle ilgiliydi. Konukların sanatçı kimliğine değinilmiyor, absürt mü absürt bir deneyime ortak ediliyordu.

Yeni seri bir nebze diğer programın açtığı yolu takip ediyor ama Lurie artık çok daha olgun, görmüş geçirmiş, vakur. Sözde resim sanatını odağına alan bu şahanelikte, yaratıcı ve spiritüel bir yolculuğa çıkarıp hikâye anlatıcısı olarak tüm maharetlerini gözler önüne seriyor. Hem sanatın üretim sürecini kutsuyor hem de yaşamı başlı başına bir sanat formu olarak keşfediyor. Yine de kendini ve hayatı fazla ciddiye almadığını sıklıkla hissettiriyor.

Sarhoş pilotlar, kovboylar, Joey Ramone ve dahası

Bu sezon bir kez daha Karayipler’den seslenen Lurie; okuduğu eleştirilerde “Bir ara John Lurie ile takılmak isterim. Birlikte bira içmek için iyi bir insana benziyor.” ibarelerinin geçtiğini ama kendisini tanıyan kimsenin aslında onunla zaman geçirmek istemediğine dair şaka yapıyor tanıtımda. Yaşadığı adanın cennet addedilmesine katılsa da lokasyona dair bayılmadığı şeyleri de göstermeyi ihmal etmiyor: Bozuk çamaşır makinesi, yağmurun dinmediği mevsimler, etrafta dolanıp duran kocaman sinekler…

Lurie yeni bölümlerde sarhoş bir pilotla tanışıp onunla uçmanın güvenli olup olmadığı kestirmeye çalışacak, babasıyla katıldığı beyzbol maçlarının bahsini geçirecek, gelişen teknolojinin tiyatro sanatına yansımaları üzerine konferans verecek, Joey Ramone’un ona el salladığı bir anısını paylaşacak ve hayatın neden harika olduğunu anlatmaya çalışırken bisikletli insanları korkutacak. Yayımlanan sinopsiste 2. sezon “kısmen meditatif bir eğitim, kısmen şömine başı sohbeti” sözleriyle tarif edilmiş.

Yapımcı kadrosunda Adam McKay’in (Don’t Look Up, Succession, The Big Short) de yer aldığı Painting With John, 18 Şubat Cuma günü dönüş yapacak.