Peki ya “The Lord of the Rings” üçlemesinin sonunda Frodo bir katil olsaydı?

Sanırız buna en çok üzülenlerden biri J.R.R. Tolkien olurdu. Üçlemenin yönetmeni Peter Jackson üzerine Brian Sibly tarafından yazılan Peter Jackson: A Film-maker’s Journey biyografisini biraz kurcaladığımızda, yönetmenin üçlemenin sonu için aslında bambaşka bir final yazdığını öğreniyoruz. 

2001’de The Fellowship of the Ring ile açılan seri, 2003’te vizyona giren üçüncü bölüm The Return of the King ile sona ermişti. The Return of the King, 2004 yılında içlerinde en iyi film dahil 11 dalda Oscar kazanarak Akademi’nin tanıdığı birkaç fantastik film arasına da girebilmişti. Ayrıca serinin esin kaynağı kitaplarını yazan J.R.R. Tolkien de filmin sinema sektöründeki başarısıyla eş zamanlı olarak modern fantezi edebiyatını da kendi adıyla anılan “Tolkienian” ve “Tolkienesque” sözcükleri ile önemli ölçüde etkilemişti. Yazarın edebi kabiliyetinin yanı sıra 1. Dünya Savaşı’nı bizzat deneyimlemesinin de bu etkiyi yaratmada katkısı büyük olduğu söylenmişti. Öyle ki, yazarın bakış açısı gereği üçlemenin sonu da acı tatlı diyebileceğimiz bir şekilde kahramanların kahraman olarak kaldığı bir finalle bitmişti.

Fakat bu konuda Jackson’ın Tolkien’den farklı düşündüğünü söylemek gerekir. Peter Jackson: A Film-maker’s Journey kitabında, yönetmenin filmin sonu için Frodo’nun yüzüğü almak adına Gollum’u öldürdüğünü düşündüğü, hatta ilk versiyonunu bu şekilde çektiği yazıyor. Üçleme boyunca yüzüğün cazibesiyle boğuşan Frodo, filmin son sahnelerinde sadık arkadaşı Samwise “Sam” Gamgee ile yüzüğün yok edilebileceği tek yer olan Doom Dağı’na ulaşır. Bu sırada yüzüğün gücünden çıldırmış olan eski hobbit Gollum, Frodo’ya saldırır ve parmağını ısırır. Bu hamleyle yüzüğü kapan Gollum, zafer sevinciyle dolup taşarken Frodo, düştüğü yerden kalkar ve Gollum ile boğuşmaya başlarlar. Jackson’ın müdahale etmek istediği yer de tam da burasıdır aslında. Frodo’nun Gollum’u yanardağdan aşağı atmasını ve bir katil olmasını tasarlayan yönetmen, Tolkien eserini adapte ettiği gerçeğini hatırlamış olacak ki bu fikrinden vazgeçmiş. Ama eserdeki gibi de Gollum’un ayağının kayıp yüzükle beraber ateşe düşmesine de gönlü razı olmamış ve bir boğuşma sahnesi koyarak orta yolu bulmuş denilebilir. Frodo’yu öldürmek kuşkusuz hikâyeye ekstra bir boyut katacaktı; bu da Tolkien’in kahraman anlatısına ters düşecekti.

Jackson’ın buradaki sorumluluğunun bir hayli ağır olduğunu hatırlamak yararlı olabilir. Öyle ki, Hobbit serisinde yönetmenin kişisel seçimlerini izleyen The Lord of the Rings hayranları buna fazlaca tepki göstermişti. Bu nedenle, hayranları filme yabancılaştırmamak adına Frodo’nun bildiğimiz Frodo olarak kalması iyi bir karar olmuş olabilir. 

Yazı: Işıl Saykan