Pera Film’den bir çevrimiçi seçki daha: “Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann”

Pera Film’den sinema salonlarına ve birbirimize hasret kaldığımız bu günlerde yine sevindiren bir haber geldi. Daha önce Pera Müzesi oditoryumunda gösterilen Seçilmiş Aileler: Tomer Heymann çevrimiçi erişime açılıyor. 18 Nisan – 9 Mayıs arasında Pera Film web sitesinden izlenebilecek, aslında birçoğumuzun içinde bulunduğu, aile ve partnerlerimizle en yakın olduğumuz günlere bir nebze olsun yakından bakan bu retrospektif program, ünlü belgesel yapımcısı ve yönetmen Tomer Heymann’ın 6 belgeselini kapsıyor.

Tüm sosyal alışkanlıklarımızdan vazgeçtiğimiz karantina sürecinde belki yalnızız, belki de yıllardır yanı başımızda duran “hayat” arkadaşlarımızla yeniden tanışıyoruz. Bu noktada bu belgesel serisi apayrı önem kazanıyor. Programdaki filmlere biraz daha yakından bakmakta fayda var.

Kağıt Bebekler

Programın ilk belgeseli “suçlu” çocuklarla çalışan bir oyuncu koçu Tomer Heymann’ın onların marjinalleşme süreçlerine kendisini dahil edip birbirlerini keşfettikleri bir yolculuk sunan Bu Beni Biraz Korkutuyor. Tüm hırçınlıkları ve içlerinde sinmez öfkesiyle İsrail’in maço çocuklarının enerjilerini başka türlü ortaya çıkaran bu performans süreci katman katman aramızdaki duvarların eriyişini gözler önüne seriyor. Bir diğer belgesel olan Kağıt Bebekler ise dünyanın tüm acılarını omzunda taşıyan seks işçilerinin İsrail’de kendilerine yarattığı nişi konu alıyor. Cinsel yönelimleri nedeniyle aileleri tarafından reddedilen Filipinli trans seks işçilerinin Tel Aviv’de bir geceliğine kendilerini gerçekleştirdikleri drag partileri ve bu noktada bile mücadele ettikleri bir sürü engele rağmen yaşama tutkusunu bizlere sunuyor.

Heymann’ın kişisel hayatının en özel parçalarına, hem annesi hem de sevgilisiyle olan çapraz bağlarına göz attığımız Sevgilimi Ben Vurdum, Berghain’da başlayan tutkulu bir aşkın doğduğu yer olan İsrail’e sürüklenmesiyle Alman partnerinin yaşadığı uyum sorunu ve kendini var etme problematiğine odaklanıyor. Alman göçmeni annesinin ilmik ilmik kurduğu bu ülkede oğullarıyla olan sancılı ilişkisine de dikkat çeken bir hayat kesitini konu alıyor. Aslında bu belgeselin içinde minik de olsa hissettirilen aile konusu Taçsız Kraliçe belgeselinde derinlemesine inceleniyor. İsrail’de yeni kurulan bir düzen ve tüm bunların içinde yetiştirilen çocukların anlatıldığı belgesel; aile bağları, siyasi erk ve eşcinsellik konularına yeni yeşeren bir düzende çözüm bulmaya çalışan toplumun en küçük parçası olan aileyi mercek altına alıyor.

Şimdi Beni Kim Sevecek?

Seçkinin önemli bir üne sahip Mr. Gaga belgeseli, 8 yıl boyunca çekilen ve yayımlanan arşivi ile önemli bir sanat şöleni. Dünyanın en önemli koreograflarından biri olan Ohad Naharin ile tanışmamızı sağlayan belgesel otoritelerden büyük övgüler topladı. Son olarak yine hayatlarımızın bir noktasındaki çatlağın belki de en derinlerinden birine sahip Saar Maoz’un hayatına konuk olduğumuz Şimdi Kim Sevecek Beni? belgeselini görüyoruz. HIV pozitif bir eşcinselin; erkeklik, din ve toplum bağları arasında yarattığı ikircikli hayatı konu alan belgesel, içinden çıkılmaz sancılı yolculuğu ile dünyanın zindanlarına girmemizi sağlıyor.

Tomer Heymann’ın birçok farklı perspektifle filmlerine konuk ettiği bu gerçek insanların öykülerini, belki de kendimizle barışmaya en yakın olduğumuz bu dönem izlemek isterseniz, seçkiye 18 Nisan – 9 Mayıs tarihleri arasında buradan ulaşabilirsiniz.

Yazı: Betül Kamış