Perşembe Sineması programı kapsamında mayısta SALT’ta gösterilecek filmler duyuruldu
SALT’ın düzenlediği Perşembe Sineması’nın altıncı yıl programı, toplumsal dönüşümler adına bir dönemece işaret eden 1990’ların farklı şehirler üzerinden izini süren kurmaca ve belgesellerden oluşuyor. Program kapsamında mayıs boyunca gösterilecek filmler duyuruldu. Iggy Pop’un anlatıcılığını üstlendiği In Praise Of Nothing belgeseli, Abbas Kiarostami’nin 1990 tarihli yapımı Nema-ye Nazdik ve duvarın yıkılmasının ardından Berlin’in yeniden inşasına Einstürzende Neubauten’in müzikleri eşliğinde odaklanan Berlin Babylon seçilmiş filmler arasında. Gösterimler perşembe günleri SALT Beyoğlu’ndaki Açık Sinema’da takip edilebilir. Seanslar 19:00’da başlıyor ve ücretsiz. İşte mayıs ayı boyunca izlenebilecek filmler ve detayları.
In Praise of Nothing, 2017 (Hiçliğe Övgü)
2 Mayıs, 19:00
Yönetmen ve senarist: Boris Mitić
İngilizce; Türkçe altyazılı
“Yanlış anlaşılmaktan bıkmış olan Hiçlik bir gün evden kaçar. Sekiz dağı ve sekiz denizi aşıp yitik vadimize ulaşır… Peki ben kimim ki ‘ben’ ya da ‘biz’ diyeyim? Hakikaten Hiçlik mi, yoksa egomun neferi miyim? Derler ki bilinmez diğer şeylerin aksine yalnızca ima edilir, asla gösterilemezim. Oysaki beni bulma zahmetine katlanırsan aslen her görüntünün içindeyim. Olmadı, gördüğünün benim gördüğüm olduğunu varsayarsın. Ya da sadece manzaranın tadını çıkarırsın, bırak zihnin özgürce dolansın. Katiyen üzerime alınmayacağım, hiç kuşkun olmasın.”
Hiçlik konuşabilseydi insanlara neler söylerdi? Sırp yönetmen Boris Mitić’in yapımı sekiz yıl süren satirik belgesel filmi, Iggy Pop’un seslendirdiği Hiçlik’in kıssadan hisseyi andıran monoloğuyla 62 sinemacının 70 ülkede çektiği durağan görüntüleri bir araya getiriyor. Hiçlik, nüktedan bir şiir okur gibi varoluşa ve yeryüzünde gördüklerine dair fikirlerini aktarıyor; bazen çocuksu sorular sorup bazen insanlığı amansızca yargılarken evrendeki rolünün ne denli önemli olduğunu savunuyor.
Nema-ye Nazdik, 1990 (Yakın Plan)
9 Mayıs, 19:00
Yönetmen: Abbas Kiarostami
Farsça, Azerice; Türkçe ve İngilizce altyazılı
İran Yeni Dalgası yönetmenlerinden Abbas Kiarostami, “Köker Üçlemesi”nin ikinci filmi Zendegi va digar hich (Ve Yaşam Sürüyor) için hazırlık yaptığı 1989’da bir dergi haberine denk gelir. Tahran’da yaşayan ve işsiz bir ciltçi olan Hüseyin Sabziyan, kendini yönetmen Muhsin Mahmelbaf olarak tanıtıp gelecek filmine dair vaatlerde bulunduğu varlıklı bir ailenin şikayeti sonucu yargılanmaktadır. Kiarostami, hemen gerekli mercilerden duruşmayı kaydetme izni alarak Sabziyan üzerine bir belgesel film yapmaya girişir. Sabziyan ve Ahankhah ailesinin yanı sıra, haberi yazan Hassan Farazmand ile yönetmen Mahmelbaf’ı da çekimlere katılmaya ikna eder.
Gerçek ve kurgunun iç içe geçtiği Nema-ye Nazdik (Yakın Plan), ailesini kaybetmesine neden olacak kadar sinemaya tutkun bir adamın yazdığı, yönettiği ve başrolü oynadığı bir kısa filmi peşi sıra olaylarla yeniden canlandırır. Kimlik ve aidiyet meseleleri, hayaller ve ahlaki ikilemler, sanatın dönüştürücülüğü ve sinemanın gücüne dair bu sıra dışı yapım, British Film Institute tarafından yayımlanan “Tüm Zamanların En İyi 50 Filmi” arasında yer almaktadır.
Mit Verlust ist zu rechnen, 1992 (Kayıplar Muhtemel)
16 Mayıs, 19:00
Yönetmen: Ulrich Seidl
Almanca, Çekçe; Türkçe ve İngilizce altyazılı
1992 kışı, Avusturya’nın Çek sınırında küçük bir köy; bir süre önce dul kalmış bir adam. Karısının buzluğa yığdığı donmuş yemekler tükenmek üzere; 60’larındaki emekli Josef “Sepp” Paur artık yeni bir eş arıyor. Dürbünüyle sınırın öte yanında fakirlik ve sefaletin hüküm sürdüğü köyü incelerken kendi yaşlarında bir kadın ilgisini çekiyor. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Bohemya’da kalmasına izin verilen az sayıda Alman’dan biri olan Paula Hutterová’nın da eşi ölmüş; akan suyu olmayan bir evde köpekleriyle yaşıyor. Son yıllarını yalnız geçirmek istemeyen Sepp, ülkesinin nimetlerini kullanarak Paula’nın gönlünü kazanmaya karar veriyor.
Yönetmen Ulrich Seidl, Demir Perde’nin yıkılışından iki yıl sonra, iki insan ve iki komşu köy üzerinden Doğu ve Batı Avrupa sınırlarına bakıyor. 1992 yapımı Mit Verlust ist zu rechnen (Kayıplar Muhtemel), sınırların, yurtların, gençliğin ve aşkın yitimine dair dokunaklı bir hikâye anlatıyor.
Terra Estrangeira, 1995 (Yabancı Topraklar)
23 Mayıs, 19.00
Yönetmen: Walter Salles ve Daniela Thomas
Portekizce; Türkçe ve İngilizce altyazılı
Brezilya Devlet Başkanı Fernando Collor de Mello’nun seçimle göreve gelir gelmez tüketici hesaplarını dondurduğu 1990’da geçen bir kara film… São Paulo’da oyuncu olmaya çalışan Paco, ana yurdu İspanya’ya yerleşme hayalleri kuran annesiyle yaşamaktadır. Hükûmetin bankadaki birikimine el koyduğunu öğrenen kadın fenalaşıp ölünce Paco ülkeyi terk etme kararı alır. Tekinsiz bir antikacıyla anlaşarak elmas dolu bir kemanı yasa dışı yollardan Portekiz’e kaçırmayı kabul eder. Ne var ki işler planlandığı gibi gitmez ve Paco, Lizbon’da garsonluk yapan Brezilyalı Alex’le yollarını kesiştiren tehlikeli bir maceraya sürüklenir.
Genç âşıklar, zorlu hayatlarından sıyrılıp huzur ve aidiyet duyacakları bir diyara ulaşmayı, yabancı topraklarda kendilerini bulmayı başarabilecek midir?
Berlin Babylon, 2001 (Babil Berlin)
30 Mayıs, 19.00
Yönetmen: Hubertus Siegert
Almanca; Türkçe ve İngilizce altyazılı
Duvarın yıkılmasının ardından Berlin; şehrin yeniden inşasıyla geçen 1990’lar. Mimarlar, müteahhitler, mühendisler, şehir planlamacıları, politikacılar, işverenler, işçiler, II. Dünya Savaşı’ndan itibaren zarar gören kent dokusunu onarma, geçmişin izlerini silip başkenti yeni yüzyıla hazırlama amacıyla hummalı çalışmalar yürütüyor. Hubertus Siegert’in “emlak, para ve güç” odaklı bu ilk belgesel filmi, dönüşüm hâlindeki bir şehrin imgeleriyle yıkımın dehşeti ve değişimin büyüsünü yansıtıyor.
1980’de Batı Berlin’de kurulan efsanevi endüstriyel grup Einstürzende Neubauten’in müziklerinin eşlik ettiği Berlin Babylon (Babil Berlin), 2001’de Berlin Uluslararası Film Festivali Panorama Bölümü’nün açılış filmi olarak gösterilmişti.